Araştırma yapıldı: En çok hayatımızdaki görünmez yükler yoruyor
Fiziksel işlerin paylaşımında görünürde bir eşitlik olsa da bir tarafın bitkin, kızgın ve aşırı yüklenmiş hissetmesine neden olabilen 'görünmez yükler' araştırma konusu oldu. Aile hayatında ya da ilişkide 'görünmez yük' sahibi olduğunuzu kanıtlayan üç işaret var
İnsanı en çok "Sen bilirsin" cevabını almak yoruyor.
Hayır kardeşim, her şeyi, her zaman ben bilemem! Her şeyi ben organize edemem, her alınacak eşyanın, her gidilecek tatilin, çocukla ilgili alınacak her kararın, evde yapılacak her değişikliğin sorumlusu her zaman ben olamam!
Size de tanıdık geldi mi bu isyan?
İster evli, ister bekar, ister bekar anne-baba olalım, yaşadığımız ilişki veya sahip olduğumuz aile hayatının, güzelliklerin yanı sıra hayatımıza yükler getirdiği bir gerçek.
Elbette duygusal ve zihinsel yüklerden söz ediyoruz. Aile bireylerine karşı taşınan 'görünmeyen yükler'...
Fiziksel işlerin paylaşımında görünürde bir eşitlik olsa da bir tarafın bitkin, kızgın ve aşırı yüklenmiş hissetmesine neden olabilen yükler...
Örneğin, işteyken ev sorumlulukları düşüncesiyle boğuştuğunuzda, evi eşinizle birlikte temizleseniz bile günün sonunda kendini tamamen bitkin hisseden sizseniz, bu, üzerinizdeki görünmez yükün bir işareti işte.
Journal of Business and Psychology'de yayınlanan 2023 tarihli araştırmanın başlığı basit gibi görünse de aslında çok şeyi anlatıyor: Yumurta alınacağını kim hatırlıyor?
Sahi, kim hatırlıyor evin eksiklerini? Kim organize ediyor gidilecek tatili? Ailede hastalık durumunda kim bakım sorumluluğunu dert ediniyor?
ABD'de Wake Forest Üniversitesi'nde yapılan çalışma, aileler ve ilişkilerdeki görünmez yükü inceliyor. Araştırmacılar, bulaşık yıkamak veya çöpü çıkarmak gibi bazı görevlerin görünür olsa da, diğerlerinin fark edilmediğini, ancak önemli bilişsel ve duygusal ağırlık taşıdığını vurguluyor.
Bu çalışmaya göre yaşadığınız aile hayatında ya da ilişkide 'görünmez yük' sahibi olduğunuzu kanıtlayan üç işaret var.
YÖNETİMSEL YÜK
Yönetim yükü, hane halkı için görevleri planlama, organize etme ve koordine etme konusunda devam eden sorumluluğu içeriyor. Bu, aile ihtiyaçlarının, programlarının ve günlük lojistiklerinin yönetimini kapsıyor. Aile aktivitelerini koordine etmekten yemek planlamaya, hane halkı rutinlerini organize etmeye kadar, yönetim yükü sürekli farkındalık ve öngörü gerektirdiği için o kadar yorucu ki…
BİLİŞSEL YÜK
Bilişsel yük, bir ilişkide tüm görevleri ve yaklaşan sorumlulukları takip etmekle ilgili zihinsel çabayı anlatıyor. Dikkat gerektiren tüm ayrıntıları sürekli olarak işlemek ve zihinsel olarak yönetmekle ilgili olan bilişsel yük, başkaları bir sorun olduğunu fark etmeden önce çözümleri hatırlama ve düşünme gibi görünmeyen çaba olarak ortaya çıkıyor.
Örneğin, bir faturanın yakında ödeneceğini hatırlamak, onu ödemek için zihinsel olarak bir zaman planlamak veya hangi mutfak malzemelerinin azaldığını, nelerin yenilenmesi gerektiğini takip etmek, bir sonraki alışveriş için zihinsel olarak planlama yapmak…
Bilişsel yük, her görevi doğrudan halletmeseniz bile, ihtiyaçları denetleyen, hatırlayan ve öngören kişinin hâlâ siz olduğunuz anlamına gelir. Bunu, zihninizde devam eden projelerin ve son tarihlerin zihinsel bir yapılacaklar listesini tutmak olarak düşünün.
Bu yükü taşıyan kişi, dinlenme zamanlarında bile mental olarak yorgun ve kafası meşgul hisseder.
Bu tür zihinsel emek, genellikle içsel ve görünmez olduğu için fark edilmez, ancak önemli bir zihinsel alan gerektirir. Zamanla, bilişsel yükü taşımak kronik strese ve gergin ilişkilere yol açabilir. Çünkü asla gerçekten ‘izinde’ ya da ‘dinlenmede’ olmadığınızı hissedersiniz.
DUYGUSAL YÜK
İlişkilerdeki duygusal yük, ailedeki herkesin mutluluğu, refahı ve rahatlığı için duyulan kaygıyı içerir. Eğer sık sık herkesin nasıl olduğu konusunda endişelenen, uyumu korumaya çalışan veya çatışmaları çözen kişi sizseniz, büyük ihtimalle duygusal yükü siz taşıyorsunuzdur.
Duygusal yükü taşıyan kişiler genellikle ev işlerinin göz ardı edilmesi, çocuklarının gelişimi veya ilişkilerinin sağlığı konusunda kaygı yaşarlar.
Araştırmacılar, duygusal yükü ağır olanların bitkinlik, uyku bozukluğu sorunları yaşadığını ve daha az tatmin edici bir kişisel hayata ve aile hayatına sahip olabileceğini ortaya koydu. Buna göre duygusal yük, belki de görünmez sorumlulukların en ağır olanı.
İlişkilerde karşılaşılan bu üç yükü en çok kimler yaşıyor dersiniz? Tabii ki kadınlar!
Araştırmacıların kadınların her yük türünü daha yüksek seviyelerde taşıdıklarını bulması sürpriz değil. Bu, kadınların bakım verme ve ev içi rollerde ‘doğuştan’ iyi oldukları yönündeki ataerkil toplumsal beklentilerden kaynaklanan bir durum aslında.
İlişkilerde görünmez yükün ele alınmaması da yaygın. Kısmen onu taşıyan kişi için bile tam olarak belirlenmesi zor. İlişkide bir taraf bunalmış hissetmeye başladığında veya perde arkasında yaptığı ama görünmeyen işten hoşlanmamaya başladığında dengesizlik belirginleşir.
Görünmeyen yüklerden kurtulmak mümkün mü?
Sorundan kurtulmak için uzmanlar her zaman onunla yüzleşmek ve açıkça dile getirmek gerektiğini söylüyor. Dolayısıyla görünmeyen yükünüzün ağırlığıyla ilgili açıkça iletişim kurmak, karşınızdakinin zihinsel ve duygusal çabanızı anlamasına yardımcı olabilir.
Mümkünse sorumlulukları listeleyip eşit şekilde bir dağılım yapmak önemli. Üzerinizdeki fazlalıkları adil bir şekilde devretmeye bakın.
Ne yapılması gerektiğinin söylenmesini beklemek yerine, ilişkinin her iki tarafının da yapılması gerekenleri gözlemleme ve basitçe yapma alışkanlığı edinmesi önemli. Burada ikna gücünüz devreye girecek.
Tabii bir sonraki adım, sorumlulukları paylaştırdıktan sonra bile, periyodik olarak birbirinizi kontrol etmek, yine aşırı yük taşıdığınızı hissettiğinizde karşı tarafı uyarmak.
Söylemek kolay ama uygulamak zor. Yine de vereceği hafiflik hissini hayal ederek denemeye değer!