'Vizontele', yeni dönem Türk sinemasını başlattı
Yılmaz Erdoğan'ın iki filmlik 'Vizontele'si 'Seri Filmler' yazı dizisinin 24'üncü bölümünde yer alıyor. Serinin ilk filmi olan 2001 yapımı 'Vizontele', devrim yapan film olarak yeni dönem Türk sinemasını başlattı. 'Vizontele'nin devrimci özelliklerinden ikisi; birçok oyuncunun 'Vizontele' ile çıkış yaparak kariyer sahibi olması ve yapımcılara cesaret vermesiydi
'Vizontele', yeni dönem Türk sinemasında devrim yapan film oldu.
Neden mi?
* Filmdeki hangi karaktere başlı başına senaryo yazılsa film olurdu.
* Birçok oyuncu, 'Vizontele' ile çıkış yaparak kariyer sahibi oldu.
* Yapımcılara cesaret verdi.
* İzleyicinin ilgi gösterdiği ana akım Türk sineması filmleri için yol açtı.
* Türk sinemasında kurumsal PR anlayışını başlattı.
Bütün bunların sonucunda da 'Vizontele' ile yeni dönem Türk sineması başladı.
Yıl 2001...
O dönemlerde Türk sineması, bugünkü durumundan bir hayli uzaktı.
Deyim yerindeyse Türk sineması; kabuğunu kırıp, kumsaldaki bin bir türlü tehlikeyi atlattıktan sonra engin denizlere ulaşmaya çalışan bir deniz kaplumbağasının yavrusu gibiydi.
Yılmaz Erdoğan ile Necati Akpınar, kurdukları hayalleri BKM sahnesinden ve TV ekranından paylaşıyorlardı.
Sıra hayallerini beyazperdeden de paylaşmaya gelmişti.
Hayallerini beyazperde aracılığıyla tüm ülkeyle paylaşacaklar, insanların hayatlarına sinema yoluyla da dokunma şansına sahip olacaklardı.
Hayallerini nasıl paylaşacaklarını göstermek için de içlerinde benim de olduğum birkaç gazeteciyi alıp Van'ın Gevaş ilçesine götürdüler.
* Dönemin Hakkari'si için, Van'ın Gevaşilçesi'nde, 3 ay boyunca 3150 m²'lik alanda inşaat çalışması yapıldı.
* Çekim platosunun inşaatında bir ay boyunca günde 85 kişi çalıştı. Tüm bu çalışmalar sonucunda 14 ev, 22 dükkân, 1 açık hava sineması, 1 benzin istasyonu, 1 otobüs terminali, sokaklar ve caddeler inşa edildi.
* Platoda kurulan dikim atölyesinde 1000'den fazla kostüm hazırlandı.
* Filmin Ankara'da geçen sahneleri, Yılmaz Erdoğan'ın okuduğu Aydınlıkevler Lisesi'nde çekildi.
O güne kadar birçok sette bulunmuştum ama böylesini görmemiştim.
Birebir bir kasaba.
İlk kez öylesine bir film seti gören bizlerin, 'Vizontele'de ilk kez televizyon gören ahaliden farkı yoktu.
O dönem yüksek bütçeli film çekmek Rus ruleti oynamakla eşdeğerdi.
Sinema solanlarında % 80 - % 90 oranında yabancı filmler gösteriliyordu.
İzleyiciler, Türk filmlerine ilgi göstermiyordu.
'Vizontele', gösterime 23 Ocak 2001'de girdi.
Yılmaz Erdoğan, Doğu Anadolu Bölgesi'nin ücra bir bölgesine televizyonun gelmesiyle yöre sakinlerinin hayatlarının, hayallerinin, düşüncelerinin değişmesinin zemini üzerine kurduğu filmde yok, yoktu.
Komedi vardı, dram vardı, romantizm vardı.
O güne kadar sinema salonlarının önünde öylesine bir kuyruk, öylesine bir gişe rakamı görmemiştik.
Filmin izleyici sayısı, 3.308.120 kişi...
VİZONTELE (2001)
Yönetmen: Yılmaz Erdoğan - Ömer Faruk Sorak
Senarist: Yılmaz Erdoğan
Oyuncular: Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ, Altan Erkekli, Cem Yılmaz, Cezmi Baskın, Şafak Sezer, Tolga Çevik, Zeynep Tokuş, Mesut Çakarlı, Tuncer Salman, Serhat Özcan, Bican Günalan, Salih Kalyon, Şebnem Sönmez, Zerrin Sümer, Erdal Tosun, Yasemin Alkaya.
İzleyici Sayısı: 3.308.120
Orası her şeyin en son ulaştığı bir şehirdir.
Bir gün televizyon gelir. Ahali, televizyonun ne olduğunu bilmemektedir.
TRT tarafından oraya sürgün gönderilen memurlar alıcıyı kurmadan geri dönünce belediye başkanı 'Nazmi', bu işin üstesinden gelmek için şehrin delisi olarak bilinen 'Emin'den yardım alır. 'Emin' aslında deli olmayan, teknolojik aletlere ilgisi olan ve bütün radyoları tamir eden ilginç bir yaşantıya sahip olan bir karakterdir.
VİZONTELE TUUBA (2004)
Yönetmen: Yılmaz Erdoğan
Senarist: Yılmaz Erdoğan
Oyuncular: Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ, Altan Erkekli, Tarık Akan, Tuba Ünsal, Tolga Çevik, Tuncer Salman, Serhat Özcan, Bican Günalan, Salih Kalyon, Şebnem Sönmez, Zerrin Sümer, Caner Alkaya Erdal Tosun, Yasemin Alkaya.
İzleyici Sayısı: 2.894.802
Artık bazı evlerde televizyon vardır. Akşamları televizyonu olan evlerde insanlar toplanıp, 'Dallas'ı izliyorlardır. 'Deli Emin', kasabanın tabela işleriyle uğraşıyor. Dükkanların, kahvehanelerin, yazlık sinemanın ve devrimci derneklerin tabelalarını hep o hazırlamış; hepsinin bir köşesine de bir güvercin resmi kondurmuş. Kütüphanesi olmayan kasabaya kütüphaneci olarak atanan 'Güner Bey' ve tekerlekli sandalyedeki kızı 'Tuba' ise bu karışık günlerde kasabaya yepyeni bir hava getirecektir.