Müstezat Nedir? Divan Edebiyatı Nazım Biçimi Müstezat Özellikleri ve Örnekleri Neler, Ne Demek?
İster Halk edebiyatı ister Divan edebiyatı isterse de İslamiyet öncesi Türk edebiyatı olsun, şairler tarafından kaleme alınan şiirler, ortak özellikler gösterirler ve bu özellikler de o şiirlerin nazım biçimlerini belirlerler. Bir şiiri meydana getiren ölçü ve kafiye şekilleri, dize ve uyakların belirli bir düzene göre sıralanması o şiirin nazım biçiminin ne olduğunu bizlere göstermektedir. Bugünkü yazımızın konusu olan müstezat da Divan edebiyatında kullanılan nazım biçimleri arasında yer almaktadır. Ayrıntılar içeriğimizin devamında…
Kelime anlamı olarak “artmış, çoğalmış” gibi anlamlara gelen müstezat terimi, gazelin özel bir biçimi olarak dikkat çekmektedir. Peki, Divan edebiyatına has bir nazım biçimi olan müstezat ne demek? Bir müstezat türü olan serbest müstezat nedir? İşte, tüm detaylar…
Müstezat Nedir?
Müstezat teriminin tanımını yapmadan önce, Divan edebiyatında kullanılan nazım biçimlerinden kısaca bahsetmek yerinde olacaktır. Divan edebiyatında kullanılan ve sayıları toplam 12 olan nazım biçimleri; bentlerle kurulan, beyitlerle kurulan ve dörtlüklerle kurulan nazım biçimleri olarak 3 temel başlık altından incelenmektedir.
Musammat, terkib-i bend, terci-i bend bentler ile kurulan nazım biçimleri arasında; rubai, tuyuğ, şarkı ve murabba dörtlükler ile kurulan nazım biçimleri arasında; gazel, kaside, mesnevi, kıt’a ve bugünkü yazımızın konusun olan müstezat da beyitler ile kurulan nazım biçimleri arasında yer almaktadır.
Peki, beyitler ile kurulan nazım biçimlerinden bir tanesi olan müstezat ne demek? Müstezat; kelime anlamı olarak çoğalmış anlamına gelen bir nazım biçimi olup, uzun ve kısa dizelerden meydana gelen bir nazım biçimidir. Gazelin özel bir biçimi olarak değerlendirilen müstezatlar da gazelin her dizesine bir de kısa bir dize eklenmektedir.
Divan edebiyatına has bir nazım biçimi olan müstezat teriminin öne çıkan özellikleri ise şu şekildedir:
Müstezat Örnekleri
Bir önceki ara başlığımızda tanımını yapmış olduğumuz müstezat teriminin örneklerine yazımızın devamında ulaşabilirsiniz:
Örnek:
Bülbül yetişir bağrımı hun etti figanın
Zabt eyle dehanın
Hançer gibi deldi ciğerim tığ-ı zebanın
Te'sir-i lisanın
Ah etse nola bülbül-i dil meşhedim üzre
Ta mahşer olunca
Çok çekti gam-ı harını gül-zar-ı cihanın
Bu bağ-ı fenanın
İzzet ne şeker çiğnedi tutî gibi bilmem
Açmış yeni bir söz
Reşk ile sulandı yine ağzı şu'aranın
Sınf-ı husemanın
Serbest Müstezat Nedir?
Serbest müstezat; 19. yüzyılın sonlarında özellikle Servet-i Fünuncular tarafından geliştirilmiş bir nazım biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Divan edebiyatında yer alan klasik müstezattan farklı olarak hem aruz hem de hece ölçüsü kalıpları ile yazılabilen bu nazım biçiminde kafiyenin düzenlenişi de şairin inisiyatifine bırakılmıştır.
Sahip olduğu özellikler açısından klasik müstezadın daha serbest bir biçimi olarak öne çıkan serbest müstezadın en başarılı örneklerini Tevfik Fikret ve Ahmet Haşim gibi şairler vermişlerdir.
Aşağıda bir kısmını vermiş olduğumuz Tevfik Fikret’in Ömr-i Muhayyel şiiri, serbest müstezat nazım biçiminde yazılmıştır:
Örnek:
Bir ömr-i muhayyel...Hani gülbünler içinde
Bir kuşcağızın ömr-i baharisi kadar hoş;
Bir ömr-i muhayyel...Hani göllerde, yeşil, boş
Göllerde, o safiyet-i vecd-aver içinde
Bir dalgacığın ömrü kadar zail ü muğfel
Bir ömr-i muhayyel!