TÜRSAB'ın yeni hedefi 35 milyar dolar
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İkinci Başkanı Hasan Erdem, yeni yönetim olarak bu yıl turizmde hedeflerinin büyük olduğunu belirtti. Erdem, "Turizmde 2017 yılında 27 milyar dolar gibi bir döviz girdisi sağlanmıştı. 2018'de 35 milyar dolar bir girdi hedefliyoruz" dedi
Erdem yaptığı açıklamada, TÜRSAB'ın 23. olağan genel kurulunu geçen hafta gerçekleştirdiklerini, Firuz Bağlıkaya ile yaptıkları ortak listenin seçimi kazandığını anımsattı.
TÜRSAB'ın 20 yıldan bu yana başında olan Başaran Ulusoy'un desteklediği liste ve diğer adayların seçimi kaybettiğini belirten Erdem, "Sonuçta TÜRSAB kazandı. Bizler kazandık. TÜRSAB'da bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Biz daha önceki dönemin sistemine, yönetim anlayışına karşı çıkmıştık. Yeterli görmüyorduk, bunun için aday olduk." diye konuştu.
Erdem, bundan sonra yönetim olarak acentelerin hak ve hukuklarını, gelir kaynaklarını düşüneceklerini anlatarak, şöyle devam etti:
"Onlar bizim üyelerimiz. Asıl olan onlardır, vekil olan bizleriz. Biz onlara hizmet etmek için bu göreve talip olduk, geldik. Bundan sonra hem ülkemize hem turizm sektörüne, acentelere ne şekilde faydalı olacağımızın araştırması ve mücadelesi içinde olacağız. Turizm sektörü Türkiye için çok önemli. Bu sektörün ülke ekonomisine katkılarını herkes yakından biliyor. Buradaki tüm yerli ürünler, yerli mallar, hizmetler satılıyor, istihdam oluşturuluyor. Turizmde 2017 yılında 27 milyar dolar gibi bir döviz girdisi sağlanmıştı. 2018'de 35 milyar dolar bir girdi hedefliyoruz. Bu girdinin çıkışı yok. Yani ithalat boyutu yok. Tamamen olduğu gibi Türkiye ekonomisine katma değer sağlıyor. O yüzden çok önem arz ediyor bizim için."
"BU İNTİBAYI KIRMAYA ÇALIŞACAĞIZ"
Türk turizminde 2016 ve 2017 yıllarında en sıkıntılı bölgenin AB ülkeleri olarak öne çıktığını belirten Erdem, AB ülkelerinde turizm lobisini oluşturmanın da önemli projeleri arasında yer aldığını söyledi.
Erdem, AB ülkelerinde Türkiye aleyhine geliştirilen negatif algı operasyonunu bertaraf etmeyi ve ona karşılık pozitif algı operasyonu yapmayı hedeflediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Gerçek anlamda da Türkiye'deki tüm turizm destinasyonları Antalya, İstanbul, İzmir, Bursa, bir Londra, bir Paris, bir Barcelona ne ise bizim bu bölgelerimiz de en az onlar kadar güvenlidir. Ama AB'de maalesef kasıtlı olarak Türkiye'nin bir savaş bölgesi olduğu sanki bir Bağdat, Şam, Halep gibi bir bölge olduğu intibası vermeye çalışıyorlar. Biz bu intibayı kırmaya çalışacağız. Bunu yapmamız gerekiyor. Bunu sadece Hükümetimizden, bakanlığımızdan beklememiz mümkün değil."