Yapay zekanın çözemediği o problem: Geleceğin teknolojisi mi, enerji canavarı mı?
Artık hemen hemen her alanda kullandığımız yapay zeka 'üretken ve çalışkan' olmasının yanısıra bir başka özelliğe daha sahip: O da enerjiye de oldukça iştah duyması… Ancak gelişen yapay zekanın enerji talebi, yenilenebilir enerji için ne anlama geliyor? Çözümü ne? Haberturk.com Enerji Editörü İrem Kuşoğlu Görgü'nün haberi...
Kimilerine göre işimizi alacak, kimine göre ise işimizi kolaylaştıracak. Tartışmalar hala taze ve bol olsa da kaçınılmaz olan bir şey var: Yapay zeka artık neredeyse her alanda her meslek grubundan kişinin kullandığı hayatın bir parçası.
Günlerce yanıtı aranan sorulara saniyesinde cevaplar kuşkusuz herkesin işini kolaylaştırıyor. Ancak yapay zekanın henüz çok konuşulmayan bir etkisi daha var, o da bu ‘üretken ve çalışkan’ yapay zekanın, enerjiye karşı büyük bir iştah duyması…
Bir anda merkezimizde yer alan yapay zeka, halihazırda alternatif enerji talebi kaynaklarıyla başa çıkmakta zorlanan küresel enerji sisteminin başına neredeyse birdenbire geldi. Herkesin ihtiyacını karşılamaya yetecek kadar temiz enerjinin bulunup bulunmayacağı henüz belli değil.
Tabii ki yapay zeka patlamasının henüz ilk dönemleri olduğundan hızlı tahminlerde bulunmak için de henüz erken. Ancak enerji talebindeki artışa ilişkin tahminler gözardı edilemeyecek kadar dikkat çekici.
Uluslararası Enerji Ajansı 2026 yılına kadar veri merkezlerinin iki yıl öncesine göre iki kat daha fazla, yani Japonya'nın bugün tükettiği kadar enerji kullanabileceğini söylüyor. Veri merkezlerinin, önümüzdeki iki yıl içinde Amerika'daki yeni elektrik talebinin üçte birini karşılamasını bekliyor. Çip tasarım şirketi Arm'ın CEO'su Rene Haas Wall Street Journal'a yaptığı açıklamada, on yılın sonunda yapay zeka veri merkezlerinin bugün yüzde 4 civarında olan ABD elektriğinin dörtte birine kadar tüketebileceğini söyledi. Wells Fargo analistlerine göre ise yapay zekadaki gelişmelerin büyümesinin ardından Amerika Birleşik Devletleri'ndeki elektrik talebinin 2030'a kadar yüzde 20 artması bekleniyor.
Veri merkezlerinin enerji tüketimi Almanya'nın iki katı Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre de yapay zeka ve kripto para teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte veri merkezlerinin elektrik tüketiminin 2026 yılına kadar 2 katına çıkması öngörülüyor. Buna göre, 2022 yılında 460 teravatsaat olan veri merkezlerinin enerji tüketiminin, 2026 yılında 1000 teravatsaate yükselmesi bekleniyor. Bu da veri merkezlerinin enerji tüketiminin Almanya'nın yıllık enerji tüketiminin (507 teravatsaat) 2 katı olacağı anlamına geliyor.
Yapay zeka artık oyunun doğasını değiştiriyor. Chat GPT gibi modellerin eğitilip çalıştırıldığı çipler olan grafik işleme birimleri GPU’lar enerji bağımlısı oldular. Equinix'ten Christopher Wellise'e göre, yapay zeka öncesi hiper ölçekli bir sunucu rafı 10-15 kilowatt güç kullanıyor. Bir AI ise 40-60 kilowatt kullanıyor. Elektriği tüketen yalnızca kendisi değil, GPU’ların raflarını serin tutmak da aynı derecede enerji gerektirir. Üstelik geçtiğimiz yıl boyunca yapa zeka ile ilgili enerji talebinin büyük bir kısmı, Open AI’ın GPT-4’ü gibi "temel" modellerin eğitmenlerinden geldi . Bunların araştırma için, video yapmak için yaygın şekilde kullanılması, tabloyu daha fazla zorlayabilir ve ChatGPT4 ile yapılan bir arama, Google'da arama yapmanın on katı elektrik tüketebilir.
Bizzat ChatGPT'nin geliştiricisi OpenAI'ın CEO'su Sam Altman da bu enerji tüketiminin önemine dikkat çekiyor. Sam Altman’a göre gelecekteki yapay zekanın yetenekleri geliştikçe ve insan zekasını aşan bir seviyeye ulaşacak ve bunun için daha da büyük miktarda enerjiye ihtiyaç duyacak.
"Enerji en zor kısım. Veri merkezleri inşa etmek de zor, tedarik zinciri zor ve tabii ki yeterince çip üretmek de zor. Ancak işlerin gittiği yer burası gibi görünüyor. Şu anda düşünmesi bile zor olan bir miktarda bilgi işlem isteyeceğiz" diyen Altman’a göre bunu karşılayabilecek tek güç kaynağı ise nükleer füzyon. Ancak uzmanlara göre enerji üretmek için Güneş'te meydana gelen doğal reaksiyonları taklit eden nükleer füzyon gücünde önemli aşamalar kaydedildiyse de henüz ulaşmak için çok erken.
Fakat Altman uzmanların öngörülerine karşın Helion Energy adındaki ABD merkezli bir nükleer füzyon firmasına kişisel olarak 375 milyon dolar yatırım yaptı. Şirket, 2028 yılına kadar yeni nesil teknolojiyi kullanarak ticari ölçekte elektrik üretmeyi hedefliyor. Firma aynı zamanda Microsoft'tan nükleer füzyon enerjisi için de bir satın alma anlaşması imzaladı ki bu da bu alanda dünyanın bu türden ilk anlaşması olarak öne çıkıyor.
Kuşkusuz yapay zeka artık hayatımızın çok önemli bir parçası. Ancak bunu uyarlamak asıl önemli konu olarak öne çıkıyor. Uzmanlara göre kesin çözüm GPU’ları enerji açısından daha verimli hale getirmek. Nvidia, bunu en yeni nesil yapay zeka sunucularıyla başardığını söylüyor. Ancak daha verimli çipler daha fazla kullanımı teşvik edebilir.
Yenilenebilir enerjide kıtlık yaşanırsa bunun bir bedeli olacak. Analistlere göre enerjinin çok büyük bir bölümü gelecek 10 yıl içinde doğalgaz kaynaklı karşılanacak. Yapay zekanın nasıl para kazanacağını henüz kimse bilmiyor. İnsanların bildiği şey GPU edinmenin maliyetinin hızla arttığı. Bunları çalıştırmanın enerji maliyetleri de yükselirse bu hızlı genişleme frenlenebilir. Bununla beraber ekonominin geri kalanının elektrifikasyonu büyük ölçüde maliyete bağlı ve temiz enerji için AI ile elektrikli araçlar (EV) mücadelesi fiyatları yükseltecek, her iki sektöre de iyi hizmet etmeyecek.
Kesin çözüm umudu ise ChatGPT CEO’su Altman'ın füzyon hayali ancak bunu yakın zamanda görme ihtimalimizin olmadığı göz önüne alındığında gelecekteki tüketimin nasıl kontrol edilebileceği ise belirsizliğini korumaya devam ediyor.