Antalya'nın Avlan'ı da çöle döndü! Kuruyan gölde sular yüzlerce metre çekildi
Antalya'nın Elmalı ilçesinde bulunan 850 hektar alana sahip Avlan Gölü de kuraklığa teslim oldu. Kışın su miktarının yükselmesi ile donan gölün yaz aylarının kurak geçmesi ile ortaya çıkan çöl görüntüsü korkuttu. Suyun yüzlerce metre çekildiği gölde yok denecek kadar az su kaldı. Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Merdun, bölgede son yıllarda artan kuraklığı değerlendirdi
Antalya'nın Elmalı ilçesinde bulunan Avlan Gölü de kuraklığın pençesine düştü. Yağışsız ve aşırı sıcak geçen havaların ardından gölde çok az miktarda su kaldı. Sulak zamanlarda birçok kuş türüne ev sahipliği yapan göl, bugünlerde sadece bölgede yaşayan birkaç kuş türünü barındırıyor. Suyun azalması nedeniyle kuşlar göç zamanlarında artık buraya gelmezken, kuruyan alanların büyük bir merayı andırdığı ve çorak araziye döndüğü görüldü. Gölün kıyısında bulunan Göltarla ve Karamık mahalleleri, bu kuraklıktan en çok etkilenen yerler oldu.
'SEBEPLERDEN BİRİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ'
Kuraklığa neden olan unsurları değerlendiren Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Merdun, "Kuralık, hava sıcaklığının, buharlaşmanın, rüzgarların artması sonucu ortalama yağış miktarının önemli bir miktarda azalmasıdır. Bunun sonucunda en nihayetinde su kıtlığının yaşanması olayıdır. Kuraklığın önemli sebeplerinden birisi iklim değişikliğidir. Buna bağlı olarak kuraklığın önemli derecede arttığını gözlemliyoruz" dedi.
'BU SADECE AVLAN GÖLÜ'NDE DEĞİL...'
Avlan gölündeki korkunç görüntüyü değerlendiren Merdun, "Çok açık bir şekilde görünüyor ki Avlan Gölü'nün bundan 3-5-10 yıl önceki suyun kapladığı yüzey alanı çok daha genişti. Yıllar içerisinde yaşanan değişime baktığımız zaman yıldan yılda suyun gölde azaldığını görüyoruz. Su miktarındaki değişimi çok rahat anlıyoruz. Bu sadece Avlan gölünde değil özellikle Göller Yöresi olarak adlandırdığımız Antalya, Burdur, Isparta yöresinde bulunan değişik göllerdeki su miktarlarının azaldığını görüyoruz" diye konuştu.
KURAKLIĞIN ÖNÜNE NASIL GEÇİLİR?
Kuraklığın önüne geçilmesi için yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Prof. Merdun, şunları söyledi: "Her insanın yapacağı bir çok şey var. Özellikle iklim değişikliğinin kuraklığa etkisini iyi anlarsak neler yapılabileceğini daha iyi anlarız. İklim değişikliğinin ana sebebi sera gazlarının salınmasıdır. Bunun da yüzde 90 sebebi insan faaliyetleridir. Bu insan faaliyetleri kontrollü bir şekilde azalttığımız zaman iklim değişikliğini önlemiş oluruz. Kuraklığın önüne geçebiliriz.
Bu su kıtlığının engellenmesi ve yaşanmaması için yapılabilecek 2 önemli faktör var. Birincisi suyun kaynağı yağışlardır. İkincisi ise yağışlardan gelen suyun düzgün bir şekilde yönetilmesidir. Su geldikten sonra yeryüzünde yanlış yönetilmesi sonucu değişik yerlerde su azlığı ve kıtlığı olayı ile karşı karşıya kalıyoruz.
Yeryüzüne düşen suyun düzgün yönetilmesi oldukça önemlidir. Suyun farklı kurumlar tarafından yönetilmesi bir sıkıntı. Suyun tek bir kurum eli ile ve havzalar bazında yönetilmesi gerekir. Bu kapsamda mevzuat bazında önemli değişiklikler yapılmalıdır. Çeşitli sektörleri bu yönetime dahil etmek gerekir. Suyun en çok kullanıldığı tarımda suyun yönetilmesi oldukça önemli. Bu amaçla da sulama yöntemlerinin iyi seçilmesi gerekir."