Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Sosyal Güvenlik Soru cevap Sigortasız çalışmada zaman aşımı kaç yıl? - Sosyal Güvenlik Haberleri

        1998 YILINDAKİ BİR AYLIK ÇALIŞMA İÇİN HİZMET TESPİT DAVASI AÇILABİLİR Mİ?

        1998 Adana depreminde öğrenciyken eşim staj dönemi dışında deprem dolayısıyla bir ay devlet hastanesinde çalıştırıldı. EYT yasası çıkınca kayıtları istediğimizde arşivi o dönemde su bastığını, bütün evrakların yok olduğunu söylediler. Bununla ilgili dava açtık. Dava sürekli erteleniyor. SGK’nın da müdahil olacağını söylediler. Şahitler de var. Zaman aşımı söz konusu olur mu? Kaybedersek mahkeme ve avukatlık masraflarını da ödemek zorunda kalacağız. Devletin işveren olduğu böyle bir durumda nasıl bir yol alabiliriz? (Uğur A.)

        REKLAM

        SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com

        Geçmişte sigorta bilgilerini öğrenmek için Sosyal Sigorta Kurumu’na (SSK) yazılı başvurmak ve bağış yapmak gerekiyordu. Bilgi edinmenin zorluğundan dolayı çoğu kişi sigortalı çalıştığını bilmiyordu. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kurulup geçmiş bilgiler elektronik ortama taşınınca internet üzerinden her türlü bilgiye erişmek mümkün hale geldi. Maalesef, yaptırımlara rağmen ülkemizde sigortasız işçi çalıştırma uygulaması yaygın. Kimi işveren de sigortalı göstermekle birlikte primini gerçekte olduğundan düşük kazanç üzerinden ödüyor. Her iki durumda da çalışanlar büyük mağduriyet yaşıyorlar.

        Sigortasız çalıştırılan veya sigorta primleri eksik kazanç üzerinden yatırılan kişiler hizmet tespit davası açarak eksik günlerini ve eksik kazançlarını emekliliklerine saydırabiliyorlar. Hizmet tespit davasının 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekiyor. Beş yıl içinde açılmaması halinde dava açma hakkı kayboluyor. Beş yıllık hak düşürücü süre, işten ayrılma tarihinde başlıyor.

        REKLAM

        Beş yıldan daha eski tarihler için hizmet tespit davası açılması ise tek bir koşulda mümkün bulunuyor. İşçi bir işyerinde önce bir süre sigortasız çalıştırılmış ve ardından sigorta girişi yapılarak çalıştırılmaya devam etmiş ise 5 yıllık hak düşürücü süreye bakılmıyor.

        Siz sadece bir ay çalışıp daha sonra aynı hastanede sigorta girişiniz yapılmadığı için 5 yıllık hak düşürücü süre dolmuş bulunuyor. Bu durumda, hizmet tespit davasından sonuç alamayacağınızı düşünüyorum.

        Ancak, kaybolan evrak söz konusu olduğu için hizmet tespiti talebi yerine, afet sebebiyle kaybolan evrakın tespiti talebinde bulunduğunuzda belki sonuç alabilirsiniz. Bu konuda hukukçulardan profesyonel destek almalısınız.

        ASGARİ SÜRENİN ÜZERİNDEKİ PRİM GÜNLERİNİN PARASI ALINABİLİR Mİ?

        Geçen haftaki “Çalışan fazla ödenen sosyal sigorta primlerini iade alabilir” yazınıza istinaden görüş almak istiyorum. 2002 SSK girişliyim. Ocak ayında çıkışım olacak. Toplam gün sayım 7300 oluyor. Emeklilik için yaş bekleyeceğim için fazla olan günlerin parasını geri almam mümkün müdür? Eşim de EYT'den emekli oldu. SSK’lı olarak hala çalışmakta. Onun için de prim iadesi hakkı geçerli midir? (Gedik B.)

        REKLAM

        “Fazla ödenen” sosyal sigorta priminden ne anlaşılması gerektiğini yukarıdaki soruya verdiğim cevapta anlattım. Emeklilik için asgari prim günü şartının yanlış anlaşıldığı görülüyor. Kanun, sigortalı çalışmaya başlama tarihine göre değişen emeklilik koşulları öngörüyor. Koşullardan biri de prim günüdür. Kanunda öngörülen süreler “asgari” prim günüdür. Asgari prim günü süresi 8 Eylül 1999 öncesi çalışmaya başlayan SSK’lılarda 5000 – 5975 gün; bu tarihle 30 Nisan 2008 tarihleri arasında çalışmaya başlayanlarda 7000 gün, 1 Mayıs 2008’den sonra çalışmaya başlayanlarda ise 7200 gündür. Bu süreler tamamlanmadan emekli olunamaz.

        Söz konusu süreler dolduktan sonra isteyen çalışmaz, yaşını doldurmayı bekler. Bu durumda daha düşük emekli aylığı alır.

        Süreler dolduktan sonra çalışmaya devam edenlerin sigorta primlerinin ödenmesi zorunludur. Normalde prim günü arttıkça emekli aylığının da artması gerekir. Ancak, emekli aylığı bağlama sistemi dolayısıyla asgari ücret ve buna yakın ücretle çalışanların emekli aylıkları, çalışmaya devam ettikçe maalesef azalıyor. Böyle bir gerçeklik var.

        Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenler için de sigorta zorunluluğu vardır. Emekli çalışanlar için bir anlamda dayanışma primi alınır ve ödenen primler emekli aylıklarına yansımaz. Sonuç olarak, siz de eşiniz de prim iadesi alamazsınız.

        İHYADA DURDURULAN SİGORTA SÜRELERİNİN TAMAMININ PRİMİ ÖDENMEK ZORUNDA MIDIR?

        REKLAM

        Sigorta girişim 1996 yılında Emekli Sandığı ile başladı. Daha sonra SSK’lı çalıştım. Birkaç şantiyede çalıştığım için aynı yıl içinde fazladan prim ödemelerim oldu. Mühendis olduğum için de primlerim yüksek kazanç üzerinden ödendi.

        EYT’den yararlanmak için müracaat ettiğimde 10.200 civarında prim günüm görünüyordu. Fakat aynı yıl içinde 360 günden fazla yatırılan primler dikkate alınmadığından prim gün yetersizliğinden emekli olamayacağım bildirildi. Emekli Sandığı’nda 3510 gün, SSK’da 3.372 günüm var. Son olarak 4 yıl 8 ay da BAĞ-KUR çalışmam var. Toplam 8.563 prim günüm bulunuyor. Silinen BAĞ-KUR prim borçlarından dolayı 1.080 günlük sigortalılık sürem durduruldu.

        Üç soru sormak istiyorum:

        -Hem fazladan prim yatırmış olmak, hem de aynı anda tüm şantiyelerde sigortalı çalışmış olmaktan dolayı mağdur edilmem doğru bir uygulama mıdır?

        -Fazladan yatırılan primler “durdurulan sürelerle” mahsup edilemez mi?

        -Durdurulan sürelerimi ihya etmek istediğimde “hepsini” ödemem gerektiğini ifade ediyorlar. İhtiyacım olmadığı halde fazladan prim ödemem doğru mudur? (Fevzi E.)

        REKLAM

        Kanuna göre, aynı anda birden fazla işverene bağlı çalışanların aylık prim günleri 30 günü aşamaz. Farklı işverenlerce bildirilen prime esas kazançlar toplanarak 30’a bölünür. Yatırılan primler emekli aylığı tutarına yansıtılır ancak o ay 30 gün çalışılmış sayılır. Farklı işverenlerce SGK’ya bildirilen prime esas kazançların toplamı aylık bazda asgari ücretin 7.5 katından fazla ise fazla kısma karşılık işçi adına ödenen primler geri alınabilir.

        Prim günlerinizin ayda 30 gün ile sınırlandırılması uygulamasında bir yanlışlık yok. Şayet aylık bazda asgari ücretin 7.5 katından fazla kazanç üzerinden ödenen prim varsa son 5 yıl içindeki fazladan ödenen primleri geri alabilirsiniz.

        Kanun bakımından “Fazladan yatırılan prim” sadece yukarıda anlattığım gibi asgari ücretin 7.5 katını aşan kazanca karşılık gelen prim tutarıdır. Birden fazla işverene bağlı çalışmanızdan kaynaklı bildirilen prim günleriniz ayda 30 günü aşamaz. Bunların eksik prim günlerinize sayılması söz konusu olamaz.

        BAĞ-KUR’luların prim borcu, geçmişte muhtelif zamanlarda çıkartılan kanunlarla silindi. Buna karşılık borcun bulunduğu döneme ait sigortalılık süresi durduruldu. Bu sürelerin tekrar canlandırılması için zaman zaman ihya kolaylığı sağlandı. Son yapılandırma kanununda ise ihya kolaylığına yer verilmedi. İhya kolaylığı sağlanmış olsaydı 1.080 günlük sürenin primini rahatlıkla ödeyebilirdiniz.

        REKLAM

        Kanuna göre, durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamının priminin ödenmesi gerekiyor. “Sadece ihtiyacım kadar süreyi ihya edeyim” demek mümkün değildir. İhya için günlük 154.26 TL’den 156 bin 600 TL ödemeniz gerekir. Bu primi ödediğiniz takdirde hemen emekli aylığı bağlatabilirsiniz. Aksi takdirde 15 ay daha BAĞ-KUR’a tabi çalıştıktan sonra emekli olabilirsiniz. Alacağınız emekli aylığı ile ihya için ödeyeceğiniz tutarı karşılaştırarak 15 ay beklemenin mi yoksa hemen ihya etmenin mi avantajlı olduğuna karar verebilirsiniz.

        DUL VE YETİM AYLIĞINDA MAAŞ ZAMMI

        Babamın vefatından sonra BAĞ-KUR maaşı anneme yüzde 75 oranında bağlandı. Bağlanan maaş tutarı 5.741 TL. Emekli maaş zamlarını bu tutar üzerinden mi hesaplamamız lazım? Babam esnaf BAĞ-KUR’u idi. Annemin babası ise çiftçi BAĞ-KUR’undan emekli idi. (Yalçın Ü.)

        İlk sorunuzdan başlayayım. Son yıllarda emekli aylığında alt sınır peş peşe yükseldiği için “kök aylık” kavramı daha sık konuşulmaya başlandı. Annenizin yüzde 75 hissesine karşılık bağlanan aylığı 5.741 TL olduğuna göre, babanızın dosyasından bağlanan normal emekli aylığı 7.654 TL’dir. Emekli aylıklarına yüzde 40 zam yapılırsa, annenizin 5.741 TL tutarındaki kök aylığı 8.037 TL olacaktır.

        Halen 7.500 TL olan alt sınır aylığı artırılmazsa ve maaş zammı yüzde 40 olursa anneniz ocak ayından itibaren 8.037 TL alır.

        REKLAM

        Kamuoyunda “en düşük emekli aylığı” olarak adlandırılan 7.500 TL olan alt sınır aylığı tutarının artırılıp artırılmayacağı henüz bilinmiyor. Alt sınır aylığı 10.717 TL’nin üzerine çıkartılmadıkça annenizin aylığı 8.037 TL olur.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa