HT Gastro
Stil

Depresyona karşı Çaykovski'nin açtığı kapı: Üretim, yaratıcılık ve müzik

Modern dünya bize ruhsal yıpranmışlıklarımızla daha fazla yüzleşme zorunluluğu getirdi. Artık travmalarımızın, anksiyetelerimizin adını çok daha sıklıkla koyabiliyoruz. Günümüz dünyasına hükmeden tüketim alışkanlığı ve kısa süreli tatminlerden oluşan anların bütünü, modern bir insanın hayatının çoğunluğunu oluşturuyor. Bazen bir durup nefes almak istiyoruz. İşte bu noktada destekçilerinizden biri Tchaikovsky (Çaykovski). Hayatı boyunca depresyonla iç içe olan Rus besteci, ürettiği ve kendini müziğinin büyüsüne bıraktığında derin bir nefes alabildiğini hissediyor. Bize önerisi de bu.

Giriş: 03.08.2024 - 08:30 Güncelleme: 03.08.2024 - 08:30
Haberler Stil Depresyona karşı Çaykovski'nin açtığı kapı: Üretim, yaratıcılık ve müzik

"Geçmişten pişmanlık duymak, geleceğe umut beslemek ve şimdiki zamandan asla tatmin olmamak... İşte tüm hayatımı bunu yaparak geçiriyorum"

Bir müzisyeni anlamak, eserlerinin arka planını o görünmez perdenin ardından görebilmek için kişiliğini, genel ruh halini bilmek eşsiz bir fener görevi görüyor. Kendine has üslubuyla Rusya'yı uluslararası müzik haritasına sokan besteci Ilyich Tchaikovsky, hayatı boyunca depresyonun, güvenli bir alandan yoksunluk hissinin pençesinde yaşadı.

Tachaikovsky klasik müziğe damgasını vurmuş bir besteci. Birçok melodisini aslında herkes bilir, sadece onun olduğunu bilmez. Mesela 1812 Uvertürü. Napolyon'un Çarlık Rusya'ya karşı düzenlediği ancak başarısızlıkla sonuçlanan Fransız saldırısını ve Grande Armée'nin yıkıcı geri çekilişini konu alan eser. Sanıyorum ilk olarak bundan 20 yıl önce, 10 yaşımda, Risk adlı oyunu bilgisayarıma yüklediğimde bu eseri duymuştum.

Hayatının izleri müziğinde

Tachaikovsky'nin eserlerinde merak, neşe, tutku, nevroz ve hatta derin trajediyi görebilirsiniz. 13 yıl boyunca hiç görmediği bir kadınla mektup yoluyla aşk yaşamış bir adamın melankolik olmaması düşünülemez. Bu mutluluğu bulamayan, belki de bulmak istemeyen adamın eserlerinde tam olarak mutsuz yaşantının tınılarını duyabilirsiniz.

Duygusal olarak doğrudan ve eşsiz bir besteci olan Tchaikovsky'nin en iyi bilinen eserleri arasında Birinci Piyano Konçertosu, Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel ve Fındıkkıran baleleri, 1812 Uvertürü, Keman Konçertosu ve Altıncı "Pathétique" Senfonisi yer alıyor.

Tchaikovsky, içindeki bitmek bilmeyen kendini sorgulama, hislerine yabancılaşma kavgalarını tek bir yolla dindirebiliyordu: Yeni bir eserin, duygunun kafasındaki ilk canlanışı ve biçimlenişi...

Nörobilim ve psikoloji alanındaki modern araştırmalar, yaratıcı uğraşlarla aktif olarak ilgilenmenin, olumsuz duygulardan kurtulmanın ve dünyayı çok daha olumlu bir şekilde görmenin etkili bir yolu olduğunu ortaya koyuyor. Bu yol belki de kendimizi iyileştirmenin en doğal yolu. Hele böyle değişken ve tüketime aç bir sistemin küçük bir parçasıyken.

Yaratıcılığın depresyona etkisi

Araştırmalara göre yaratıcı faaliyetler kişinin huzur duygusunu artırabiliyor. Yaratıcılık ile yaşam memnuniyeti arasında güçlü bir pozitif korelasyon olduğu biliniyor. Ancak buradaki kritik noktalardan biri, mutluluğu artırmak yerine mutsuzluğu azaltması. Bazı şeyleri daha katlanılabilir kılıyor yaratıcılık, üretmek.

Amerikan Psikiyatri Birliği'ne göre Amerikalıların yüzde 46'sı yaratıcılığı stres ve kaygıyı azaltmak için kullandıklarını söylüyor. Bazı psikologlar, anksiyete ve depresyon yaşayan insanlara resim yapmayı öneriyor. Böylelikle semptomlar azalıyor.

Tchaikovsky'nin yaptığı da bu, kendini sanatında kaybetmek.

Nörobilimsel araştırmalar, yazmanın fikir üretme aşamasında, medial prefrontal korteksin özellikle aktif olduğunu ortaya koyuyor. Bu, beynin meditasyon sırasında aktive olan bölümüyle aynı bölüm. Buradaki kritik noktalardan biri de şu: Mükemmel olmanız gerekmiyor. Hatta mükemmel olmamalısınız. Yeni başlayan biriyseniz faydaları çok daha fazla olabilir.

Tchaikovsky şöyle söylüyor:

"Hiç şüphe yok ki en büyük müzik dehaları bile bazen ilham almadan çalışmışlardır. Bu misafir (ilham) her zaman ilk davete icabet etmez. Her zaman çalışmalıyız ve kendine saygısı olan bir sanatçı, havasında olmadığı bahanesiyle ellerini kavuşturmamalıdır. Eğer ruh halini beklersek, onunla yarı yolda buluşmak için çaba göstermezsek, kolayca tembel ve kayıtsız hale geliriz. Sabırlı olmalı ve isteksizliklerinin üstesinden gelebilenlere ilham geleceğine inanmalıyız. İlham, tembellere gelmez."

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER