Selami Şahin: 'Özledim'i eşime yazdım
'Fatih Altaylı ile Bire Bir', renkli konuklar ve keyifli sohbetlerle Bloomberg HT'de ekran yolculuğuna devam ediyor. Altaylı'nın, dün akşamki konukları biri de usta müzisyen Selami Şahin oldu. Hafızalara kazınan şarkısı 'Özledim'i eşine yazdığını söyleyen Şahin, parçanın hikayesini de anlattı
Bloomberg HT'de çarşamba akşamları ekrana gelen "Fatih Altaylı ile Bire Bir" bu hafta da renkli konuklarıyla izleyicileri ekran başına topladı. Altaylı, dün akşamki programında; Oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan, Selami Şahin ve kendisi gibi müzisyen olan oğlu Lider Şahin'i ağırladı.
Fatih Altaylı'nın, "Yaşınıza göre çok daha olgun bir haliniz var" yorumu üzerine Ahmet Mümtaz Taylan, "Benden daha yaşlı arkadaşlarım 'eskilere benziyorsun' derler. Sevda Ferdağ komşum. O da 'seni görünce eski arkadaşlarımı görmüş gibi oluyorum' diyor. Hem eğitimden, hem aileden, hem de 12 Eylül çocuklarıyız. O, insanı bazen layık olmadığı, bazen hak etmediği kadar bir ciddiyet veriyor. Çok acı şeyler gördük, yaşadık." dedi.
"BABAMIN YANINDA BÜYÜDÜM"
SHOW TV'nin sevilen dizisi 'Aziz'de rol alan oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü: Benden 8 yaş büyük bir ablam var. Annem ile babam ben 1 yaşındayken boşanmış. Ablam annemle, ben de babam ile büyüdüm. İyi bir üvey annem vardı o büyüttü beni. İlk işim çiçekçilikti. Madencilik de yaptım. Ardından iktisat, sonrasında Ankara Devlet Konservatuvarı'nda eğitim aldım. 2014'te emekli oldum. 90'ların sonlarından itibaren sinema ve dizilerde rol almaya başladım. Kızım dünyaya geldikten sonra televizyona başladım.
"HEM OYNADIM, HEM YÖNETTİM"
Altaylı'nın, "Oyuncu olarak rol aldığınız tiyatroya sayısına göre yönetmenlik sayınız hemen hemen aynı" açıklaması üzerine Taylan, "Hem oynar, hem yönetirdim. Eskiden bu seçilirdi, ya oyuncu olurdunuz ya da yönetmen. Hocam Yücel Erten idi. 'Ne dersin hocam ora mı, bura mı? diye sordum. Bana dedi ki; Ben de senin yaşındayken birini seçmen zorun kalmıştım. Sana bakıyorum da bunu doğru bulmuyorum, ikisini de yapabilirsin.' Bu söylediklerinden cesaret buldum. Bir yandan da yöneticilik de yaptım. Sendika ve dernek kurdum. Pek çok arkadaşımız da bu görevleri yaptı." diye konuştu.
"KIZIM TÜRKİYE'YE DÖNMEK İSTİYOR"
Yurt dışında eğitim gören kızı Ayşe Dilan Taylan'dan da bahseden oyuncu şöyle konuştu:
Kızım sinema üzerine eğitim görüyor, mayıs ayında mezun olacak. Görüntü yönetmeni olmak istiyor. Belki ben bırakmadan, beraber bir şeyler yapabiliriz. Onun kuşağındaki bazıları yurt dışına gitmek istiyor ama o dönmekten yana. 'Şimdi dönülmeyecekse ne zaman dönülecek' dedi.
"AHKAM KESMEK İSTEMİYORUM"
Devlet Tiyatroları hakkında da konuşan usta sanatçı, "Şimdiki durumu hakkında bir şey söylersem ahkam kesmek gibi olur. Çünkü 7-8 sene oldu ayrıldığım. Konuşmam doğru olmayabilir. Kendi içinde çökmeye bırakılmış kurumlardan biri. Dünya çapında bir yer olabilecekken, bütün enerjisi kötü idare uygulamalara kurban edilmiş bir kurum olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"ŞEHRE KARIŞMAZSAN, ŞEHİR SANA KARIŞIR"
'İstanbul Hesabı' programı ilgili de açıklamalar yapan Taylan, "İstanbul'un kent hayatını semt semt anlatıyorum. Yapmak istediğim şey; İstanbulluları birbirine çağırmaya çalışıyorum. Bu şehirde boğaz görmemiş ya da çok az görebilmiş insanlar var. Muazzam bir hayat mücadelesi içerisinde eriyip gidiyor insanlar. Boğaz manzarasında bir balık-ekmek yemek bin TL değil. Sevgilinle, arkadaşınlar, çocuklarının elinden tutup Eminönü'ne inebilirsin. Şehre karışmazsan, şehir sana karışır." şeklinde sözlerini sürdürdü.
"YAZMAK, OYUNCULUKTAN DAHA BÜYÜLÜ"
Ahmet Mümtaz Taylan, "Tiyatro yönetmenliği ben çok tatmin ederdi ama şimdi yazmak da bana iyi geliyor. Köşe yazarlığı yaptım ve kitap da yazdım. Yazar değilim ama yazanım. Yazarlığa çok heves ediyorum. Yazmak müthiş büyülü ve doyurucu. Yazmak, oyunculuktan büyülü gibi geliyor. Oyuncunun ne oynayacağını yazmak daha güzel." dedi.
"AZİZ, TV'DEKİ SON İŞİM OLABİLİR"
Muhtemelen ana akımdaki son zamanlarını yaşadığın dile getiren Taylan, "Dijital işlerde belki bulunabilirim. Sinemaya tabi inanıyoruz tabi. 'Aziz' son işim olabilir." diyerek, televizyon ekranlarındaki dizilere veda edebileceğini duyurdu.
"350 TANE BESTEM VAR"
Programın bir diğer konuğu Selami Şahin, "Benim 350 tane bestem var, 150'si hit... Türkiye'de şarkımı okumayan kalmadı. Benden beste isteyen şarkıcıya her türlü beste yapabiliyorum. Roman havasından, karadeniz havasına kadar... Opera isteseler onu da yapabiliyorum, yani o havaya girebiliyorum." diyerek, sözlerine başladı.
Usta sanatçının oğlu Lider Şahin ise, "Hayatım öğrenmekle geçiyor. Beste nasıl yapılır, söz nasıl yazılır, babamdan öğreniyorum." dedi.
"O ŞARKIYI EŞİME YAZDIM"
'Özledim'i eşine yazdığını söyleyen usta müzisyen, şarkısının hikayesini anlattı:
Silivri'de bir konser var. Sahneden in, çorbanı iç, giyin, yol, gel, saat 04:30. Zile basıyorum kapıyı açmıyor. Bir süre sonra kapıyı açtı, 'Neredeydin? Orada kalsaydın' dedi. Sabah uyandım, baktım yanımda yok. Yatağın başında hep kağıt-kalem bulundururum. Sonra 'Özledim'i yazdım. Sonra 'kime yazdıysan ona oku' dedi. Sözleri okuduktan sonra 'affettim' dedi. 'Karıcım işte geç kalmanın faydaları bunlar' dedim. 'Başımın Tatlı Belası' ve 'Akşam Olmadan Gel' şarkısını da eşime yazdım. 'Tapılacaksın Kadınsın' şarkısını da anneme yazmıştım.
İlkokul mezunu olduğunu söyleyen sanatçı, "Notayı kendi kendime öğrendim. Ben Türkçe'yi 8 yaşında öğrendim. Annem Mısırlı, sesimi ondan almışım. Beste yeteneğim ise babamdan gelmiş." ifadelerini kullandı.
"17 YAŞINDA İLK PLAĞIM ÇIKTI"
Müzik serüveninden bahseden Şahin, "Köyde şarkı söyletirlerdi. Öğretmenlerim sesimi çok beğenirdi. Günün birinde şarkıcı olacağımı söylemişlerdi. Ekonomik durumumuz kötüydü. 15 yaşında tek başıma İstanbul'a geldim. Parklarda uyuduğum zamanlar oldu. Sonra otelde iş buldum, tuvalet temizledim, ütü yaptım. Soğan ekmek yiyip anneme para yolluyordum. Çalıştığım yerdeki patronum besteci arkadaşları vardı. Yaşım 16, 'Bana plak yapar mısınız?' dedi. 17 yaşına girince plağım çıktı." diye sözlerini sürdürdü.
"ZEKİ MÜREN OĞLUMUN İSİM BABASI OLMAK İSTEDİ"
Usta şarkıcı, "1981 Lider Müzik şirketini kurdum. Oğlum Lider doğunca Zeki Müren aradı. 'Allah mutlu etsin, seni 4. Levent'teki evime bekliyorum' dedi. 'Senden ricam; oğlunun isim babası olabilir miyim?' dedi. 1985'te de Lider dünyaya geldi. Biz de eşimle Lider ismini düşünüyorduk, Zeki Müren de bu ismi arzuladı." dedi.
Şahin, "Telif konusu ülkemizde sıkıntı. Bu şarkıları Avrupa'da yapsaydım özel uçaklarım vardı." diye konuştu.
"EŞİMİ ÜÇ KEZ İSTEDİK"
Eşi Didem Şahin ile tanışma hikayesini anlatan müzisyen, şunları söyledi:
Çakıl Gazinosu'na beni dinlemeye gelmiş. Görünce içime bir şey düştü. Benden imza istedi. Sonra 'ben de sizi öpebilir miyim yanaktan' dedim. 'Hayır annem kızar' dedi. Sonra imzamı atarken Unkapanı'ndaki şirketinin telefon numarasını da yazdım. 'Beni ararsan sevinirim' dedim. Annesi, 'kızımdan uzak durur musun? Biz sanatçıya kız vermeyiz' dediler. Sonra evini öğrendim. İki defa istedik vermediler. Üçüncü defa istemeye gittik. Babası 'kızım sen bu adamı seviyor musun?' dedi. Yanıt yok. 'Cevap vermediğine göre sen de onu seviyorsun, verdim gitti' dedi.
