S&P'den 1 yılda 2'nci not artırımı
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors (S&P), Türkiye'nin kredi notunu bu yıl ikinci kez artırdı. Yapılan açıklamada, Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunun B+'dan BB-'ye yükseltildiği kaydedildi. Ülke görünümü ise pozitiften durağana çekildi. S&P'den yapılan açıklamada, asgari ücret belirlemede yüzde 30'dan yüksek herhangi bir artış oranının enflasyonla mücadele sürecini uzatacağı vurgulandı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch Ratings ve Moody's de geçtiğimiz aylarda Türkiye'nin kredi notunu yükseltmişlerdi
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors (S&P), Türkiye’nin kredi notunu bu yıl ikinci kez yükseltti.
S&P'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin kredi notu bir kademe artarak B+'dan BB-'ye yükseltildi. Görünüm ise pozitiften durağana çekildi. Ülkenin "B" olan kısa vadeli kredi notunun da teyit edildiği kaydedildi.
S&P, son olarak mayıs ayında Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü "pozitif" olarak korumuştu.
Bir diğer uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olan Fitch Ratings de, geçtiğimiz Eylül ayında Türkiye'nin kredi notunu "B+"dan "BB-"ye yükseltirken, not görünümünü durağan olarak belirlemişti.
Fitch'in o dönemki kararını değerlendiren uzmanlar, Türkiye'nin artık iyileşen bir not yörüngesinde olduğunu ve diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından da not artırımlarının gelebileceğini belirtmişlerdi.
Bu açıklamalardan 1 ay sonra S&P'den not artırımı açıklaması gelmesi dikkat çekti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody's ise, en son Temmuz ayında Türkiye'nin kredi notunu "B3"ten "B1"e yükseltirken, kredi notu görünümünü "pozitif" olarak korumuştu.
TCMB'NİN PARA POLİTİKASINA ÖVGÜ
S&P'nin kredi notu artırımı açıklamasında önemli başlıklar bulunuyor.
Kredi derecelendirme kuruluşunda yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) sıkı para politikası duruşuna değinildi. Açıklamada, Türk yetkililerinin lirayı istikrara kavuşturmasına, enflasyonu düşürmesine, rezervleri yeniden inşa etmesine ve finansal sistemi dolarizasyondan arındırmasına olanak sağladığı vurgulandı.
Öte yandan, Türkiye'nin dünyanın geri kalanıyla arasındaki tasarruf açığının daraldığı da S&P açıklamasında yer alırken, bu durumun cari açığın Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranında 2022'den bu yana kaydedilen yaklaşık 4 puanlık düşüşte görüldüğü bildirildi.
Ülke görünümünün yetkililerin halen yüksek olan enflasyonu düşürme, çalışanların ücret beklentilerini yönetme ve Türk ekonomisini yeniden dengeleme konusundaki planlarına yönelik gelecek 12 aydaki dengeli riskleri yansıtacak şekilde durağan olduğu aktarılırken, enflasyonun tek haneli seviyelere indirilmesi ve Türk Lirası'na ve daha geniş anlamda yerel sermaye piyasalarına olan uzun vadeli güvenin yeniden tesis edilmesi konusunda daha fazla ilerleme kaydedilmesi halinde ise notun yükseltilebileceği aktarıldı.
ASGARİ ÜCRET VURGUSU
S&P'den yapılan açıklamada, asgari ücrete de ayrı bir parantez açıldı.
Bu kapsamda, asgari ücret belirlemede artış oranının, hükümetin 2025 yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 17 yerine, yaklaşık yüzde 44 olan 2024 enflasyon oranına endekslenmesinin, enflasyonla mücadele programı için bir risk olduğuna işaret edildi.
Ücret anlaşmasının bu iki uç nokta arasında belirleneceğinin varsayıldığı aktarılan açıklamada, yüzde 30'dan yüksek herhangi bir artış oranının enflasyonla mücadele sürecini uzatacağı vurgulandı.
2028'e kadar planlı herhangi bir seçim olmaması nedeniyle, kademeli mali ve gelir politikası sıkılaştırması yoluyla talebi ve enflasyonu baskılamak için alan olabileceği de S&P'nin açıklamasına yer aldı.
Özel tüketimin yavaşlamasının, Türkiye ekonomisini soğutmada merkezi bir rol oynayacağına işaret eden S&P, reel GSYH büyümesinin 2025'te yüzde 2.3 olacağı tahmininde bulundu.