Toksik ilişki vücudunuza zarar veriyor! Partnerinizle bunları yaşıyorsanız dikkat

İlişkinin doğası ne olursa olsun, bu ilişki hem uzun vadede duygusal sağlığa hem de fiziksel sağlığa zarar verebilir. Toksik bir ilişkinin vücudunuza nasıl zarar verebileceğini ve böyle bir ilişkiden ayrıldıktan sonra iyileşmeye yönelik neler yapabileceğini araştırdık.

İşte toksik bir ilişkinin vücudunuza vardiği zararlar...

TOKSİK BİR İLİŞKİ YÜKSEK TANSİYONA YOL AÇABİLİR

Araştırmalar, stresli ilişkilerin kan basıncının artmasına katkıda bulunabileceğini ve uzun süreli yüksek tansiyona yol açabileceğini gösteriyor. Dolayısıyla, eğer tansiyonunuzu yükselttiği için eşinizi suçladıysanız, 2016 yılında yapılan bir araştırma bu iddianızı güçlendirebilir.

Araştırmanın bir parçası olarak Michigan Üniversitesi'nden araştırmacılar, kötü bir evlilikten kaynaklanan stresin eşleri zaman içinde nasıl etkileyebileceğini inceledi. Eşlerinin stresli hissettiklerinde kan basıncının yükselip yükselmediğini ve eşlerini stresli gördüklerinde kan basıncının nasıl tepki verdiğini inceleyerek kan basıncını ana ölçü olarak kullandılar. Ayrıca araştırmacılar karı kocalar arasında herhangi bir fark olup olmadığını da görmek istediler.

Bulgulara göre erkek katılımcılar, partnerlerinin yaşadığı stresten daha ciddi şekilde etkileniyor. Araştırmacılar, ilişkideki olumsuzluk miktarına göre kan basıncı artışlarının daha yüksek ve daha sık olduğunu kaydetti. Kan basıncındaki önemli artışlar en çok çiftler birbirleriyle etkileşim halindeyken belirgindi.

TOKSİK BİR İLİŞKİ KRONİK STRESE YOL AÇABİLİR

Sağlıklı bir ilişki, stresi yönetmenize yardımcı olmalı ve dünyada güvenli bir alana ve partnere sahip olduğunuzu hissetmenizi sağlamalıdır. Ancak kronik stresle dolu sağlıksız bir durum zihinsel ve fiziksel sağlığınızı yıpratabilir. Aslında kronik stres, bağışıklık sistemi sağlığı, tiroid sağlığı ve duygudurum bozuklukları da dahil olmak üzere aklınıza gelebilecek hemen hemen her sağlık sorununu teşvik edebilir veya kötüleştirebilir.

Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı'nda bildirilen araştırma, insanların olumsuzluklara karşı korunmuş transkripsiyon tepkisi (CTRA) adı verilen bir tepki yoluyla kronik strese uyum sağladığını ortaya çıkardı. CTRA, düşük bağışıklık ve iltihaplanma (vücudun virüs ve bakteri gibi tehditlere karşı tepkisi) ile bağlantılı bir tür gen ekspresyonudur. Sosyal izolasyon, keder, travmatik stres ve ilişki stresi gibi olaylar CTRA'yı harekete geçirir.

Kronik stresin, daha doğrusu bunun nedenlerinin (toksik bir ilişki içinde olmak gibi) bir an önce ele alınması gerekir. Bunun nedeni, kronik stres etkenleriyle ne kadar uzun süre başa çıkmaya devam ederseniz, zihinsel ve fiziksel sağlık sorunlarının tedavisinin de o kadar zor hale gelmesidir.

TOKSİK İLİŞKİ STRESİ VÜCUTTA YÜKSEK DÜZEYDE İLTİHAPLANMAYA NEDEN OLABİLİR

Toksik bir ilişkideki gerginlikler ve çatışmalar, bedeni sürekli bir "kaç ya da savaş" durumunda bırakabilir. Ancak bu tepki, günlük olarak uğraştığınız bir tepki değil, kısa vadeli bir uyum sağlama anlamına gelir. Vücut sürekli bu modda olduğunda vücudunuza düzgün çalışması için sinyal göndermiyor. Harvard Health'e göre, kronik kaçış veya kavga dönemleri sonunda iltihaplanma seviyelerinin yükselmesine neden oluyor ve bu da zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.

Psikolojik Bülten dergisinde 2014 yılında yayınlanan bir inceleme, stresin bağışıklık sistemini önemli ölçüde değiştirdiğini ve iltihaplanmayı artırdığını açıkladı. Raporun yazarları, incelemelerinin bir parçası olarak yaşamdaki stres etkenleri ve çatışma, tehdit, izolasyon ve reddedilmeyi içeren sosyal stres etkenleri üzerine yapılan araştırmaları incelediler. Bu tür stres faktörlerinin proinflamatuar protein belirteçlerinin seviyelerinde artışa yol açtığını buldular.

Psikolojik Bülten incelemesi ayrıca çiftlerden sosyal destek etkileşimlerine ve düşmanca evlilik etkileşimlerine katılmalarının istendiği bir çalışmayı da inceledi. Düşmanlık düzeyi yüksek olan çiftler, iltihaplanmada en yüksek artışı gösterdi. Ancak sosyal destek etkileşimleri sırasında iltihaplanma o kadar derin değildi.

TOKSİK BİR İLİŞKİ DEPRESYON RİSKİNİZİ ARTIRABİLİR

İlişkiler önemlidir çünkü insanları birbirine bağlı tutar. Olumlu ilişkiler içinde olan insanlar, bu tür destek sistemlerine sahip olmayan insanlara kıyasla daha mutlu, daha sağlıklı olma ve daha az zihinsel sağlık sorunu yaşama eğilimindedir. Ruh Sağlığı Vakfı'na göre sahip olduğunuz bağlantıların sayısı, bu bağlantıların kalitesi kadar önemli değil. Dolayısıyla toksik bir ilişki içinde olmak, bekar olmaktan daha zararlı olabilir.

Araştırmalar, majör depresif bozukluk (MDB) riskinin, sosyal reddedilmeyle ilişkili kişilerarası bir kayıp olduğunda en yüksek olduğunu göstermektedir. Psikolojik Bülten incelemesinde vurgulanan büyük bir araştırmada, depresyona yol açtığı bilinen yaşam olaylarını yaşayan, toplum içinde yaşayan 7.300 yetişkin incelendi. Öne çıkan olaylar, aşağılanma, tehlike, kayıp ve tuzağa düşürülme gibi uzun vadeli tehditlerle ilgili olaylardı; bunların hepsi zehirli bir ilişkinin özellikleri olabilir. Araştırmacılar bu olayların MDB için temel risk faktörleri olduğu ve bir kişi ne kadar çok stres yaşarsa MDB geliştirme riskinin de o kadar yüksek olduğu sonucuna vardı.

TOKSİK BİR İLİŞKİ ÖMRÜNÜZÜ KISALTABİLİR

Anlamlı ilişkiler sağlığınızda ve mutluluğunuzda rol oynar. İlginç bir şekilde, aynı zamanda yaşam sürenizi de etkilerler; yani daha uzun yaşama şansınızı artırırlar çünkü genellikle erken yaşlanmanıza neden olan stres ve sağlıksız beslenme gibi şeyleri dengeleyebilirler.

2016 yılında Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı tarafından bildirilen bir çalışma, sosyal ilişkilerin insanlar yaşlandıkça psikolojik refahını nasıl etkileyebileceğini belirlemeyi amaçladı. Burada araştırmacılar, sosyal ilişkilerin insan ömrü boyunca sağlığı nasıl etkilediğini inceleyen dört büyük ulusal anketten elde edilen verileri birleştirdi.

Yirmi yıllık araştırmayı inceledikten sonra araştırmacılar, sosyal ilişkiler ile ölüm oranı arasında nedensel bağlantılar olduğunu belirlediler. Bağlantılar sosyal entegrasyon, sosyal gerginlik ve sosyal destek ile ilişkilendirildi. Bağlantılar ergenlik ve orta yaşta en güçlüydü ve yaşlılığa kadar devam etti. Sosyal stres yaşayan insanlar yaşlandıkça strese bağlı hastalıklara ve iltihaplanmalara daha yatkın hale geldi. Araştırmacılar, bu bulguların yaşam beklentisini iyileştirmeye yönelik müdahaleyi teşvik eden güçlü kanıtlar olduğu sonucuna vardı.

TOKSİK BİR İLİŞKİ KİLO ALMANIZA NEDEN OLABİLİR

Kilo alımı ve ilişki sorunları el ele gidiyor gibi görünüyor. Sağlıklı ilişkiler refahı ve memnuniyeti teşvik eder, bu da kilo vermeyi ve kilo almayı kolaylaştırabilir. Bununla birlikte, zehirlilik ve sürekli çatışmalarla dolu bir ilişki içindeyseniz, bu sorunların ağırlığıyla baş etmekle o kadar meşgul olursunuz ki, başka hiçbir şeye konsantre olamazsınız.

Psychology Today'de yer alan bir çalışma, en yakın ilişkilerinde mutsuz olan kişilerin kilo alma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ve diyabet ve yüksek tansiyon gibi obezite ile ilişkili durumlara yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu buldu. Çalışma katılımcılarından, çalışmanın dört farklı zaman aşamasında en yakın ilişkilerinin belirli yönlerini derecelendirmeleri istendi. Ayrıca her faz aralığının başında ve sonunda vücut kitle indeksi ölçümleri de verildi. Araştırma bittiğinde araştırmacıların elinde 11 yıllık bir süre boyunca 8.000 kişiden veri vardı. Bulgular, işlevsiz ilişkilerin gerçekten kilo alımına katkıda bulunabileceğini gösterdi. Araştırmacılar ayrıca çalışmanın başlangıcında aşırı kilolu olan çalışma katılımcılarının en çok etkilendiğini belirlediler.

TOKSİK BİR İLİŞKİ KALP SAĞLIĞINIZI ETKİLEYEBİLİR

Herkesin hayatında insanlarla ilgili stres var gibi görünüyor. Ancak iş büyük, yoğun ve uzun süreli gerginliklerle dolu yakın ilişkilere gelince, kalp acı çekebilir. Aslında The Journals of Gerontology: Series B'de yayınlanan bir araştırmaya göre duygusal stresin kan basıncını artırabileceğini gösteren çok sayıda çalışma var. Zamanla bu fiziksel etkiler kalp hasarına yol açabilir.

Tersine, mutlu bir ilişki aslında kalp sağlığınıza yardımcı olabilir. Amerikan Kalp Derneği'nin 2017 yılında yaptığı bir araştırma, evli olmayan kişilerin kalp krizi veya kardiyovasküler sorundan ölme olasılığının evli insanlara göre daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Ek olarak, Perspectives on Psychological Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, "evli meslektaşlarıyla karşılaştırıldığında ayrılmış/boşanmış yetişkinler arasında erken ölüm riskinde önemli bir artış" olduğunu ortaya çıkardı.

Araştırmacılar, kalp sağlığının ve sonuçların iyileşmesinin, mutlu ilişkilerin olumlu sonuçları teşvik etmesi nedeniyle var olduğuna inanıyor. Utah'taki Brigham Young Üniversitesi'nde psikoloji ve sinir bilimi profesörü olan Julianne Holt-Lunstad, Amerikan Kalp Derneği'ne destekleyici bir partnerin, egzersiz yapmak veya doktor randevularını planlamak gibi sağlıklı alışkanlıkları teşvik edebileceğini söyledi.

TOKSİK BİR İLİŞKİ, BAŞKA İLİŞKİLERDE ÇATIŞMA ARAMANIZA NEDEN OLABİLİR

Doğası ne olursa olsun tüm toksik ilişkilerin ortak noktası, mevcut ve gelecekteki ilişkileri feda etmenize neden olmalarıdır. Bunun nedeni insanların deneyim yoluyla öğrenmesi ve Psychology Today'e göre toksik bir ilişkinin o kadar aşina hale gelmesi ki benzerlerini aramaya devam etmenizdir. Zehirli bir ilişki içinde olmak sizin için o kadar normal hale gelebilir ki, sağlıklı davranışların neye benzediğini fark etmeyi bırakabilirsiniz. Hatta sizi gerçekten önemseyen sevdiklerinizden hava durumu gibi basit şeylere kadar her şeyi olumsuz görmeye bile başlayabilirsiniz.

Bu önemlidir çünkü psikolojik sağlığınız toksik olanın ötesinde hayatınızdaki diğer ilişkilerin kalitesine bağlıdır. Amerikan Psikoloji Derneği'nde yer alan araştırmalar, sevdiklerinizden gelen destek ve kabulün, sıkıntıların etkileriyle başa çıkmanıza yardımcı olabileceğini gösteriyor.

ZEHİRLİ İLİŞKİLER ÖZGÜVENİNİZİ VE GÜVENİNİZİ YOK EDER

Durumun böyle olmamasını dilerseniz de kendinize olan saygınız ve güveniniz , yakın ilişki içinde olduğunuz kişiye bağlı olabilir. Sonuçta ilişkiler duygusal sağlığımızı ve en önemlisi kendimiz hakkında ne hissettiğimizi etkiler.

İlişkilerin öz saygıyı ve güveni etkilemesinin ana nedeni, insanların gerçek bir ait olma, sevilme ve kabul edilme ihtiyacına sahip olmalarıdır. Araştırmalar, bu ihtiyaç karşılanmadığında neler olduğunu gösterdi. 2014 yılında PLOS One dergisi tarafından bildirilen bir çalışma, sosyal reddedilme söz konusu olduğunda, düşük saygınlık ile duygusal farklılaşmanın azalmasının (duyguların tanımlanması ve tanınması) toksik bir kombinasyon olduğunu ortaya çıkardı.

Toksik bir ilişkide sevgi ve kabul edilme ihtiyacı manipüle edilir. Bu, kendiniz hakkında ne hissettiğiniz ve yeteneklerinize olan güveniniz konusunda büyük sonuçlara yol açabilir. Tam tersine, zamanınızı, birlikteliğinizden keyif alan, yeteneklerinizi destekleyen ve sağlıklı özsaygınızı ve yeteneklerinize olan inancınızı teşvik edecek şekilde benzersizliğinizi benimseyen insanlarla geçirmek daha iyi olacaktır.

TOKSİK BİR İLİŞKİ SİZİ DUYGUSAL OLARAK TÜKETEBİLİR

Toksik bir ilişki sizi duygusal olarak bitkin bırakabilir ve bu duyguların sağlığınız üzerinde büyük etkisi vardır. Klinik psikolog Dr. Tricia Wolanin, Insider'a, bunun partnerinizin sorunlarını çözmek konusunda endişelenmeye başladığınızda ve kendi sağlığınızı umursamadığınızda ortaya çıktığını söyledi.

Psikolog, "Onların sorunları bizim sorunlarımız haline geliyor ve biz bunları düzeltmek istiyoruz" diye açıkladı. "Bu düşünceler kafamızda dönüp dolaşabilir. Onların seslerinin duyulduğundan ve güvenebilecekleri birilerinin olduğundan emin olmak için sürekli olarak destek ve özen gösterdiğimizi görebiliriz. Buna karşılık, onların bize bu tür bir destek sağlayamadıklarını görebiliriz."

Toksik bir ilişkinin duygusal yüküne ek olarak, partnerinizle aralıksız kavga etmek de aynı derecede yorucu olabilir. Bir ilişki size enerji vermeli; Sürekli olarak olumsuz duygulara takılıp kalıyorsanız, bazı değişiklikler yapmanın zamanı gelmiştir. Toksisiteyi ortadan kaldırabilmeniz ve hayatınızın kontrolünü yeniden kazanabilmeniz için neye ihtiyacınız olduğunu belirleyin.

BU PSİKOLOJİK SÜREÇ, TOKSİK BİR İLİŞKİDEKİ TEHLİKE İŞARETLERİNİ GÖRMEZDEN GELMENİZE NEDEN OLABİLİR

Toksik ilişkiler özellikle sinsi olabilir çünkü size gösterilen muamelenin normal olduğuna inanmanıza neden olabilir. Seni sevdiğini söyleyen biri tarafından kötü muameleye maruz kaldığında, bu sağlıklı bir ilişkinin neye benzeyeceğine dair fikrini çarpıtır. Zehirli bir ilişki tipik olarak tehlike işaretleriyle dolu olsa da, idealleştirme adı verilen psikolojik bir süreç aracılığıyla bunları görmezden gelme eğilimindeyiz. Psychology Today'e göre "idealleştirme, ideal partner fikrimizi etkileyen çok çeşitli (kültürel, biyolojik) baskılar yoluyla gelişen bilinçsiz veya yarı bilinçli arzuları ifade eder."

Zehirli bir kişinin özelliklerinin ve davranışlarının size nasıl zararlı olabileceğinin farkında olmak önemlidir. Sonuçta ilişkilerin bizi geliştirme veya yıkma gücü vardır. Hayatınıza yeni insanlar katarken akıllıca seçim yapın ve olumlu ve destekleyici insanları, sizi yıkmak isteyenlerden ayırmayı öğrenin.

TOKSİK BİR İLİŞKİ SİZİ HER ZAMAN FİZİKSEL OLARAK PERİŞAN HİSSETTİRİR

Toksik ilişkiler yaşayan kişiler vücut ağrıları, sık sık soğuk algınlığı, nefes alma sorunları ve anksiyete ataklarıyla baş edebilir. Bunun nedeni, toksik bir ilişkinin sizi geceleri ayakta tutabilmesi, sağlıksız beslenme ve yaşam tarzı seçimleri yapmanıza neden olabilmesi ve hatta bağışıklık sisteminizin savunmasını zayıflatabilmesidir.

Cleveland Clinic'e göre kronik stres vücudun savunmasını yıpratarak çeşitli fiziksel semptomlara yol açıyor. Stresin fiziksel semptomları arasında baş dönmesi veya genel olarak "kendini kaybetmiş" olma hissi, ağrılar ve ağrılar, baş ağrıları, kas gerginliği, uyku sorunları, kalp çarpıntısı, aşırı yorgunluk, mide rahatsızlığı ve titreme veya titreme yer alabilir.

Insider'a göre toksik bir ilişki sizi hastalığa yatkın hale getirebilir çünkü duyguların sağlığınız üzerinde güçlü bir etkisi vardır. Çoğu zaman, toksik bir ilişkinin fiziksel belirtileri, o ilişkiyi bıraktığınızda ortadan kaybolur. Ancak kaygı veya daha hassas bir mide gibi belirtiler devam edebilir. Bunlar genel sağlık durumu, yaş ve bu tür belirtilerin nedenleri ile ilgilendiğiniz sürece düşük düzeydedir.

TOKSİK BİR İLİŞKİ KRONİK HASTALIK SEMPTOMLARINI KÖTÜLEŞTİREBİLİR

Penn Eyaleti Sağlıklı Yaşlanma Merkezi tarafından yapılan bir araştırma, zehirli bir ilişkinin kronik hastalıkları daha da kötüleştirebileceğini doğruladı. Bir basın açıklamasına göre, bu proje üzerinde çalışan araştırmacılar, bir partnerle tartışmanın, artrit ve tip 2 diyabet gibi fiziksel rahatsızlıkların semptomlarını daha şiddetli hale getirebileceğini buldu. Araştırmacılar, partnerleriyle kavga eden katılımcılarda ağrı ve diğer semptomların arttığını gözlemledi.

Penn State araştırmasının baş araştırmacısı, insan gelişimi ve aile çalışmaları profesörü Lynn Martire, "Bu ilişkiyi iki farklı veri setinde - iki farklı hastalığa sahip iki grup insanda - görebilmemiz heyecan vericiydi" dedi. Ancak evlilikteki gerginlik hastalıkla bağlantılı değildir. Bunun yerine şunu açıkladı: "Bu, herhangi bir çiftten alabileceğiniz bir ölçü. Bana göre hastalığın ötesine bakmanın, ilişkinin genel kalitesini iyileştirmenin sağlık üzerinde bir miktar etkisi olabileceğini gösteriyor."

TOKSİK BİR İLİŞKİDEN SONRA İYİLEŞMEK ÖNEMLİDİR

Toksik bir ilişkiden ayrıldıktan sonra, kendini suçlamak ve var olan toksisiteyi unutarak güzel günleri hatırlamak normaldir. Böyle anlarda, ayrılma nedenlerinizi hatırlamak önemlidir.

Cleveland Clinic'ten sosyal hizmet uzmanı Jillian Williams'a göre, duygusal açıdan istismarcı bir ilişkinin iyileşmesi zaman alıyor. Duygularınızı günlüğe kaydetmeyi, kendinizi suçlamaktan mümkün olduğunca kaçınmayı, toksik kişiyle teması kesmeyi, normalin nasıl göründüğü üzerine düşünmeyi, yeniden güvenmeyi öğrenmeyi ve iyiliğe öncelik vermeyi önerdi. Williams ayrıca profesyonel yardım almanın değerini de vurguladı. Bir terapist, toksik ilişkinin dışında yaşamınızı yönlendirmenize yardımcı olabilir. Terapi aynı zamanda özgüveninizi yeniden kazanmanıza ve deneyimlerden neler öğrenebileceğinizi belirlemenize de yardımcı olabilir.

Son olarak ve en önemlisi, etrafınızı sağlığınızı gerçekten önemseyen insanlarla çevreleyin. Kahve içmek için bir arkadaşınızla buluşun, bir kardeşinizi havalandırmaya çağırın ya da tekrar yalnız kalmaya alışmaya çalışırken geceyi ailenizin evinde geçirin. Unutmayın: Bu işe yalnız gitmek zorunda değilsiniz.