Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Edebiyat Halide Nusret Zorlutuna: Kadın yazarların annesi

        1901'de doğan Halide Nusret Zorlutuna, 'Kadın yazarların annesi' olarak anılıyor. Zorlutuna, yazar Emine Işınsu'nun annesi, Pınar Kür'ün ise teyzesidir.

        Halide Nusret Zorlutuna, babasının ölümü üzerine yazdığı 'Ağlayan Kahkahalar' adlı yazısıyla 1917'de Talebe Defteri Dergisi'nin yarışmasında birinci olarak edebiyat dünyasına adım attı.

        İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olan Halide Nusret Zorlutuna, ekonomik koşullar nedeniyle çalışmak zorunda kalınca Darülmuallimat sınavlarına girerek öğretmen olma hakkını elde etti. Öğretmenlik mesleğini çok seven Halide Nusret Zorlutuna, sık sık kendisinin öğretmen olmak için yaratıldığı inancını ifade etti. İstanbul'da öğretmenlik yaparken bir yandan İstanbul Darülfünun'da Tarih Bölümü'ne devam eden Halide Nusret Zorlutuna, özel derslerle İngilizce öğrendi.

        REKLAM

        Çok severek yaptığı öğretmenlik görevinden 1957'de emekliye ayrılan Halide Nusret Zorlutuna, öğretmenlikle ilgili anılarını 'Benim Küçük Dostlarım' adlı kitabında topladı.

        Halide Nusret Zorlutuna, genç yaşlarından itibaren sosyal kuruluşlarda ve hayır cemiyetlerinde çalıştı.

        * Türk Kadınlar Birliği

        * Türk Ocakları

        * Halkevleri

        * Muallimler Birliği

        * Yardım Sevenler Derneği

        * Soroptomistler

        * Çocuk Haklarını Müdafaa Cemiyeti ve Çocuk Esirgeme Kurumu

        Türk Dil Kurumu'nun da kurucu üyelerinden olan Halide Nusret Zorlutuna'ya 1975'te 'Kadın yazarların annesi' unvanı verildi.

        Halide Nusret Zorlutuna, 10 Haziran 1984'te İstanbul'da hayatını kaybetti.

        KİTAPLARI

        ŞİİR

        * Geceden Taşan Dertler (1930)

        * Yayla Türküsü (1943)

        * Yurdumun Dört Bucağı (1950)

        * Ellerim Bomboş (1967)

        * Git Bahar

        * Sevmek

        ROMAN

        * Küller (1921)

        * Sisli Geceler (1922)

        * Gül'ün Babası Kim (1933)

        * Aşk ve Zafer (1966)

        * Aydınlık Kapı (1974)

        * Büyükanne (1971)

        * Beyaz Selvi (Vefatından sonra yazıldı - 2008)

        REKLAM

        HATIRA

        * Benim Küçük Dostlarım (1948)

        * Bir Devrin Romanı(1978)

        MEKTUP

        * Hanım Mektupları (1923)

        KUM SAATİ

        Bir kum saatinde erimiş gibi,

        Zaman parça, an parça parça.

        Hangi zalim oktur delen bu kalbi?

        Göğsümden dökülen kan parça parça.

        Benim değil artık, yaşamıyor dün.

        Doğar mı doğmaz mı beklediğim gün? ...

        Bu yalan dünyada ne var ki bütün,

        Huzur parça parça, can parça parça.

        Yaşanmamış ömre yan parça parça! ...

        GEL BAHAR

        Gel bahâr erit, bu yolun karını,

        Geçen seneleri anmayalım hiç

        Dinle bülbüllerin şarkılarını,

        Güllerin kıpkızıl şarabını iç,

        Bu dünya bir büyük meyhânedir, gel!

        Saçında baygın bir gül kokusu var…

        Dudakların kızıl, karanfil gibi.

        Gözlerinde gülsün mine ışıklar,

        Sesinle büyüle çarpan her kalbi.

        Bu hayat zâten bir efsânedir, gel!

        Ben mi çıldırmışım, sen mi delirdin?

        Yalvaran sesimden bu kaçış neye?

        Git dediğim zaman koşar gelirdin;

        Gel şimdi de, inan bu efsaneye;

        Şimdi günler bir peymânedir, gel!

        Gel bahâr, gel bahâr, yakınlarda gül!

        Denize renginden armağan bırak;

        Ufuklarda gezin, semâya süzül,

        Sonra yavaş yavaş in, içime ak!

        Gönlüm hasretinle divânedir, gel!

        GİT BAHAR

        Çekil bu gölgeli yolda gezinme,

        Bahar bakışların yine pek sarhoş.

        Yanılıp gönlüme misafir inme.

        Kapısı kilitli, mihrabı bomboş

        Mabettir orası, meyhâne değil...

        Işıklar, kokular, sesler, çiçekler...

        Ömrünün her günü bir başka düğün,

        Bülbüller koynunda açtı çiçekler

        Güller dökülürler göğsüne bütün! ..

        Gerçekten güzelsin, efsâne değil:

        Altınlı başında papatya niçin?

        Sarı saçlarına pembe gül takın

        Git bahar...Gönlümde ibadet için,

        Diz çöken kızları ürkütme sakın,

        Kalbime girme, o kâşâne değil! ..

        Git bahar, git bahar! Uzaklarda gül,

        Denize renginden bırak hediye,

        Ufuklarda gezin, semaya süzül...

        Kalbime sokulma 'Peymane!' diye,

        Gördüklerin kandil... Peymâne değil!

        PAZAR:Şukufe Nihal

        'KORONA GÜNLERİNDE ŞİİR'İN DİĞER ŞAİRLERİ

        REKLAM
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa