Pankuş Meclisi nedir, özellikleri neler? Pankuş Meclisi hangi uygarlığa aittir?
Kelime olarak ''hepsi, tamamı'' gibi anlamlara gelen Pankuş Meclisi; Anadolu'nun önemli uygarlıklarından bir tanesi olan Hititlerin kullanmış olduğu meclistir. Hitit kralının danışma meclisi olarak hizmet veren ve kraldan sonra gelen en yetkili kurum olan Pankuş Meclisi nedir? Ayrıntılar içeriğimizin devamında…
Olağanüstü durumlarda toplanan ve daha çok yargı konularıyla ilgilenmekte olan Pankuş Meclisi, idari ve hukuk sistemi içinde çok önemli yere sahip olan bir kurul olarak dikkat çekmektedir. Peki, Pankuş meclisini kim kurdu? Pankuş Meclisi hangi uygarlığa aittir? Tarihteki ilk örneklerden bir tanesi olan Pankuş Meclisi hakkındaki tüm detayları sizler için hazırladık. İşte, tüm detaylar…
Pankuş Meclisi Nedir?
Pankuş Meclisi; Hititlerin başkenti olan Hattuşa’da bulunan ve üyelerini soyluların oluşturduğu bir meclistir. İlk etapta kralın danışma meclisi konumunda olan Pankuş; zaman içinde yargılama yetkisini de alarak devlet idaresindeki etkinliğini arttırmıştır. Eski Krallık döneminin önemli organlarından bir tanesi olan Pankuş; zaman içinde etkinliğini kaybetmiş ve imparatorluk dönemi adı verilen dönemde tüm yetkiler kral ve kraliçenin elinde toplanmıştır.
Pankuş Meclisi Hangi Uygarlığa Aittir?
Pankuş Meclisi; Hititlere ait olan bir kuruldur. Soylular ve yüksek rütbelilerden oluşturulan bu meclis ile Hitit krallarının yetkileri sınırlandırılmıştır. Ülke idaresinde kralın yanında bir de meclisin varlığı sebebiyle bu idari organ, tarihte ilk kez meşruti bir monarşinin kullanılması olarak da yorumlanmaktadır. Kralın dilediği her kararı tek başına alamadığı için bazı kararları alırken danışmak zorunda olduğu Pankuş’a, Tavananna unvanına sahip olan kraliçe de katılmatadır.
Pankuş Meclisi’ni Kim Kurdu?
Pankuş Meclisi’nin kim tarafından kurulduğu net olarak bilinmese de bu meclis ile ilgili ilk veriler, Hitit kralı 1. Hattuşili’ye uzanmaktadır. MÖ. 1650 ile MÖ. 1620 yılları arasında hüküm sürmüş krala ait olan 1. Hattuşili Vasiyetnamesi, Hititlerin devlet yapısı ve Pankuş Meclisi hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Bu vasiyetnamede kral; tahtı, veliaht olarak belirlenen yeğeni yerine, torunu olan 1. Murşili’ye bırakacağını söylemiş ve neden böyle bir karar verdiğini açık açık belirtmiştir. Yazılan bu vasiyetnamenin sebebi de kralın almış olduğu bu kararı Pankuş Meclisi’ne onaylatmak istemesidir.
Pankuş Meclisi Özellikleri
Hitit Devleti’nin Eski Krallık döneminde etkin olarak kullanılmış olan Pankuş tabirine, ilk kez Hitit kralı 1. Hattuşili döneminde rastladığımızı söylemiştik. Toplum içinde yer alan yüksek rütbelilerden ve soylulardan oluşan bu meclis 1. Hattuşili döneminde bir danışma meclisi hüviyetindeyken Kral Telipinu dönemiyle birlikte yargılama yetkisiyle de donatılmıştır.
MÖ. 1525 ile MÖ.1520 yılları arasında krallık yapmış olan Telipinu, hazırlamış olduğu fermanda Pankuş Meclisine verilen olağanüstü yetkiler dikkat çekmektedir. Özellikle Telipinu öncesi dönemde, Hitit ülkesinde yaşanan kargaşalar, cinayetler ve iç savaşlarla taht birçok kez el değiştirmiştir. Bunun önüne geçmek ve bir daha böyle şeylerin yaşanmasını engellemek isteyen Telipinu; Pankuş Meclisi’ne yargılama yetkisi vermiştir. Aldığı bu yetkiyle birlikte bu meclis, gerektiğinde kralı ve devletin ileri gelen yöneticilerini de yargılama hakkına sahip olmuştur.
Pankuş Meclisi’nin Hitit Yönetimine Katkısı
Merkezde oturan bir kral ve kraliçe tarafından yönetilen Hitit Devleti; tarihte ilk meclis olma özelliğini de taşıyan ve Pankuş adı verilen meclisi oluşturmuş, bu meclise hem kral tarafından alınan kararları oylama hem de kralı denetleme yetkisini devretmiştir. Ülkenin mutlak idarecisi olmasına rağmen kralı denetleme yetkisi verilen Pankuş Meclisi, ortaya çıkan ve ülkeyi yakından ilgilendiren konularda da fikirlerini korkusuzca sunabilme serbestisine sahip bir kurul olarak dikkat çekmektedir. Pankuş Meclisi’nde yönetim ile ilgili alınan kararlar üyelerin oy birliğine sunulurdu. Aynı zamanda bu meclisin bir özelliği de üyelerin eşit haklara sahip olmaları ve düşüncelerini hiçbir etki altında kalmadan açıklayabilmeleriydi.