'Uluslararası bağları güçlendirmek gereken bir zamandayız'

Akbank'ın 76 yıl önce Adana’daki pamuk üreticilerini desteklemek üzere kurulmuş bir banka olduğunu kaydeden Burcu Civelek Yüce, "Üretimi, inovasyonu ve girişimciliği teşvik etmek DNA’mızda yer alıyor" dedi.

Girişimcilerle iş birlikleri ve inovasyon çalışmalarını, 2016 yılından bu yana inovasyon merkezi Akbank LAB ile sürdürdüklerini kaydeden Yüce, "İnovasyon merkezimizde iş ortaklarımız ve banka içindeki tüm paydaşlarımızla birlikte, bankacılığın geleceğini tanımlayıp fikirler geliştiriyor, bu fikirleri test ediyor ve uygulamaya alıyoruz. Bankacılık sisteminin de hızını artırmak için çok ihtiyaç duyduğu bir iş modeli bu. Burada, geçmişteki iş modellerinin aksine, her şeyi kendimizin yapmak zorunda olmadığı, bize uygun çözümleri olan ve hızlı oyuncularla iş birliği yaparak hareket ettiğimiz bir açık inovasyon modelimiz var" dedi.

Bugüne kadar bankanın rolünün iş birliği ve ekosistemleri destekleme yönünde olduğunu da anlatan Yüce, "Şimdi yatırımcı olma kulvarını da kendimize açtık. Hem Ak Portföy’de girişim sermayesi yatırım fonlarımız bulunuyor, hem de geçtiğimiz sene kurumsal girişim sermayesi kolumuz Akbank Ventures’ı kurduk. Artık global bir yatırımcı olarak da ekosisteme katkı sağlamak üzerine çalışıyoruz" bilgilerini verdi.

Edindiğimiz bilgiye göre, Akbank önümüzdeki dönemde üretken yapay zeka, dijital varlıklar, sürdürülebilirlik, lokasyon teknolojileri, ödeme ve IoT çözümleri gibi alanlara odaklanmayı sürdürecek.

'TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI BAĞLARINI GÜÇLENDİRMEK GEREKEN BİR ZAMANDAYIZ'

Bankanın Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce ile, girişimcilik ekosistemi üzerinde de konuştuk.

Türkiye girişimcilik ekosisteminin her geçen gün güçlendiğini ve uluslararası rekabette öne çıktığını kaydeden Yüce, "Böylece başta finans olmak üzere farklı sektörlerde pek çok ilki deneyimleyen ülkelerden biri konumundayız. Bununla birlikte henüz potansiyelimizin tamamını kullanmıyoruz ve bunun için de Türkiye’nin uluslararası bağlarını güçlendirmek ve deneyim, uzmanlık ve know-how paylaşımına hız katmak gereken bir zamanda olduğumuza inanıyoruz. Bu kapsamda Akbank LAB ve Endeavor Türkiye işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz ve Endeavor Insight tarafından hazırlanan ‘Uluslararası Ağları Etkinleştirme: Türk Girişimcilik Ekosistemini Güçlendirme Raporu’nun Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini güçlendirecek yeni ve önemli atılımları tetiklemesini hedefliyoruz" dedi.

Ülkelerin en büyük sermayesinin, sahip olduğu yetenekler ve yetkinlikler olduğunu vurgulayan Yüce, "Türkiye de bu anlamda yurt dışında önemli bir kaynağa sahip" diye konuştu.

'YURTDIŞINDAKİ TÜRK GİRİŞİMCİLER İLE ETKİLİ BİR DAYANIŞMA AĞI YOK'

Yaptıkları araştırmanın sonuçlarını da paylaşan Burcu Civelek Yüce, şu şekilde konuştu;

"Araştırmamız gösteriyor ki;

• Türkiye girişimci ağı bugün Amerika’dan Almanya’ya, İngiltere’den Birleşik Arap Emirlikleri’ne çok geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda.

• Uluslararası arenada faal olan girişimcilerimiz yüksek teknik bilgi gerektiren işlerde uzmanlaşıyor. Yapay zeka, makine öğrenimi, yazılım gibi geleceğin teknolojileri alanında uzmanlık sahibiler. Aynı zamanda yeni nesil reklamcılık, tüketici yazılımları gibi sektörleri ileri taşıyan hizmetler sunuyorlar. Ve var oldukları pazarlarda sergiledikleri performansla da fark yaratıyorlar.

• Yurt dışına açılmış olan girişimcilerimiz, bugün Türkiye’de kurdukları girişimler, Türk girişimcilere ve uzmanlara yaptıkları yatırımlar ve mentorluklarla hâlihazırda ülkemizin gelişimine katkı sunuyor.

• Araştırmamızda yer alan girişimcilerin yüzde 70’ten fazlasının Türkiye’de personeli veya operasyonları bulunuyor. Yüzde 53’ü de mentorluk desteği ile Türkiye’deki girişimcileri destekliyor.

• Bugüne dek yurt dışında ve Türkiye’deki girişimcilerimizin kurduğu bu bağlar bireysel çabalarla gerçekleşmiş durumda. Etkili ve sistemli bir iletişim ve dayanışma ağımız mevcut değil."

Araştırmanın, Türkiye'nin sahip olduğu potansiyeli gerçek anlamda kullanamadığını gösterdiğini de vurgulayan Burcu Civelek Yüce, "Araştırmamıza katılan girişimcilerimizden aldığımız bilgiye göre, bugün yüzde 53 olan mentorluk yapan girişimci sayısını yüzde 40 oranında artırmamız mümkün. Bir diğer deyişle, yurtdışında aktif olan girişimcilerimizin yüzde 90’dan fazlası sahip oldukları deneyimi Türkiye’yle paylaşmaya hazır. Benzer şekilde Türkiye’deki girişimlere yatırım yapmak için de istekliler. Öte yandan yurt dışına açılmış girişimlerin yeni fikir, deneyim paylaşımı, yatırım ortaklığı gibi farklı ihtiyaçlarına da Türkiye girişimcilik ekosisteminden yararlanmaları mümkün" dedi.

'YERLİ STARTUP'LARIN ZORLANDIĞI BİR DÖNEM YAŞIYORUZ'

Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli de, Türkiye'nin son 10 yılda girişimcilik alanında ciddi anlamda büyüdüğünü vurguladı.

Kurttepeli, "Bugün nispeten ilerlemiş ve olgunlaşmaya başlamış bir ekosistemde, başarılı örneklerimizin, exit’lerin, Türk girişimcilerin yaptığı satın alımların ve rol model girişimcilerin bulunduğu bir yerdeyiz. Son dönemde özellikle Fintech ve oyun sektörlerinde ciddi atılımlar oluyor" dedi.

Ekonomideki mevcut gelişmelerin girişimcileri etkilediğine değinen Kurttepeli, "Kur değişimleri sebebiyle Türkiye’de Startup’ların oldukça zorlandığı bir dönem yaşıyoruz. Beyin göçü nedeniyle elde tutulması zorlaşan insan kaynağı ve Startup’ların yatırım süreçlerindeki duraksamalar girişimciler için olumsuz bir ortam yaratıyor. Hızla değişen küresel trendler, Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlardaki girişimcilik ekosistemlerini daha derinden etkilese de fırsatlarla da karşı karşıya bırakıyor" diye konuştu.

'DESTEK MEKANİZMALARI GİRİŞİMCİLERİN HIZINA YETİŞMELİ'

Araştırma sonucunda, artık Türk asıllı şirketlerin yurt dışındaki başarılarına tespit ettiklerini anlatan Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli, "Beyin göçü Türkiye için yeni ve dikkate değer bir endişe kaynağı olsa da, sınır ötesi işbirliklerini, bilgi paylaşımını ve farklı bakış açılarını destekleyen global bir ağı da teşvik etti. Raporumuz, tüm dünyada Türk girişimcilerin kümelenmelerini haritalandırırken, bu girişimcilerin yerel ekosistemle oldukça yakın bağlantıları olduğunu ve Türkiye’deki girişimcileri desteklemek için oldukça istekli olduğunu gösteriyor. Her zorluk, bir fırsat yaratıyor" dedi.

Türkiye’de daha fazla başarı hikayesi görmek için öncelikle girişimcilere cazip bir ortam yaratılması gerektiğinden de bahseden Kurttepeli, "Girişimciler çok hızlı hareket eden bir grup, dolayısıyla destek mekanizmalarının da bu hıza yetişebiliyor olması önemli. Yurt dışında faaliyet gösteren girişimcilerin bilgi birikiminin Türkiye’deki girişimcilere aktarılması çok önemli. Biz de Endeavor derneği olarak bu ortamı yaratmak için çalışıyoruz. Öte yandan Türkiye’de ciddi başarıların çıktığı Fintech, oyun gibi sektörlerde derinleşerek bu alanlarda dünyada öncüler yetiştirebilmek, global markalar ve Unicornlar çıkarmamıza yardımcı olacaktır. Türkiye'ye yabancı yatırımcı çekmemiz ve Türkiye'de geliştirilmiş teknolojilerin yurt dışına çıkmasını kolaylaştırılacak destekleri, özellikle teknokent desteklerini azaltma yerine arttırmamız gerekiyor" önerilerini sıraladı.

Kurttepeli'nin verdiği bilgiye göre, Endeavor Türkiye’de 77 girişim/118 girişimci seçildi. Bu girişimciler toplamda 780 milyon dolar yatırım aldı ve toplam şirket satış değeri 3.3 milyar dolar oldu. 19 Endeavor Türkiye Girişimi’nin satışı (exit) gerçekleşti.

YURT DIŞINDAKİ TÜRK GİRİŞİMCİLERİN YÜZDE 50'Sİ ABD'DE

Endeavor Insight ve Akbank Lab desteğiyle yürütülen araştırma sonuçlarına da değinen Kurttepeli, araştırmanın ana hedefinin, yurt dışındaki Türk kurucuların Türkiye'deki girişimcilik ekosistemine katkı sağlama potansiyellerini belirlemek ve bu bağlantıları analiz etmek olduğunu söyledi.

Araştırma kapsamında, yurt dışında bulunan 400 Türk kurucu ile 60'tan fazla görüşme gerçekleştirilirken, bu çalışmanın, yurtdışındaki Türk girişimcilerle yerli girişimciler arasındaki ağları inceleyen ilk kapsamlı çalışma olduğu belirtiliyor.

Araştırma sonuçlarına göre, yurt dışındaki Türk girişimcilerin yüzde 50’den fazlası Amerika Birleşik Devletleri’nde ve yüzde 20’si ise Birleşik Krallık’ta. Diğer kurucular ise Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer çeşitli ülkelerde bulunuyor.

Bu kurucuların büyük bir çoğunluğu, yapay zekâ, makine öğrenimi ve kurumsal yazılım gibi yüksek teknoloji sektörlerinde faaliyet gösteriyor.

Araştırmaya katılan kurucuların yüzde 97'si Türkiye'deki girişimcilere destek olmaya istekli veya çok istekli olduklarını belirtiyor.

Son olarak, Endeavor Insight araştırmacılarının yurt dışındaki Türk girişimcilerle yapılan görüşmelerden yola çıkarak ekosistemi güçlendirecek adımları özetlediği 5 maddeyi de aktaralım;

1. Yurt dışındaki ağın şekillenmesi: Yurt dışındaki Türk kurucuların Türkiye’yle ilişkilerini devam ettirmek amacıyla fırsat ve teşvikler yaratılabilir.

2. Destek mekanizmalarının şekillendirilmesi: Kurucuları eşleştiren ve birbirleriyle iletişimini sağlayan mekanizmaları geliştirilebilir.

3. Pazarlara açılım ve küresel politikaların desteklenmesi: Yerel destek kuruluşlarının girişimcilerin yeni pazarlara açılmasına hizmet sunma kapasitesi artırılabilir.

4. Geri verme kültürü oluşturulması: Yerel ekosistemi desteklemek amacıyla kilit pazar ve segmentler konusunda en bilgili Türk kurucular teşvik edilebilir.

5. Rol modellerin öne çıkarılması: Yerel ekosisteme halihazırda katkı sağlayan Türk asıllı kurumların görünürlüğü artırılabilir.