Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Son dakika: Serkan Çağrı: Sektör acımasızdı, meşhur olduk aç gezdik - Magazin Haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bloomberg HT'de çarşamba akşamları ekrana gelen "Fatih Altaylı ile Bire Bir" bu hafta da renkli konukları ve keyifli sohbetleriyle izleyicileri ekran başına topladı. Altaylı, son programında Mert Fırat, Didem Balçın, Serkan Çağrı, Yasemin Şefik ve Süleyman Dilsiz'i ağırladı.

        Programın ilk konukları, 20 yıldır yakın dost olan Mert Fırat ve Didem Balçın'dı. Balçın, "Üniversiteyi beraber okuduk. Ankara'dan sonra İstanbul'da da buluştuk. Moda Sahnesi'nde ilk oyunumuzu beraber oynadık." dedi.

        Didem Balçın ve Mert Fırat
        Didem Balçın ve Mert Fırat

        "MÜHENDİSLİK Mİ, OYUNCULUK MU ARASINDA GİTTİM GELDİM"

        Tiyatroya başlama hikayesini anlatan Mert Fırat, "Babam şarkıcıydı. İlkokuldaki bir oyun ile sahneye çıktım. Sonra araştırdım. ODTÜ'de kürek çekmeye başladım. 93'te Halkevleri yeniden açıldı. Lise sona kadar mühendis mi, oyuncu mu arasında gittim geldim. Annem mühendis olmamı istedi. Sonra İsveç'e gittim sinema okudum. Dönünce de oyunculuk okudum. Annem şu an memnun. Annem de öğretmendi sonra o da girişimci oldu." şeklinde sözlerini sürdürdü.

        REKLAM

        "SEYİRCİYİ AVUCUMUZA ALABİLDİĞİMİZ BİR MİRAS"

        'Deli Bayramı' tiyatro oyunu hakkında konuşan Mert Fırat, "40 yıl önce çıkmış bir metinler ve skeçler bütünü. İstanbul'da taksi faciası 40 yıl öncesinin problemi. Kira, barınma problemi ve ekonomik zorlukları içeren bir toplamı barındırıyor. 40 yıl öncesinin konusu hala değişmiyor. Seyirciyi avucumuza alabildiğimiz bir miras." dedi.

        "BAMBAŞKA BİR DURUMDAYIM"

        Geçtiğimiz yıl baba olan ve Seyhan Mia adında kızı bulunan Mert Fırat, "Çok acayip bir şey, tarif edilemez derlerdi. 'Aman ne olabilir ki' derdim. Şimdi ise bambaşka bir durumdayım. Çok eğitici ve insanın her şeye bakış açısı değişiyor" diye konuştu.

        Mert Fırat, 2018'de İdil Fırat ile evlenmişti.
        Mert Fırat, 2018'de İdil Fırat ile evlenmişti.

        "200'ÜN ÜZERİNDE EVİ ONARDIK"

        Fırat, yaz aylarında Ege'de çıkan yangınların ardından İhtiyaç Haritası ve Nef Vakfı önderliğinde yürütülen yardım kampanyası hakkında da konuştu. Fırat, "AFAD'ın çok desteği oldu. Manavgat, Bodrum ve Marmaris Belediyesi ile çalışıp 200'ün üzerinde evi onardık. Bu konuda bir başarı elde ettik. Bu süreç devam ediyor." ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        "PANDEMİ BANA YARADI: EVLENDİM, ANNE OLDUM"

        'Kuruluş Osman' dizisinde rol alan Didem Balçın, "Tiyatro benim bir parçam. Yapım şirketiyle baştan anlaşıyorum. Pandemi bana çok yaradı. Ben başka türlü evlenip, çocuk sahibi olamazdım. Pandeminin tek iyi yönü buydu." ifadelerini kullandı.

        Didem Balçın, 8 Mayıs 2020'de Can Aydın ile nikah masasına oturdu.
        Didem Balçın, 8 Mayıs 2020'de Can Aydın ile nikah masasına oturdu.

        DASDAS YURT DIŞINA AÇILIYOR

        Fırat, Didem Balçın, Harun Tekin ve Koray Candemir ve Muzaffer Yıldırım ile birlikte kurduğu sahne ve gösteri sanatları merkezi DasDas hakkında da konuştu. Fırat, "Bir süredir dizilerde rol almıyorum. DasDas'ın doğru yapılanmasıyla uğraşmak istedim. Berlin, Londra ve Moskova'ya da DasDas'ı açma durumumuz var. 2023'te bu üç şehirden birinde gerçekleştirmek istiyoruz." diye konuştu.

        "İBB'DE FİKİRLER GELİŞTİRİYORUZ"

        İBB'ye de danışmanlık veren ünlü oyuncu, "Kültür-sanat platformunun içinde aslında bir danışma kurulu kuruldu. Biz bu yapının içinde fikir geliştiriyoruz. Onlar yapacaklarını, biz de hayallerimizi ve ihtiyaçlarımızı anlatıyoruz. Hiçbir para ve huzur hakkı da almıyoruz. Harun Tekin de kurulun içerisinde. Birlikte düşünme ve üretme yeri. Siyaset üstü bakıyoruz. Bir yıllık görev süremiz de doluyor." dedi.

        "PANDEMİ KURULAMAMIŞ SİSTEMLERE VESİLE OLUŞTURDU"

        Fırat, "Kültür ve Turizm Bakanlığı, 11 Mart'ta pandemiden dolayı tiyatrolarının kapanmasının ardından 13 Mart'ta Oyuncular Sendikası ve Tiyatro Kooperatifi'ni görüşmeye çağırdı. Ayda bir buluşup, sanatçıların haklarından, sahne işçilerine kadar çalışmalar da yürütülüyor. Geçmişte kurulamamış sistemlere pandemi vesile oldu." şeklinde sözlerini sürdürdü.

        "DÜĞÜN, DERNEK BİZİM İÇİN OKULDU"

        Fatih Altaylı'nın "Türkiye'deki kadar iyi klarnetçi dünyanın hiçbir yerinde yok" sözleri üzerine Serkan Çağrı şöyle konuştu: Bu kalp ve coğrafya işi. Aslında bize hitap ettiği için öyle geliyor. Çok duygusal insanız. Zenginlik kalbimize işlemiş. Düğün, dernekte öğrendim. Bizim için en önemli okuldu. Rahmetli babam ailenin ilk klarnetçisi. Babam klarnetçi olmamı istemedi. Sonra eğitime devam ettim. Akademisyen oldum.

        Grup Laçin, 1991 yılında Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı'nda okuyan dört öğrenci tarafından kuruldu. Kendilerine özgü tınılarıyla türküleri deneysel bir arayış içerisinde yorumlayan grup 90 lı yılların ortalarında dikkat çekmeye başladı. 1994 yılında Türküden Sevgiye, 1996 yılında Doğaçlama Yürek, 1998 yılında Bekar Gezelim, 2000 yılında Sevdalım, 2002 yılında Ayşelerin Ayşesi, 2004 yılında Laçin ve 2007 yılında Şinanari albümüyle sevenlerine 13 yılda 7 albüm sundular.
        Grup Laçin, 1991 yılında Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı'nda okuyan dört öğrenci tarafından kuruldu. Kendilerine özgü tınılarıyla türküleri deneysel bir arayış içerisinde yorumlayan grup 90 lı yılların ortalarında dikkat çekmeye başladı. 1994 yılında Türküden Sevgiye, 1996 yılında Doğaçlama Yürek, 1998 yılında Bekar Gezelim, 2000 yılında Sevdalım, 2002 yılında Ayşelerin Ayşesi, 2004 yılında Laçin ve 2007 yılında Şinanari albümüyle sevenlerine 13 yılda 7 albüm sundular.

        "MEŞHUR OLDUK, AÇ DOLAŞTIK"

        1998'de kurulan Grup Laçin'de yer alan Serkan Çağrı, "Hala bekarlar. Grup devam ediyor. Genç yaştayken kandırıldı çocuklar. Eski Unkapanı sektörü çok acımasızdı. 6 arkadaş Ege Üniversitesi'nden geldik. 3 ay boyunca bizi bir stüdyoya soktular. Albüm çıkardık. Biz meşhur olduk ama farkında değiliz aç dolaşıyoruz. 6 kişi Kurtuluş'ta bir evde kaldık, tahta kurularından beni hastaneye kaldırdılar." sözleriyle stüdyodakileri güldürdü.

        Serkan Çağrı
        Serkan Çağrı

        Serkan Çağrı ayrıca, "Klarnet Festivali yapmaya başladığımızda 'Böyle festival mi olur?' dediler. Kültür ve turizm açısından bakınca değerli bir iş yapıyoruz. Dünyanın her yerinden gelen insanlar oluyor." ifadelerini kullandı.

        "Hüsnü (Şenlendirici) ile aranız?" nasıl sorusu üzerine, "Arkadaşımız, sonuçta meslektaşımız" yanıtını verdi. Altaylı, "Hanginiz daha iyi?" sorusu üzerine, "O da farklı ben de farklıyım. Herkesin farklı yolu var." dedi.

        "SEZEN AKSU ÇALMAYI SEVİYORUM"

        Sezen Aksu şarkılarını çalmayı çok sevdiğini söyleyen ünlü radyocu Yasemin Şefik, "Sezen Aksu hep içimde bir yara olmuştur. Bir dönem çalıştığım radyoda Sezen Aksu çalmam yasaktı. Sezen Aksucuyum. Ajda Pekkan'ı da, yeni çıkan rapçileri de seviyorum." dedi.

        Yasemin Şefik,
        Yasemin Şefik,

        "REÇETENİN OLMAMASI KAOS YARATIYOR"

        "Türk mutfağı hak ettiği yerden çok uzak" diyen gastronom Süleyman Dilsiz, "Hiçbir reçetenin kayda girmemiş olmasının kaos boyutu var. Zenginliği çoğaltmanın yolu kayda girmek." diye konuştu.

        Süleyman Dilsiz
        Süleyman Dilsiz

        Yemek ziyanına da değinen Dilsiz, Türkiye'de yılda kişi başı 93 kilo yemeğin çöpe gittiğini söyledi.

        BURÇLAR

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa