Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Edebiyat Akbaba'nın babalarından

        Yusuf Ziya Ortaç...

        Mühendis Süleyman Sami Bey ile Huriye Hanım'ın oğlu olarak 23 Nisan 1895'te İstanbul'da doğdu.

        Şiir yazmaya İstanbul Vefa İdadisi'nde başlayan Yusuf Ziya Ortaç, aruz vezniyle yazdığı ilk şiirlerini Kehkeşan Dergisi'nde yayımlasa da şair olarak Dr. Abdullah Cevdet Bey ile tanıştıktan sonra kabul gördü.

        Dr. Abdullah Cevdet Bey aracılığıyla şiirlerini İçtihat Dergisi'nde yayımlanmasıyla Yusuf Ziya Ortaç'ın şair olarak anılmaya başlandı. Ziya Gökalp'in tavsiyesi üzerine şiirlerini hece vezniyle yazmaya başlayan Yusuf Ziya Ortaç, 'Beş Hececiler' olarak adlandırılan grubuna dahil oldu. Orhon Seyfi ile birlikte Türk dergicilik yaşamında önemli yeri olan siyasi - mizah dergisi Akbaba'yı çıkaran Ortaç, mizah oyunları da yazdı. Aynı zamanda iki dönem Ordu milletvekili olarak TBMM'nde görev yapan Yusuf Ziya Ortaç, 11 Mart 1967'de 72 yaşındayken vefat ettikten sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

        REKLAM

        ESERLERİ

        * Şiir Kitabı: 9

        * Oyun: 4

        * Roman: 5

        * Hikâye: 2

        * Antoloji ve İnceleme: 4

        * Mizah: 4

        * Gezi - Anı - Biyografi: 4

        BULSAM

        Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,

        Toprak kilidini açsam dünyanın,

        Çözsem düğüm düğüm muammasını

        Ölüm denen sonsuz, büyük rüyanın!

        Gelse bahçe bahçe mevsimler dile,

        Ağaçlar, çiçekler konuşsa biraz:

        Kimdir şu dallarda kızıl gülleri

        Böyle alev alev yakan sihirbaz!

        Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,

        Ne yıldızlar için, ne güller için!

        Alnı eşiğinde bekleyenlere

        Açılmak bilmeyen gönüller için!

        ANAHTAR

        Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,

        Açsam göğün mavi kapılarını.

        Bir samanyolundan geçip dolaşsam

        Yıldızların altın yapılarını!

        Dolansa boynuma ışıktan kollar,

        Açsa esrarını gök perde perde:

        Kaybolan sesleri duysam yeniden,

        Kaybolan yüzleri görsem göklerde! ...

        REKLAM

        Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,

        Toprak kilidini açsam dünyanın,

        Çözsem düğüm düğüm muammasını

        Ölüm denen sonsuz, büyük rüyanın!

        Gelse bahçe bahçe mevsimler dile,

        Ağaçlar, çiçekler konuşsa biraz:

        Kimdir şu dallarda kızıl gülleri

        Böyle alev alev yakan sihirbaz!

        Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,

        Ne yıldızlar için, ne güller için!

        Alnı eşiğinde bekleyenlere

        Açılmak bilmeyen gönüller için!

        GİDEN GELMEZ

        İşittim ki, benim için ağlıyormuşsun,

        Hala adım düşmüyormuş dudaklarından!

        Geçenlerde bir yolcudan beni sormuşsun,

        Metruk, ıssız bir manastır gibiymiş odan!

        Çamlıklarda tek başına geziyormuşsun,

        Gözyaşların anıyormuş eski günleri...

        Ümidini siyah ufuklarda yormuşsun,

        Sanmışsın ki, giden günler gelecek geri!

        Artık ela gözlerinin altı çürümüş,

        Bahçemdeki kuşlar gibi susmuş kahkahan!

        Kalbin bir dal mevsimin hüznü bürümüş...

        Akşamları son yolcular geçerken kırdan

        Nazarların dalıyormuş, yıllardan beri

        Bir seyyahın bekleniyor gibi haberi!

        SALI: Ayten Mutlu

        'KORONA GÜNLERİNDE ŞİİR'İN DİĞER ŞAİRLERİ

        REKLAM
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa