Cumhuriyet'in ilk 100 yılında otomotiv serüveni
Türkiye ikinci yüzyılına girerken, yerli otomotiv sanayisi de yeni döneme hazırlanıyor. Cumhuriyet'in ilk yıllarında başlayan Türkiye'nin otomotiv üretim serüveni, Cumhuriyet'in 100'üncü yaşında dünyanın en büyük 14'üncü ve Avrupa'nın da en büyük 4'üncü otomotiv sanayisini ortaya çıkardı. Türk otomotiv sanayisi Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına ise başta yerli markası Togg ve elektrikli araç yatırımları ile girdi. Yiğitcan Yıldız yazdı...
Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümü tüm yurtta coşkuyla kutlanıyor. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilan edilmesinin ardından, kapsamlı bir sanayileşme hamlesi başladı.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında devlet destekli başlayan sanayileşme, sonraki yıllarda özel sektörün girişimleri ile devam etti.
Nisan 1934'te yürürlüğe konulan ve sanayinin gelişiminin hedeflendiği Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı kapsamında her ne kadar dokuma, maden, selüloz, kimya ve seramik sanayilerinde kalkınma teşebbüslerinde bulunulsa da, bugün ülkenin en çok ihracat yapan sektörü konumundaki otomotiv sanayisindeki ilk tohumların da Cumhuriyet'in ilanının ardından atıldığını unutmamak gerek.
ÜRETİME 1920'LERDE START VERİLDİ
Türkiye'de ilk seri otomobil üretimi 1929 yılında Ford Motor Company ile dönemin hükümeti arasında imzalanan 25 yıllık anlaşma ile başladı.
İstanbul Tophane'de açılan fabrikada, 450 işçi günde 50'ye yakın otomobil üretimi gerçekleştiriyordu.
Fakat, 1929 yılında patlak veren ve dünya ekonomilerinde yaşanan 'büyük buhran' buradaki üretimi de etkiledi. Global gelişmeler neticesinde Tophane'deki Ford üretimi 1934 yılında sona erdi.
Türkiye'nin ürettiği ikinci otomobil ise, 1955 yılında bantlardan inmeye başlayan bir başka Amerikalı Jeep oldu.
Yerli 'Jeep'lerin montajı, sermayesinin yüzde 25’i Willys-Overland'a ait olan Tuzla Çayırova'daki Türk Willys Overland Tuzla Montaj Fabrikası'nda yapılıyordu. İlerleyen yıllarda, aynı fabrikada Bussing marka kamyon montajı da gerçekleşmeye başladı.
1960'LAR 'DEVRİM' İLE BAŞLADI
1960 yılına gelindiğinde Ford Motor Company'nin ikinci Türkiye serüveni 30 yıl aradan sonra başlamış bulunuyordu.
Ford ve Koç Grubu'nun ortak girişimiyle açılan Otosan fabrikasında, Ford'un Consul otomobili ve Thames kamyonlarının montajı başladı.
İlk adımları Amerikalı Ford ve Jeep ortaklıkları ile atılan Türk otomotiv sanayisinde, 1960'lı yılların başında ise hüzünlü bir 'Devrim' yaşandı.
Takvimler 1961 yılını gösterdiğinde, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in isteği ile hayata geçirilen Türkiye'nin ilk 'yerli otomobil' projesine Eskişehir Devlet Demiryolları Fabrikası’nda start verildi.
Türk mühendisler tarafından motoru da dahil olmak üzere tamamıyla Türkiye’de tasarlanıp geliştirilen ilk yerli otomobil olan Devrim, sadece 135 gün içinde üretildi ve aynı yılın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerine yetiştirildi.
Çok büyük emek ve fedakarlıklar ile üretilen ilk yerli otomobil Devrim, Cumhurbaşkanı Gürsel'i törende taşıdığı sırada yakıtının bitmesi sonucu aniden yolda kaldı. Büyük umutlara ile üretilen Devrim, bu olaydan sonra maalesef gözden düştü ve hikayesi daha başlamadan son buldu.
Böylece, 4 aylık bir süre içerisinde üretilerek dünya otomotiv endüstrisi tarihine geçen Devrim, tarihin tozlu sayfaları arasında yer almak zorunda bırakıldı.
TİCARİ ARAÇ ÜRETİMİNİN İLK ADIMLARI
Ne var ki, Devrim'in hüzünlü hikayesi, yerli otomotiv sanayisinin gelişimini engelleyemedi.
1966 yılında, prototipi İngiliz Reliant firmasından, mekanik parçaları ise Ford’dan alınan ve ismi yarışma ile belirlenen fiberglass gövdeli Anadol'un üretimi başladı.
Otosan fabrikasında üretilen ve ömrü yaklaşık 20 yıl süren otomobil, 1984 yılına kadar 93 bin adetten fazla bir üretim adedine ulaştı.
1960'ların ikinci yarısından sonra Türkiye'de ticari araç üretimine de ağırlık verildi. 1967 yılında Mengerler ve Mercedes-Benz ortaklığında kurulan Otomarsan'da Mercedes-Benz marka otobüslerin üretimi başladı.
Aynı yıl, Alman ticari araç üreticisi Man'ın kamyonları da Türkiye'deki fabrikada bantlardan inmeye başladı.
BURSA MERKEZ HALİNE GELİYOR
1968 yılına gelindiğinde ise, Koç Grubu bu defa İtalyan Fiat ile birlikte Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.'yi kurdu. Bir yıl sonra da Oyak Renault Otomobil Fabrikaları'nın temeli atıldı.
Bursa'da yer alan her iki fabrikada da üretim 1971 yılında başladı. Tofaş Demirtaş'taki fabrikasında Murat 124'leri üretirken, Oyak-Renault ise Nilüfer'deki tesisinde 381 işçisi ile Renault 12 üretimini gerçekleştiriyordu.
Bursa'yı otomotiv sanayisinin kalbi konumuna taşıyan yatırımlardan 20 yıl sonra, o dönem General Motors'un sahibi olduğu Opel, İzmir Torbalı'da montaj fabrikası kurdu. Vectra modelinin montajının yapıldığı tesiste, üretimin başladığı ilk yıl olan 1990'da bin 156 otomobilin montajı gerçekleşti.
1990'LARDA UZAK DOĞULULAR GELDİ
Otomotiv sanayisinde yatırımların hız kazandığı 90'lı yıllarda Japon otomotiv üreticisi Toyota, tüm dünyada en çok satılan modeli Corolla'nın 7'inci neslinin üretimine Sakarya'da başladı.
Toyota'nın yatırımından 3 yıl sonra, yani 1997 yılında bu sefer bir başka Japon üretici Honda Gebze'deki fabrikasında Corolla'nın rakibi Civic modelinin üretimine start verdi.
Aynı yıl bir başka uzak doğulu Güney Koreli Hyundai, Assan ile kurduğu fabrikasında hafif ticari modeli H100 ve sedan modeli Accent'i üretmeye başladı.
1997'den bu yana Türk otomotiv sanayisinde herhangi bir doğrudan yatırım yapılmazken, Haziran 2018 yılında şirket kurulumu gerçekleşen Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) ile Türk otomotiv sanayisinde yeni bir dönemin kapısı aralandı.
3 YILDA SIFIRDAN ELEKTRİKLİ OTOMOBİL ÜRETİLDİ
Otomotiv endüstrisindeki küresel gelişmelere uygun olarak sadece elektrikli otomobil üretme misyonu ile hayata geçen proje, Aralık 2019'da prototip otomobilin sergilenmesi ile vücut buldu.
Bu tarihten itibaren fabrika kurulumunu tamamlayan ve 3 yıl içinde seri üretim aşamasına gelen Togg, bundan bir yıl önce, yani Cumhuriyet'in 99'uncu yıl dönümü olan 29 Ekim 2022'de seri üretime geçti.
Gemlik'teki fabrikada Türk mühendisler tarafından sıfırdan yaratılan Togg, 2023'ün Nisan ayında ise ilk kullanıcıları ile buluşmaya başladı.
3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde yoktan var edilen Togg, kuşkusuz Türk otomotiv sanayisinin Cumhuriyet'in ilk yıllarında başlayan ve yıllar içinde olgunlaşan bilgi ve birikiminin bir sonucu.
İKİNCİ YÜZYILDA 'ELEKTRİK' DÖNEMİ BAŞLIYOR
Türkiye, yukarıdaki satırlarda hikayelerine yer verdiklerimiz de dahil olmak üzere toplam 18 otomotiv üretim tesisine ev sahipliği yapıyor.
Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği'ne (ACEA) göre, bu 18 fabrika ile Türkiye Cumhuriyeti ilk yüzyılında Avrupa'da en çok otomotiv fabrikasına sahip 7'inci ülke konumuna geldi.
Bu fabrikalarda Ocak-Eylül döneminde toplam otomotiv üretimini yüzde 12 artırarak 1 milyon 74 bin adede yükselten Türk otomotiv sanayisinde, çağın gereği olarak batarya yatırımları da hız kazanıyor.
Togg'un Farasis ortaklığında kurduğu Siro, Aspilsan, Toyota Otomotiv Sanayi, Koç Holding ve LG ortaklığı, Ford Otosan ve Skywell'in yeni yatırımları, Türkiye'yi elektrikli araçların kalbi olan bataryada dünyanın sayılı üretim üslerinden biri haline getirecek.
Tüm bunlar haricinde, Ford Otosan, Oyak Renault, Tofaş ve Toyota Otomotiv Sanayisi fabrikalarındaki markaların kendi geleceklerinde önemli yer tutacak ve aralarında elektrikli araçlarında yer aldığı modelleri Türkiye'de üretmeye yönelik yeni yatırımlar, Türk otomotiv sanayisinin Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına emin adımlar ile girdiğini gösteriyor.
Bitirirken, KPMG verilerine göre, ülke ihracatında lokomotif görevi gören Türk otomotiv sanayisinin, dünyanın en büyük 14’üncü ve Avrupa’nın da en büyük 4’üncü otomotiv üreticisi olarak Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına adım attığını da belirtelim.