Denizbank Genel Müdürü Ateş: Yapay zekanın getirdiği güvenlik sorunları çözülmeyi bekliyor
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, BloombergHT'deki Dijital Yolculuk programında açıklamalarda bulundu. Ateş, yapay zekaya yönelik "Yapay zekanın getirdiği güvenlik sorunları çözülmeyi bekliyor" dedi. Ateş ayrıca "Verinin elde edilmesi, güvenli şekilde saklanması ve işlenmesi lazım" ifadelerini kullandı
Yapay zeka konulu tartışmalar giderek artmaya devam ederken, finans ve bankacılık sektörü de bu alanda önemli çalışmalarını sürdürüyor. BloombergHT'de Dijital Yolculuk programına konuk olan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş de yapay zeka konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Hakan Ateş, "Pozitif ilimden ve bilimden, sayılardan ve istatistikten hiçbir zaman vazgeçemeyiz. Burada tarihsel geç kalmışlıklarımız var. Şimdi geldiğimiz noktada ise bankacılık sektörü öncü bir rol oynamaktadır.
Bugün tek bulut servisi verebilen, BDDK tarafından onaylanmış tek bulut altyapısı intercloud'dur. Biz de bu servisi verebiliyoruz.
Burada en önemli konu olan veri ile başlamak doğru olacaktır. 'Veri petroldür' gibi dillere pelesenk olmuş bir söylem var ancak aslında 'veri herşeydir'. Havadır, sudur, savaşta kazanmaktır, GSYH'yi toparlamaktır, herşeydir. Çünkü şu anda insan zekası ile makineleri kıyasladığımızda makineler çok öne geçti. Milyarlarca kere daha çabuk ve daha doğru işlem yapabildiğini görüyoruz ve bu giderek de gelişmeye devam ediyor. Bunu da veri ile yapabiliyoruz. Verinin elde edilmesi lazım, sonra güvenli bir şekilde saklanması ve işlemcilerle işlenmesi lazım.
Maalesef ülkemizdeki veri merkezlerinin toplam kapasitesi 200MW'ın altında. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 1000MW gibi bir ihtiyaç olacak.
Yapay zeka ve bunun getirileri, bunun güvenlik sorunları, hepsi çözülmeyi bekleyen ve dünya ekonomilerinde verimliliği ve etkinliği artıran en önemli araç haline geldi" dedi.
"BULUT SERVİSİNİ ÜLKELERE GETİRMEK GEREKİYOR"
Ateş bulut servislerinin önemine vurgu yaparak, "Dünyanın en büyük server üreticisi Google. Yılda 10 milyar dolarlık akıllı bilgisayar üretiyor. Bunun ne kadarını satıyor? Hiç. Her yıl 10 milyar dolarlık üretim yapıyor ve kendisi kullanıyor. Böyle bir ekonomik güçle baş etmenin yöntemi birçok ülkenin yaptığı gibi bulut servisini ülkenize getirmekle mümkün olabilir. Dünyanın bilgi hazinesinden yararlanacağınız bir bulut servisi için gereken bir servisi kurmak için 30 milyon dolarlık bir sermaye gerekiyor. 10 milyon dolar inşaat, 15 milyon dolar kendi kullanacağınız sistem, eder 25 milyon dolar 1 MW için. 100 MW'lık bir güce erişmemiz 2,5 milyar dolar. Bunu 1000 MW'a artıracaksanız 25 milyar dolar.
Buluttan da yararlanmak istiyorsanız bu 40 milyar dolar seviyesine çıkıyor. Bu özel sektörün veya herhangi bir yatırımcının tek başına yapabileceği işler değil. Dolayısıyla bunu dışarıdan temin etmemiz gerekiyor ve dünyanın yeni medeniyet düzeyi olan bu düzeye ayak uyduralım" ifadelerini kullandı.
"BÜYÜK SAVAŞTA ABD VE ÇİN ÖNE ÇIKIYOR"
Global çapta teknolojik bir savaş olduğunun vurgusunu yapan Hakan Ateş, "Dünyada bir savaştan bahsediyoruz. Ekonomik, savunma sanayi gibi her alanda. Bu savaşta da en büyük iki ülke öne çıkıyor. Bir tanesi ABD birisi de Çin. Batı klübünde, AWS, Azur, Microsoft ve Google var. Uzak Doğu tarafına baktığımız zamansa Huawei ve Wechat öne çıkıyor. Bunlar arasında artık büyük savaşlar olmaya başladı.
Bizim de bu verimlilik artışı ve ekonomide bolluk diye öne çıkan verilere ihtiyacımız var. Bunun için de kesinlikle devletin içerisinde olduğu iş birliklerine ihtiyacımız var. E-devlet örneğin çok iyi çalışan bir sistem. Kredi kartları olsun, KKB olsun, BKM olsun bunlar çok verimli çalışıyor.
"VERİLERİMİZİN DIŞARIYA SIZMAYACAĞI SİSTEMİ KURMAMIZ LAZIM"
Ben bir bankanın 27 yıldır Genel Müdürüyüm ve halka açılmayla birlikte birlikte 4 kez sattım. İster Türk olsun, ister Belçikalı, Rus, Arap hepsinde gördük ki bizim sistemimiz onların çok üzerinde. Ancak dünyada yalnızca biz yokuz. Dünya kütüphanesi çok büyük. Ona sizi ulaştıran yegane servis ise bulut. Herkesin yararlandığı bulut sisteminden sanayimiz yararlanıyor ancak finans sistemimiz henüz yararlanamıyor. Bunun haklı gerekçeleri var. ABD mesela kendi verisini kimse ile paylaşmıyor. Benzer şekilde Avrupa da kendi verisini paylaşmıyor. Bizim de aynı sistemi kurarak dışarıya sızmayacak şekilde, verilerimizin bizde kalabileceği servisleri oluşturmamız ve bulut için gerekli altyapıyı kurmamız gerekiyor. Finans öne gitti ancak bulut olmadan bir banka sistemi diğerlerinin gerisinde kalır. Buluta erişerek elde edebileceği sonuçlar benim elde edebileceğim veri ölçümlerinden daha iyi olacaktır ve benden daha ileriye gidebilir. Benim de bulut servislerine ulaşabilmem bizi de aynı trene bindirir. Yakında olacaktır, devletin bu konuda çalışmaları var.
Şu ana kadar finans iyi durumda, diğer sektörler daha iyi olabilir ama totalde baktığımızda dünyanın büyük kütüphanesine ulaşmamız zarureti var" şeklinde konuştu.
"YAPAY ZEKA'DAN DOĞRU CEVABI ALABİLMEK DOĞRU SORUYU SORMAYA BAĞLI"
Yapay zeka sistemleri kadar onu kullanmayı bilmenin doğruluğuna vurgu yapan Hakan Ateş, "Yapay zeka var da buna nasıl soru soracağız? Doğru soruyu doğru kapsamda sorup robotlardan doğru cevabı almak çok önemli. Bu bakımdan eğitimin içerisine mutlaka bunu enjekte etmek zorundayız ilkokuldan itibaren. Biz veri bilimcileri çok önce başlattık. 200'e yakın veri bilimci banka içerisinde çalışıyorlar. Bunların o dilleri bilmesinin yanı sıra, promt engineering konusunda da uluslararası eğitimlere katılıyorlar. Çünkü doğru cevabı alabilmek için doğru sorular sormak gerekiyor" dedi.
"SİBER GÜVENLİK BUGÜN HERKESİN İŞİ"
Ortaya bir verimlilik çıkıyor ancak bu bir taraftan belli bir verimliliği getirirken, yolsuzluğu da beraberinde getiriyor. Siber güvenliği ve etiği de getiriyor. Ayın karanlık tarafı gibi Darkweb söz konusu. Verileri çalıp o pazarda satanlar söz konusu. Müşteriler sizin sisteminizde işlem yapıyor zannederken para çalabiliyorlar. Veya sizin sisteminizi koyduğu yazılımlarla kilitleyip fidye isteyebiliyorlar. Siber güvenlik bugün herkesin işi haline geldi. Bunu savunma sanayinde de düşündüğümüz zaman nasıl koruyacağımız öne çıkıyor. Veri çalmanın çok çok büyük örneklerini gördük. İspanya'nın en büyük bankası bu yüzden çok sıkıntılı bir itibar sorunu yaşamıştı. Her finans kurumunun bu konuda orduları var. Bilgisayar bunları bulabilmeye başladı ve dünyadaki bütün yazılımları bir arada kullanabilmek önemli. Veri güzel ancak verinin doğruluğu ve o verinin güvenliği çok önemli hale geldi.
"TRENİN BİR VAGONUNDA OLMAMIZ ÖNEMLİ"
Yapay zeka sizin verdiğiniz veriyi işliyor ve size cevap veriyor. Ya bu kendi kararlarını vermeye başlarsa insanlık zararlarına yol açabilir. Sağlıkta, bilimde, savunma sanayisinde olabilir. Etik noktası işte burada çok önemli. Bu ABD'nin, Çin'in, BM'nin bir araya gelerek kararlar alarak önleyebileceği bir durum olarak öne çıkıyor. Bilgisayarlar "süper zeka" haline gelirse bu bir tehlike ve bu noktada bizim de trenin bir vagonunda olmamız önemli.