Kar dağıtsa bile GYF'ler yüzde 10 vergi ödeyecek
Meclis'te bulunan torba yasaya göre yatırım fonlarına vergi istisnasından yararlanmaları için karın yüzde 50'sini dağıtma zorunluluğu getirildi. Ancak GYF'lar kar dağıtıp kurtulamıyor. Çünkü aynı yasanın 36'ıncı maddesinde kar payı dağıtılması halinde bile fonların yüzde 10 kurumlar vergisi dağıtma zorunluluğu olduğu belirtiliyor. Bir kolektif yatırım aracına her koşulda vergi getirilmesinin dünyada ilk olduğu ifade ediliyor. Aynı maddenin başka bendinde de kurum kazancı ibaresinin, ticari bilanço karına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesiyle bulunan tutar olduğu ifade ediliyor. Bu ifade GYF'lerde artan gayrimenkul değeri de eklenerek bulunan tutar üzerinden vergi ödeneceği anlamına geliyor. Yapılan düzenleme vatandaşların ev ve işlerine ortak olmalarını sağlayacak Proje GYF'yi de tehdit ediyor.
Vergi yasalarında önemli değişiklikler yapan Meclis'teki torba yasa taslağı eğer değişiklik yapılmaz ise Gayrimenkul Yatırım Fonları'nın hayatını epey etkileyecek. Yasa taslağının 32'inci maddesine göre yatırım fonlarının mevcut kurumlar vergisi istisnasından yararlanması için dağıtılabilir karın yüzde 50'sini dağıtması gerekiyor. Öncelikle şunu belirtelim, taslakta her ne kadar yatırım fonu olarak adlandırılsa da menkul kıymet yatırım fonları konu dışı. Konunu muhatabı gayrimenkul yatırım fonları. İlk bakışta vergi ödememek için kar dağıtmayan kurumların önünü kesmek için iyi bir düzenleme gibi görülüyor. Bu da yeni vergi düzenlemelerinin hedefi olan indirim ve istisnaların kaldırılması vergi kaçağının önünü tıkanması hedefi ile uyumlu.
İKİ AYRI DÜZENLEME İLE GETİRİLİYOR
Ancak aynı taslağın 36'ıncı maddesindeki iki cümle (bent) GYF'ler için 32'inci maddedeki niyeti biraz farklılaştırıyor. İlk bent şöyle: "32'nci ve 32/A maddeleri hükümleri dikkate alınarak hesaplanan kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının yüzde 10'undan az olamaz." Türkçe anlamı şu: Eğer GYF karını dağıtırsa yine yüzde 10'dan az kurumlar vergisi ödeyemez. Kar dağıtmaz ise yüzde 30 vergi ödenecek.
Aynı maddenin bir başka bendi ise GYF'ler için vergi tutarını da artırıyor. Keza maddede şöyle deniliyor: "Bu maddede yer alan indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı ibaresi, hesap dönemi sonundaki ticari bilanço karına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesiyle bulunan tutarı ifade eder." Bu maddenin Türkçesi ise GYF içinde bulunan gayrimenkullerin artan değerinin de kurum karı olarak kabil edileceği. Yani örneğin değeri 1 milyar lira olan alışveriş merkezinin kıymeti 1 yılda 2 milyar liraya çıkarsa bu fiktif değer artışı verginin matrahı sayılacak. Bu tutar üzerinden vergi alınacak.
PROJE GYF ÖLÜ MÜ DOĞUYOR?
Düzenlemenin vurabileceği bir diğer alan konut kira ve fiyatlarına ilaç olacağı düşünülen Proje GYO düzenlemesi. Eğer düzenleme olduğu gibi geçerse Proje GYF yüzde 10 ve vatandaş da yüzde 10 stopaj ödeyerek toplamda yüzde 20 vergi ile hayatımızda olacak.
Genel anlamda GYF’ler sayesinde yatırımcılar, kendi başlarına alamayacakları AVM’lere, otel, lojistik veya iş merkezi gibi ticari mülklere, konut projelerine veya her tür arsaya yatırım yapabilirken, söz konusu gayrimenkullerin varlık değer artışından, kira gelirlerinden de faydalanıyor. Geçtiğimiz günlerde Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından Gayrimenkul Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yapılan değişiklikle proje gayrimenkul yatırım fonu (Proje GYF) kurulmasının önü açıldı. Böylece Proje GYF’ler halk tabiriyle ‘topraktan’ konut projelerine yatırım yapabilecekler. GYF’ler ayrıca uluslararası piyasalarda yatırımcılar tarafından da çok iyi bilinen bir yatırım enstrümanı olduğundan yabancı yatırımcıları ülkeye çekmede de önemli rol üstleniyor.
DÜNYADA İLK OLACAK
Bugün normal şartlarda GYF yatırımcıları bireyselse yüzde 10 kurumsal ise yüzde 25 kurumlar vergisi ödüyor. Ancak fonun kendisi vergi ödemiyor. Getirilen yeni düzenleme ile fon ilk kez her koşuldu vergi ödemek zorunda kalacak. Bunun ise kolektif yatırım araçları açısından dünyada ilk kez uygulanacağı ifade ediliyor.
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülke kolektif yatırımın desteklenmesi amacıyla her tür yatırım fonuna bir vergi avantajı sağlıyor. GYF’lerde temel ortak ilke ‘nötralite ilkesi’ olduğuna dikkat çekiliyor. Nedir bu ilke? Yatırımcıların bir varlık sınıfına kolektif olarak yatırım fonu üzerinden yatırım yapması durumunda elde edecekleri kazançlar üzerinden alınacak vergi yükünün, doğrudan yatırım yapmış olsalardı karşı karşıya kalacakları vergiden daha fazla olmaması esasına deniyor. Birçok Avrupa ülkesindeki GYF uygulamaları bu ilkeyi destekliyor. Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi istisnası da bu ilkeyle paralellik oluşturuyor. Ancak, konuşulan, düşünülen yeni vergi düzenlemesi bu ilkeyle zıt olacak.
GYF’lerin, KDV, tapu harcı, emlak vergisi, damga vergisi aracılığıyla Türkiye’nin vergi gelirlerine son 3 yılda (2021-2023) toplam 806 milyon TL katkı sağladığı hesaplanıyor. Sadece 2023 yılında GYF’lerin dolaylı olarak kurumlar vergisi katkısı 280.8 milyon TL ve BSMV katkısı da 46.8 milyon TL olarak hesaplanıyor. Tüm bu katkıları topladığımızda 1.1 milyar TL’yi aşıyor. Bu rakama 1.3 milyarlık 2023 sonu GYF’lerin KDV tutarlarını eklediğimizde toplam devlete gelir katkısı 2.4 milyar liranın üzerine çıkıyor.
97 MİLYAR LİRALIK BÜYÜKLÜK
GYF’lerin Türkiye’deki geçmişi çok eski değil. 2014 yılında SPK’nın tebliği sonrası kurulmaya başlayan GYF’ler 10 yılda hızlı bir büyüme gösterdi. Bugün itibariyle toplam 193 GYF bulunuyor. 2019 yılında sadece 6 milyar lira seviyesinde olan toplam GYF büyüklüğü, haziran ayı sonu itibarıyla 97 milyar lirayı aşmış durumda.