Gökhan Türkmen: Fransızca bilmeden Fransızca şarkı yaptım
'Fatih Altaylı ile Bire Bir'in, bu haftaki konuklarından biri de Gökhan Türkmen oldu. Fransızca bilmemesine rağmen Fransızca şarkı yapan müzisyen, "Fransızca şarkılar dinlemeyi ve Fransızca filmler izlemeyim seviyorum. 'Kağıt' diye bir şarkı yaptım. Şarkının formatı çok Fransızca gibi geldi. Fransızca söz yazdık. Sözlerini ezberledim. İtalyanca ve İspanyolca şarkı yapmayı da düşünüyorum." dedi
Bloomberg HT'de çarşamba akşamları ekrana gelen 'Fatih Altaylı ile Bire Bir' bu hafta da renkli konuklarıyla izleyicileri ekran başına topladı. Altaylı, dün akşamki programında; işletmeci İzzet Çapa, müzisyen Gökhan Türkmen, şarkıcı-sunucu Tuğba Ünal, şef Murat Bozok, dünya turunu tamamlayan gezgin çift Zehra ve Hasan Şirin'i ağırladı.
"İLK BESTEMİ 15 YAŞINDA YAPTIM"
Müzik serüvenini anlatan Gökhan Türkmen, "Çocukluk arkadaşım gitar çalmaya başlayınca heveslendim. 13-14 yaşlarında gitar çalıp, şarkı söylemeye başladım. Çok büyük dersler almadım. Müziği etraflıca öğrenmeye çalıştım. 15-16 yaşında ilk bestemi yaptım. İlk sahneye de 2000 yılında çıktım. 2005 yılında 'Büyük İnsan' şarkımı çıkardım. İnternette patladı. Müzik öğretmeni olmak istiyorum ama konservatuar sınavlarını kazanamadım." dedi.
Fransızca bilmemesine rağmen Fransızca şarkı yapan müzisyen, "Fransızca şarkılar dinlemeyi ve Fransızca filmler izlemeyim seviyorum. 'Kağıt' diye bir şarkı yaptım. Şarkının formatı çok Fransızca gibi geldi. Fransızca söz yazdık. Sözlerini ezberledim. İtalyanca ve İspanyolca şarkı yapmayı da düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Sanayici bir ailenin çocuğu olan İzzet Çapa, kardeşleriyle birlikte eğlence sektörüne girme hikayesini anlattı. Çapa, "Ahmet bu işi İsviçre'de öğrendi. Celal'i de yanına almış. Onlar çok başarılı olunca bende bir kıskançlık başladı. (Gülüyor) 'Ben de bir şey yapmalıyım' dedim. İlk mekanımı Harbiye'de açtım. Sonra Celal ile ortak olduk." ifadelerini kullandı.
"EĞLENCE DUYGUMU KAYBETTİM"
Çapa ayrıca, "Eğlenmeyi çok seviyordum. Şu an o duygumu kaybettim. O duygum Kovid-19 oldu. Nasıl tat almanız gidiyor... Hiçbir restoranım eğlencesiz iş yapmadı. Eğlendirmeyi görevim olarak düşünüyorum." diye konuştu.
"BAŞKASININ PARASIYLA BAŞKASINI EĞLENDİRİYORUM"
Artık işletmecilik yerine danışmanlık yaptığını belirten Çapa, "Dünyamı değiştirdim. Ben dükkan açmıyorum. Bu işi yapmak isteyen biri geliyor. Danışmanlık yapıyorum. Bedava dükkan her gece oradayım ama sahibi değilim. Vergiden sıkıntım yok, sigortadan sıkıntım yok, polisten sıkıntım yok. En iyisini yapmak istiyorum ama benim öyle bir param yok. Başkasının parasıyla en iyisini yapmaya çalışıyorum. Ben Cahide Plazzo'nun görünen yüzüyüm. Sahibi eski Çakıl Gazinosu'nun kurucusu Yaşar Şerbetçi'nin oğlu Şehmuz Şerbetçi. Başkasının parasıyla başkasını eğlendiriyorum. Çok daha başarılıyım, kafam rahat. Yaratıcılık hırsımın önüne geçmiyorum." ifadelerini kullandı.
"DEMET AKALIN'A HELAL OLSUN"
Müzik yasağına da değinen İzzet Çapa, tepkisini dile getirdi: Demet Akalın'a helal olsun. 'Ben tek başıma bu kadar yapabiliyorum.' dedi. Maskeler kalktı, yani bütün mikroplar kırıldı, nedir sorun?
Çapa, ayrıca eğlence sektörünün can çekiştiğini vurguladı.
"GAZETECİLİK, MERAKIMI TATMİN ETTİ"
Çapa, gazetecilik serüveninden de bahsetti. Bir dönem Habertürk Gazetesi'nde de çalışan işletmeci, "Çok meraklı bir adamım. Gazetecilik deneyimim varsa Fatih Altaylı sayesindedir. Fatih Altaylı çağırdığında 'kesin bir şey öğrenebilirim.' dedim. Sürekli bir şeyler öğrenmek o merakımı tatmin etti. Aslında tamamen bunun için gazeteciliğe girdim." diye konuştu.
Toplumsal olaylarla ilgili sosyal medya paylaşımlarıyla da dikkat çeken Çapa, "Birileri cesur olacak. Ben sadece birilerinin sesi olmayı seviyorum." şeklinde sözlerini sürdürdü.
"8 AY TEKNEDE YAŞADIK"
Gezgin çift Hasan ve Zehra Şirin de tamamladıkları dünya turunu anlattı. Hasan Şirin, "İlk kez 2009'da yelkenli teknenin dümenine çıktık. 25 yılı aşkın bir ortaklığım vardı onu bitirmeye karar verdim. Sonra Zehra ile muhasebe yaptık; 'Bu zamana kadar ne yaptık?' Baktık ki hiçbir şey yapmamışız. 'Beraber denize açılalım' dedim. Bodrum'dan dünya turuna çıktık. 8 ay teknede yaşadık. Macera olsun diye gezmedik. Dünyayı ve farklı kültürleri tanımak istedik." ifadelerini kullandı.
Zehra Şirin ise, "Atlantik Okyanusu'nu geçerken korkmuştum. Bir tarafta fırtına, bir tarafta kasırga vardı biz ikisinin arasında kaldık. O an 'ne işim var burada?' dedim." diye konuştu.
"HER YERDE BAŞKA YENİ ŞEYLER ÖĞRENİYORUZ"
Bir süredir danışmanlık yaptığını belirten şef Murat Bozok, "Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada, otel, AVM, havayolu ve restoranların mutfağını koruyoruz, menüsünü yapıyoruz, elemanlarını yetiştiriyoruz, mimari işlerine bakıyoruz. Her ilgilendiğimiz yerlerde başka bir şeyler öğreniyoruz." dedi.
