Deprem sigortasında 200 lira prim ödememek için 300 bin lira kaybediliyor
Deprem poliçesinin aynı zamanda kaliteli yani eksik olmaması gerektiğinin altını çizen Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı ve DASK Koordinatörü Erdal Turgut, "150-200 metrekarelik evler bazı ekonomik kaygı ve yanlış yönlendirmeler ile 30-40 metrekare gösteriliyor. Böyle olunca bizden 400 bin lira yerine 100 bin lira alıyorlar. 200 lira prim ödememek için 200-300 bin lira kaybediyorlar" diye konuştu. DASK'ın yasal olarak köyleri kapsamadığını anlatan Turgut, doğal afet sigortasına dönüşüldüğünde yangın ve selin eklenmesiyle köylerin zorunlu olarak sisteme alınması gerektiğini de kaydederek diğer yandan tarım sigortaları ve BES'te olduğu gibi devlet desteğinin olmasının DASK'ı daha cazip hale getireceğini söyledi.
DASK'sız Olmaz programının bu haftaki konuğu Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı ve DASK Koordinatörü Erdal Turgut oldu. Gaziantep'te DASK'ın düzenlediği Depreme Dayanıklı Bina Tasarım yarışmasında konuştuğumuz Turgut deprem sigortasını yaptırılmamasının nedeninin üşengeçlikten inanmamaya ve aldırmamaya kadar çeşitli olduğunu kaydederek tüm bunları aşmak için DASK'ın şu anda bölge müdürlükleri kurduğunu söyledi. Deprem poliçesinin aynı zamanda kaliteli ve eksik olmaması gerektiğinin altını çizen Turgut eksik poliçenin özellikle Kahramanmaraş depreminde sorun olarak karşılarına geldiğini belirterek, "150-200 metrekarelik evler bazı ekonomik kaygı ve yanlış yönlendirmeler ile 30-40 metrekare gösterilmiş. Böyle olunca bizden 400 bin lira yerine 100 bin lira alıyorlar. 200 lira prim ödememek için 200-300 bin lira kaybediyorlar" diye konuştu.
Turgut, Türkiye'de bütün alanlarda olduğu gibi deprem sigortasında da depremin korkusuyla ilk 1.5 ayda yüzde 10 artan sigortalılık oranıyla sigortalı konut sayısının 11 milyondan 12 milyona çıktığını hatırlatarak şunları söyledi: "Deprem sigortası poliçesi depremden önce yapılması gereken bir poliçe. Sigorta böyle çalışmıyor. Depremden sonra yaptırdığınızda alamıyorsunuz. Önceden tedbir almak lazım. Bu da poliçenizi zamanında yaptırıp devam ettirmenizle oluyor."
ÖDEMELER 3 AYDA YAPILIR
Turgut deprem sonrası vatandaşın hasarlarını 24 saat içinde alabileceğini ama ortalama 3-4 ay gibi bir sürede ödemelerin yapılıp bitirilebileceğini ifade ederek bu tarihin dünyada diğer ülkelerde 5-6 yılı bulabildiğini ifade etti. Turgut, yeni kurulan sistemler ile depremin hemen ardından DASK sahiplerine günlük ihtiyaçlarını karşılaması için 15-20 bin lira ön ödeme yapılacağı haberini de paylaştı.
TAZMİNAT 1 MİLYON 400 LİRAYA ÇIKTI
DASK için ödenen primleri açısından Türkiye'nin birinci bölge en riskli olmak üzere 1'den 7'ye bölgelere ayrıldığını hatırlatan Turgut, riski az bölgelerin Rize ve Artvin'de 400 riski en yüksek İstanbul'da 1.500 lira olduğunu belirterek, "Bunu karşılık 1 milyon 400 bin lira tazminat ödeniyor. Kıyaslandığında gerçekten uygun bir sigorta" dedi.
DASK'ın vatandaşın deprem nedeniyle evi hasar aldığında ve yıkıldığında yeniden yaptırması amacıyla hayata geçirilen bir sigorta olduğunu kaydeden Turgut, vatandaşların bu baz sigorta üzerine evlerinin içindeki eşyalar ve diğer masrafları da karşılamak üzere DASK'a ek olarak konut sigortası yaptırmaları gerektiğini de anlattı.
Yaz aylarında zorunlu deprem sigortasının sel, yangın gibi diğer afetleri kapsayacak zorunlu afet sigortasına dönüşeceğini dile getiren Turgut, özellikle orman yangınını karşılaması anlamında bu sigortanın dünyada bir ilk olduğunu bildirdi.
CAN SUYU OLUYOR
11 ili etkileyen ve 50 binin üzerinde vatandaşımızın hayatını kaybettiği büyük depremde görüldüğü gibi depremden sonra hayatına devam edenler için sağlanacak en önemli finansal güvencenin DASK olduğunu anlatan Turgut, "Bu bilinçle DASK olarak deprem günü hemen bölgeye hareket ettik. Bizim ödediğimiz tutarlar vatandaşımız için öyle can suyu ki buna bir an önce kavuşturmak istedik. Bugünlere geldiğimizde 35 milyar lira ödemiş olduk" şeklinde konuştu.
OLASI DEPREMLERDE HASAR ÖDEME GÜCÜ VAR
DASK'ın toplam hasarları karşılama tutarının 25 milyar liradan 280 milyara çıktığını ifade eden Turgut, "Dünyada deprem sigortalarını tek başınıza yapmıyorsunuz. Uluslararası bir ağ var bu ağa dahil oluyorsunuz. Örneğin Kahramanmaraş depremlerine kadar biz bu ağa prim ödemiş ve hiç kullanmamıştık. Bu depremde ağı kullandık ve hızlıca ödemeleri yaptık. Olası bir İstanbul depreminde de DASK bu vasıtayla tüm ödemeleri yapma kapasitesine sahiptir. Vatandaşlar hiç endişe etmesin" dedi.
2024 başında DASK'a enflasyon koruması getirildiğini vurgulayan Turgut, önceki dönemlerde bu kadar yüksek enflasyon olmadığı için yılda 1 kerelik prim artışlarının yeterli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Yapılan düzenleme ile artık inşaat maliyetlerinde enflasyon ne kadar artarsa o bedel üzerinden tazminat alacaksınız. Ek bir prim ödemeyeceksiniz. Aynı zamanda 3 bin lira olan metrekare başına tazminat tutarı 6 bine çıkarıldı. 6 bin lira bir evi tamamen yapmak için yeterli olmayacaktır. Buna ek olarak diğer sigorta şirketlerinden ihtiyari poliçe alınması gerekiyor. Bir evin ne kadar bir miktara yapılması gerektiğini düşünülüyorsa ek poliçe ona göre ilave yapılabilir."
DEVLET DESTEĞİ GETİRİLMESİ İYİ OLUR
DASK'ın yasal olarak köyleri kapsamadığını anlatan Turgut, doğal afet sigortasına dönüşüldüğünde yangın ve selin eklenmesiyle köylerin zorunlu olarak sisteme alınması gerektiğini buna yönelik çalışmanın olduğunu kaydederek diğer yandan tarım sigortaları ve BES'te olduğu gibi devlet desteğinin olmasının DASK'ı daha da işler hale getireceğini söyledi.
