Gupse Özay komedisi
'Deliha', Gupse Özay'ın önce senaristliğe sonra da yönetmenliğe başladığı seri oldu. Deli - dolu 'Zeliha'nın aşk peşinde koşarken yaşadığı maceralar, toplam 3.702 273 kişi tarafından izlendi. 'Seri Filmler' yazı dizisinin 33'üncü sırasında yer alan 'Deliha', ortaya Necati Akpınar'ın bir kadın filmine destek vermek isteriz" demesiyle çıktı
Deliha...
Gupse Özay, film çekme arzusuyla yanıp tutuşurken telefonu çaldı; "Kız, film çekmek istiyormuşsun. Şirkete gel konuşalım. Bir kadın filmine destek vermek isteriz" dedi Necati Akpınar.
Tek solukta BKM'nin kapısına dayandı.
Bir çırpıda anlaşma sağlandı.
'Deliha'; Şahan Gökbakar, Ata Demirer - Demet Akbağ, Murat Cemcir - Ahmet Kural ve Cem Yılmaz filmleriyle aynı yıl gösterime girmesine rağmen 1.596.119 kişi tarafından izlenerek 168 Türk filminin gösterimde olduğu 2014'te yılın en çok izlenen 6'ncı filmi olurken Barış Arduç'u fenomen oyuncu haline getirdi.
İkinci filmin Köyceğiz'deki setinde Gupse Özay ile sohbet ederken her filminin bir öncekinden daha fazla izleneceğini söylemiştim.
İkinci filmin izleyici sayısı; 2.106.154 kişi.
231 Türk filmi arasından yılın en çok izlenen 5'inci filmi...
Yeni filmi 'Eltilerin Savaşı' 4 milyona giderken sinema salonlarının kapanmasıyla 3.628.814 kişide kaldı.
Gupse Özay'ın alâmeti farikası şu;
Erkeklerin de kadınların da aynı keyifle izleyeceği kadın odaklı hikâyeler yazdı.
Herkesin hayatında derin konumlara sahip karakterleri hikâyelerinin kahramanı yaptı.
Akraba ilişkilerinde önemli bir konuma sahip görümce, elti...
Bir de aşk hayatında umduğunu bulamayan bir kadın.
Üstelik o hikâyeler, komedi türünde olunca izleyicinin ilgisine daha fazla mazhar olma şansı elde etti.
Bu durum, komedi olunca yüksek gişenin garanti olacağı anlamı taşımıyor.
Komedi yapmak zordur, hele ki kadınların komedi yapması daha da zordur. Komedi yapmakla gülünç duruma düşme arasındaki ince çizgi kadınlarda ince üstüne incedir.
Gupse Özay, hikâyeleriyle de oyunculuğuyla da o ince çizginin hep komedi tarafında olmayı başardı. Kendine özgü anlatım ve komedi tarzı izleyici tarafından kabul gördü.
Sette 'Her filmin öncekinden daha fazla izlenecek' demem de bundan dolayıydı.
Gupse Özay komedisinin oluşmasında bir önemli etken de filmlerinin yapımcılarıydı.
'Görümce', 'Deliha' ve 'Deliha 2'nin yapımcısı BKM, 'Eltilerin Savaşı'nda ise NuLook Production'du.
Sektörün yetkin iki şirketi Gupse Özay'ın hikâyelerini en iyi şekilde yansıtmak için yönetmeninden başrol oyuncularına, set ekibinden vizyon takvimine kadar tüm yapım olanaklarını kullandı.
'Deliha', Hakan Algül Tarafından yönetilirken Gupse Özay'a başrollerde Barış Arduç, Cihan Ercan, Derya Alabora, Hülya Duyarve Zeynep Çamcı eşlik etti.
'Zeliha'nın hikâyesi bir gün arkadaşlarıyla falcıya gitmesiyle başlıyor. Yakışıklı 'Cemil' ve erkek kardeşi 'Cemal' o gün mahalleye bir fotoğrafçı dükkanı açıyor ve işler karışıyor. Biraz deli, çok matrak ve temiz kalpli genç bir kadın olan 'Zeliha' âşık olur.
Gupse Özay, 'Deliha'dan iki yıl sonra 'Deliha 2'nin senaryosunu Necati Akpınar'a götürdü. Akpınar, 'Tamam, çekiyoruz' dedi
Necati Akpınar: Gupse, senaryosunu yazdığın, başrolünde olacağın filmi sen yönet.
Gupse Özay: Yapabilir miyim? Bilemiyorum Necati Ağabey.
Necati Akpınar: Biz sana güveniyoruz. Yönetmenlik öğrenimi gördün. Gayet güzel yönetmenlik yapabilirsin. Filmin yönetmeni sensin.
İlk kez bir kadın komedi oyuncusu, kendi filminin senaristliğini ve aynı zamanda yönetmenliğini de üstlenirken Yılmaz Erdoğan'ın Köyceğiz'deki film platosunda yönetmen Onur Bilgetay ile birlikte sete çıktı.
Rol arkadaşları Derya Alabora, Esin Eden, Hülya Duyar, Aksel Bonfil, Eda Ece, Ali Çelik, Mehmet Fatih Özkan, Mehmet Er, Özlem Akınözü ve Mert Öner'di.
'Zeliha' hâlâ deli, çok samimi ve başına sürekli yeni dertler açmaya devam etmektedir. Aşkı bulamayan 'Zeliha', artık bir kariyer yapmanın yolunu arıyor. Aşçı olmanın hayalini kurarak bir şık restoranda çalışmaya başlıyor. 'Zeliha', sonunda hayalini kurduğu şeylere ulaşabilecek midir, yoksa kalbi kırılacak mıdır?
Bir dipnot: Yönetmen koltuğunun arkasında adının değil 'Deliha 2 - Yönetmen' yazdığını görünce, 'Gupse, bu ne hal? Adını yazmamışlar' dedim.
Cevabı şöyleydi; 'Aman sus, sus. Adımı kavga - dövüş ben yazdırmadım. Adım orada yazsaydı utanırdım.'
Filmde rol alanların çoğu akranı ve arkadaşı olunca adının yönetmen koltuğunda yazmasından utanırmış.