Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Eğitim Edebiyat Nida Sanatı Nedir? Söz Sanatı Seslenme - Nida Ne Demek ve Örnekleri Neler?

        Türk edebiyatında kullanılan söz sanatları; mecaza, anlama, söze ve düşünceye dayalı söz sanatları olmak üzere 4 temel başlık altından incelenir. Peki, anlama dayalı söz sanatlarından bir tanesi olan nida sanatı örnekleri nelerdir? İşte, tüm detaylar…

        Nida Sanatı Nedir?

        Bir ya da birden fazla kelimenin gerçek anlamları kullanılarak yapılan bir sanat olması sebebiyle anlama dayalı bir söz sanatı olarak değerlendirilen nida sanatı; en genel ifadeyle bir hitap sanatı olarak değerlendirilmektedir. Bir şairin ya da yazarın sahip olduğu yüksek duyguları, büyük heyecanları, çok şiddetli coşkuları aktarmak için başvurduğu bu söz sanatında tüm bu hisler okuyucuya hissettirilmek istenir.

        REKLAM

        Çoğunlukla “ey, hey, hay” gibi ünlemler kullanılarak yapılan nida sanatında genellikle şair ya da yazar bir kişiye seslenmekte ve onun dikkatini eser üzerinde toplamak istemektedir. Nida sanatının kullanıldığı eserlerde konular da muhtelif olabilmektedir. Eseri kaleme alan kişi bazen bir sevgiliye bazen bir dosta seslenebildiği gibi; bir tarihi olayı da anlatabilmektedir.

        Nida sanatının kendine has olan özellikleri ise şu şekilde sıralanabilir:

        • Nida sanatına başvurulan bir eserde “ey, hey, hay, ay, behey” gibi ünlemler kullanılmaktadır.
        • Bu söz sanatının kullanıldığı eserlerde duygu yoğunluğu oldukça fazladır. Şair ya da yazar; heyecan, öfke, sevinç gibi hislerini nida sanatını kullanarak ifade eder.
        • Nida sanatında coşku her zaman ön plandadır.

        Nida Sanatı Örnekleri

        Duyguları etkili bir şekilde aktarmak ve okuyucunun dikkati çekmek için başvurulan nida sanatının örnekleri şu şekildedir:

        Örnek 1:

        Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın

        Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.

        Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın

        Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

        Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda

        Gördüğün bu tümsek Anadolu'nda,

        İstiklal uğrunda, namus yolunda

        Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.

        REKLAM

        Bu tümsek, koparken büyük zelzele,

        Son vatan parçası geçerken ele,

        Mehmed’in düşmanı boğduğu sele

        Mübarek kanını kattığı yerdir.

        Düşün ki, haşrolan kan, kemik, etin

        Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin

        Bir harbin sonunda bütün milletin

        Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

        • Necmettin Halil Onan’a ait olan ve Çanakkale Savaş’ında şehit düşen askerlere atfedilen bu şiirde şair, “dur” sözcüğü aracılığıyla nida sanatına başvurmakta ve okuyucunun dikkatini şiirin ana konusu üzerinde toplamaktadır.

        Örnek 2:

        Ebedi aşığın dönüşünü bekler,

        Yalan yeminlerin tanığı çiçekler,

        Artık olmayacak baharlar içinde.

        Ey, ömrün en güzel türküsü aldanış!

        Aldan, geçmiş olsa bile ümitsiz kış;

        Her garipsi ayak izi kar içinde

        Dönmeyen aşığın serptiği çiçekler.

        Ya sen! Ey sen! Esen dallar arasından,

        Bir parıltı gibi görünüp kaybolan

        Ne istersin benden akşam saatinde?

        Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın,

        Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın;

        Hatıraların bu uyanma vaktinde

        Sensin hep, sen, esen dallar arasından.

        Ey unutuş! kapat artık pencereni,

        Çoktan derinliğine çekmiş deniz beni;

        Çıkmaz artık sular altından o dünya.

        Bir duman yükselir gibidir kederden

        Macerası çoktan bitmiş o şeylerden.

        Amansız gecenle yayıl dört yanıma

        Ey unutuş! kurtar bu gamlardan beni.

        • Ahmet Muhip Dranas’a ait olan Olvido şiirinde de “ey” ünlemi kullanılarak nida sanatına başvurulmuştur.
        ÖNERİLEN VİDEO
        Haberi Hazırlayan: Mehmet Kerem Hançer
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa