Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Cüneyt Arkın'ı Avrupa'ya tanıttı
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        'Ayşecik', izleyiciden büyük ilgi görmüş, bir seri film haline gelmişti.

        'Ayşecik', çocuk oyuncunun başrolde olduğu filmler furyasını başlattı.

        Türker İnanoğlu... Ünlü yapımcı - yönetmen.

        Filiz Akın... Ünlü oyuncu.

        Türker İnanoğlu ile Filiz Akın'ın oğulları İlker İnanoğlu, kamera karşısına geçtiğinde henüz 4 yaşındaydı.

        REKLAM

        Dram / komedi türündeki 1969 yapımı 'Yumucak'ın senaryosunu Safa Önal yazdı.

        İlker İnanoğlu; babası Türker İnanoğlu yönetmenliğinde annesi Filiz Akın ile başrolü paylaştı.

        Onlara Kartal Tibet ile Hulusi Kentmen eşlik etti.

        Annesinin öldüğünü zanneden, babasıyla birlikte yaşayan 'Yumurcak', yaramazlıklarıyla komşularını ve mahalle esnafını her gün çileden çıkarmaktadır. Şoförlük yapan babası kaza yaparak hapse girer. Annesi 'Yumurcak'ı yanına almak isteyince olaylar başlar.

        İlker İnanoğlu da canlandırdığı 'Yumurcak' da izleyici tarafından oldukça beğenilince diğer filmler peşi sıra geldi.

        Serinin ikinci filmi 'Yumurcak Köprüaltı Çocuğu'nda karakterler aynıydı ama konusu itibarıyla öncekinden farklı bir hikâyeye sahipti.

        Türker İnanoğlu, yine filmin yönetmeni ve yapımcısıydı.

        Filiz Akın yine başroldeydi.

        'Nihat'ı canlandıran Kartal Tibet'in yerine Cüneyt Arkın geldi.

        Erdoğan Tünaş ile Fuat Özlüer'in yazdığı 'Yumurcak Köprüaltı Çocuğu', babasının başının belaya girmesi, annesininse kör olması nedeniyle kendisine ve kardeşine bakmak zorunda kalan küçük bir çocuğun hayatla mücadelesini konu edindi.

        O dönemlerde çocukların hayal dünyalarında olanlar 'Yumurcağın Tatlı Rüyaları'na yansıtıldı.

        Astronot, kovboy, dalgıç, Zorro...

        1971 yapımı filmi Türker İnanoğlu yönetirken senaryoyu Fuat Özlüer yazdı.

        Macera türüne evrilen serinin 3'üncü filminde İlker İnanoğlu ile Filiz Akın'a bu kez Ediz Hun eşlik etti.

        'Yumurcak' serisinin ilk 3 filminin gördüğü ilgi, yeni filmlerin çekilmesine yol açtı.

        4'üncü film gerilim türünde çekilen 'Yumurcak Küçük Şahit', Türkiye - İtalya ortak yapımı olarak çekildi.

        Türker İnanoğlu, bu kez filmde sadece yapımcı olarak yer alırken yönetmeni İtalyan Guido Zurli oldu.

        Aralarında 'Zorro'nun İtalyan versiyonunun da yer aldığı filmlerle iyi bir kariyere sahip olan Guido Zurli'nin yönettiği 'Yumurcak Küçük Şahit'te başrol erkek oyuncu bu kez Ekrem Bora'ydı.

        Fuat Özlüer'in senaryosunu yazdığı filmde sürekli yalan söylediği için inandırıcılığı kalmayan 'Yumurcak'ın şahit olduğu bir cinayete kimsenin inanmaması sonucu başına gelenleri hikâye edindi.

        REKLAM

        5'inci film 'Yumurcak Küçük Kovboy', Yeşilçam'ın çekimlerine en çok para harcanan filmlerinden biri oldu.

        Western türündeki 'Yumurcak Küçük Kovboy'u yine Guido Zurli yönetirken Yeşilçam'ın senarist kuruluna sahip filmlerinden biri oldu.

        Senaryoyu Guido Zurli, Fuat Özlüer, Erdoğan Tünaş, Arpad De Riso yazdı.

        Filiz Akın'ın kadrosunda yer almadığı filmin büyük bölümü İtalya'daki Cinecitta Stüdyoları'nda çekildi.

        Bir bölümü ise Göreme'de...

        'Yumurcak Küçük Kovboy', Avrupa ülkelerinde en yaygın şekilde gösterime giren ilk Türk filmi olurken Fransa'da TV'de de gösterildi.

        Beyazperdeye eski silahşorün kazara bir çocuğu öldürmesi yüzünden girdiği bunalımdan başka bir çocuğu haydutların elinden kurtararak kurtulmasını yansıtan 'Yumurcak Küçük Kovboy', aksiyon türündeki başarısıylaCüneyt Arkın'ın yurt dışında da fark edilmesini sağladı.

        Keza Guido Zurli, bir röportajında "Siz Cüneyt Arkın'ı Türkiye'de en fazla 6 ay daha tutabilirsiniz. 'Yumurcak Küçük Kovboy' Avrupa'da gösterilmeye başladıktan sonra Türkiye'de sanmam ki hiçbir tüm yapımcının gücü onun İtalya'ya göç etmesini engellemeye yetsin" dedi...

        REKLAM

        İtalyan yapımcılar, Guido Zurli'nin Cüneyt Arkın hakkında söylediklerinden ziyadesiyle etkilenerek daha film gösterime girmeden önce sete doluştular.

        İtalya'da kalmayı kabul ettiği takdirde teklifte bulunacaklarını belirttiler.

        Ne var ki bir kaç gün sonra Cüneyt Arkın, barda İtalyan bir kadınla kavga edip ona yumruk atınca işler tersine döndü.

        İtalyan yapımcıların Cüneyt Arkın sevdası sona erdi.

        Türker İnanoğlu, o olayı şöyle anlatmıştı; "Herkes sete hücum etti. Yapımcılar, yönetmenler filan hepsi Cüneyt'i görmeye geldiler. Dünyanın en büyük şirketlerinden biri bununla bir ön anlaşma yaptı. Cüneyt'in bütün dünyası değişecekti. Orada sekiz ay kalıp, önce lisan öğrenecekti. Sonra dört aylık bir eğitimi daha olacaktı. Bir sene sonra da yıldız olarak patlatacaklardı dünyada! Cüneyt, çift ruhlu bir adam. Alkol problemi vardı. İçki içmediği zaman dünyanın en beyefendi adamıydı. İçtiği zaman ise agresif ve tecavüzkar olurdu. Türkiye'de tanıştığı İtalyan bir sanatçı var o zaman. Kız, Türkiye'de film çekmiş. Cüneyt'i arıyor otelden. Buluşuyorlar, bara gidiyorlar. Kızın ağzını burnunu kırıyor barda."

        İtalyanlar, "Cüneyt Arkın'ı istemeyiz" derken İngilizler de filmin gösterime girmesiyle Cüneyt Arkın'ın farkına vardı.

        Efsanevi film karakteri 'James Bond' için teklifte bulundular.

        Cüneyt Arkın, bu konuyu şöyle anlattı; "Adamlar buraya kadar geldiler ama ben sıcak bakmadım. Benim yerime de Roger Moore'u James Bond yaptılar."

        Cüneyt Arkın, teklife neden sıcak bakmadığını şöyle açıkladı; "Hollywood'da özel hayat falan kalmıyor. Ne istediğin gibi gezebiliyorsun ne de dostlarla bir-iki laf edebiliyorsun. Burada da özel hayatım yoktu ama milletimin içindeydim en azından. Kendi çöplüğümde ötüyordum. Yıllar sonra bir davette Ömer Şerif ile karşılaştık; "Her şeyim var ama vatanım yok" dedi bana. O dolarları kazanabilmek için vatansız olacaksın arkadaş. Bu da bana uymaz."

        Yakışıklılığı ve yetenekleriyle dünyaca ünlü bir oyuncu olma şansını dostlarla bir-iki laf etme pahasına elinin tersiyle iten Cüneyt Arkın, belki yurt dışında ünlü olamadı ama Türkiye'de kalarak dünyanın başrolde en çok film çeken oyuncusu oldu.

        Image Title 1 Image Title 2
        Description

        Dönelim 'Yumurcak'a...

        Orhan Aksoy'un yönettiği 'Yumurcak Veda' Filiz Akın'ın seriye döndüğü film oldu.

        'Yumurcak', bu kez varlıklı ünlü bir şarkıcının oğludur. Babası ölmüş, yoğun turne programı olan annesini ise nadiren görmektedir.

        Erdoğan Tünaş ile Fuat Özlüer'in senaryosunu yazdığı film, serinin son filmi olacaktı ama Fransızlardan bir teklif geldi.

        'Yumurcak Küçük Kovboy'a hayran kalan Fransızlar, Türker İnanoğlu'na ortak yapım için teklifte bulundu.

        Yönetmen ve senarist Fransız olacak, İlker İnanoğlu ile Filiz Akın'a Fransız oyuncular eşlik edecekti.

        Türker İnanoğlu, 'Tamam' dedi.

        Claude Lagarde'nin senaryosunu yazdığı 'Yumurcak Belalı Tatil'deyi başrolde de yer alan Jean - Marie Pallardy yönetti.

        Kirli işlerden elini - ayağını çekmiş bir adamın oğlunu kaçıran kanunsuzlarla girdiği mücadeleyi konu edinen film, Türkiye'de de Fransa'da da ilgi görse de 'Yumurcak' serisi sona erdi.

        Çünkü İlker İnanoğlu, artık yumurcak olamayacak yaşa gelmişti.

        'Yumurcak', yurt dışında en yaygın şekilde gösterime girerek ortak yapımların yolunu açan film olarak Türk sinemasında yer edindi.

        Bunun yanı sıra her ne kadar değerlendirmemiş olsa da Cüneyt Arkın'ın yurt dışında fark edilmesini sağladı.

        * Yumurcak (1969)

        * Yumurcak Köprüaltı Çocuğu (1970)

        * Yumurcağın Tatlı Rüyaları (1971)

        * Yumurcak Küçük Şahit (1972)

        *Yumurcak Küçük Kovboy (1973)

        * Yumurcak Veda (1974)

        * Yumurcak Belalı Tatil (1975)

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa