Larry Ellison'un sıra dışı hayat hikayesi ve yaşam tarzı

73 yaşındaki Larry Ellison yaklaşık 60 milyar dolar serveti ve renkli kişiliğiyle bilinen, kendi çabasıyla milyarder olmuş bir işadamı. ABD istihbaratı CIA'e yaptığı bir projeyle iş dünyasına ilk adımı atmıştı.

Sertifikalı bir pilot olan Larry Ellison boş zamanlarında uçak kullanmak gibi zevkleriyle öne çıkıyor. Hatta 2 adet Sovyet yapımı Mikoyan MiG-29 jeti bulunuyor.

Son dönemde Hawaii'de gayrımenkul yatırımlarıyla dikkati çeken ünlü milyarder burada 400 adet sahipsiz kedinin bulunduğu bir barınağın da tüm giderlerini karşılıyor.

Servetini yazılım firması olan Oracle sayesinde kazanan Larry Ellison ilginç bir hayat hikayesine sahip ve iğneleyici demeçleri, parasını harcama biçimiyle de manşetleri süslüyor. İşte ünlü milyarderin haberturk.com olarak derlediğimiz az bilinen yaşamı ve ilginç alışkanlıkları.

Larry Ellison bekâr bir anne olan Florance Spellman'ın oğlu olarak 1944 yılında New York'un Bronx semtinde dünyaya geldi.

9 aylıkken zatürree geçiren Ellison, teyzesi Lilian ve dayısı Louis ile yaşaması için annesi tarafından Şikago'ya gönderilmiş ve evlatlık alınmıştı.

Üvey babası olan Louis, zamanında Rusya'dan gelen bir göçmen. Ellison soyismini ABD'ye girdiği yer olan Ellis Adası'na atfen almış. Emlak işiyle uğraşırken tüm malvarlığını Büyük Buhran'da kaybetmiş.

Ellison lise eğitimini orta hallilerin yaşadığı South Side bölgesinde aldıktan sonra Illinois Üniversitesi'ne kaydolmuş.

Üniversitedeki 2. senesinde üvey annesini kaybedince final sınavlarına girmeyerek okulu bırakmış. Bir süre sonra Şikago Üniversitesi'nde tekrar şansını denese de bir sömestr sonra onu da bırakmış.

1966 yılında 22 yaşına geldiğinde teknoloji endüstrisinin çıkışa geçen üssü Silikon Vadisi'nin yanı başındaki Berkeley, Kaliforniya'ya taşınma kararı hayatındaki en büyük adımlardan biri.

Zengin olmadan önce de renkli bir karakteri olan Larry Ellison, gösterişli Thunderbird otomobiliyle Şikago'dan Kaliforniya'ya geldikten sonra iş hayatına atılıyor.

Genç Larry Ellison yeni meskeninde Wells Fargo'dan mainframe üreticisi Amdahl'a kadar pek çok işte çalıştı ve bu sırada bilgisayar ve programlama becerilerini geliştirdi.

Larry Ellison'un hayatını değiştiren dönüm noktası ise 1970'lerde CIA ile çalışan ve Oracle isminde bir veritabanı geliştirme kontratı bulunan Ampex'te çalışması oluyor.

IBM'de çalışırken verinin depolanma ve getirilme yönetimde devrim yaparak bağıntısal veri tabanını bulan, Oxford mezunu İngiliz bilgisayar bilimcisi Edgar Codd'un bir makalesini okuyan Ellison çok etkilendi.

1977 yılında kendi şirketini kurmaya karar verdi. Ellison, ortakları ve Bob Miner ve Ed Oates ile Software Development Laboratories adı altında ilk şirketini kurdu. 2000 dolar sermayeye sahip şirketin 1200 dolarını kendi cebinden fonladı.

CIA'deki projeden esinlenerek ilk yazılımlarının adını Oracle 2 koydular ancak Oracle 1 hiç var olmadı. Bir nevi Ampex ile CIA'e yaptıkları ve hiç günyüzüne çıkmayan iş başlangıç noktalarıydı.

1979 yılında şirketin ismini Codd'un makalesinde veri tabanı anlayışına verdiği isim olan bağıntısal yani Relational olarak değiştirdiler. 1982 yılına gelindiğinde ise ismi amiral gemisi ürünleri Oracle olarak güncelleyerek bu karmaşaya son verildi.

Hızla büyüyen Oracle, 1986 yılında halka arz edildi ve 55 milyon dolar toplamayı başararak uluslararası bir dev olmak için ilk adımını attı.

1990 yılında ise Ellison "fevkalade bir iş hatası" olarak değerlendireceği bir hamlede bulundu. 400 personeli yani iş gücünün yüzde 10'unu işten attı. Firma, satışçıların gelecek dönemdeki satışları güncel döneme işlemesine izin vererek verileri manipüle etmiş ve bir dizi davayla uğraşmak durumunda kalmıştı.

Rakipleri Sybase'in pazar paylarından tırtıklamaya başladığı bu dönemde Oracle, büyük hatanın ardından, 90'ların başında iflas ile burun buruna geldi.

1992 yılına dek sallantı sürse de şirketin Oracle'ın 7. versiyonunu piyasaya sürmesiyle Larry Ellison yeniden çıkışa geçti.

Oracle milyarlarca dolar kazanmaya başlarken firmanın kurucusu Larry Ellison da basının radarına daha çok girdi. İlginç alışkanlıkları ve sıra dışı yaşam tarzıyla gündeme oturdu. Bunlardan biri de 1995 yılındaki yat yarışıydı.

50'li yaşlarına geldiğinde açıkgözlülüğünü konuşturmaya başlayan Ellison, veliahtı olarak gösterilen Marc Benioff'un ayrılmasını zorlaştırmadı. Salesforce.com'u kuran girişimciye 2 milyon dolar yatırım yaptı.

Hatta Salesforce yönetim kurulunda da yer aldı ve Oracle üzerinden yeni girişime doğrudan rakip olacak bir ürün geliştirdi. Bunu öğrenen Benioff'un da kendisini yönetim kurulundan kovmasını sağlayarak şirketteki hisselerini korumayı başardı.

Şu an 40 milyar dolar değeri olan Salesforce sayesinde Ellison milyonlarca dolar kazanmaya devam ediyor. İkilinin arası hâliyle iyi değil. Birbirlerine medyada sık sık sallıyorlar.

Larry Ellison, benzer şekilde eski bir Oracle yöneticisi olan Evan Goldberg'in yönetim yazılımı girişimi olan NetSuite firmasına da 1998 yılında 125 milyon dolar yatırım yaptı. Şirket şu an 4 milyar dolar değerinde ve Ellison'a kazandırmaya devam ediyor.

90'lardaki dot-com balonundan tek kâr kişi de Ellison olabilir. Mantar gibi çoğalan internet şirketlerinin büyük bölümü Oracle veri tabanlarını kullanıyordu.

Larry Ellison'un uyanıklığı özel dedektif tutarak Microsoft'un çöplerini karıştırmaya dek vardırdığı biliniyor.

1997 yılı Larry Ellison için bir başka dönüm noktasıydı. Yeniden Apple'a dönen ve CEO görevine getirilen Steve Jobs onu yönetim kuruluna almak istedi. Ellison önceleri olumlu baksa da sonrasında zaman ayıramayacağı için teklifi elinin tersiyle itti.

Ellison ve Oracle'ın büyümesinde önemli adımlardan biri de satın almalar. 2004 yılında İK, tedarik zinciri, finans yönetimi gibi alanlara yazılım çıkaran PeopleSoft şirketini 10 milyar dolar karşılığında satın almıştı.

2009 yılında ise sunucu üreticisi olarak bilinen Sun Microsystems'i Oracle bünyesine kattı. Böylelikle rakibi MySQL veritabanının da kontrolünü sağlamış oldu.

2010 yılında 65 yaşını deviren Larry Ellison, hayatını yaşamak için şirket yönetimi Mark Hurd ve Safra Catz gibi güvendiği insanlara devretti.

Ellison, hayatını yaşama felsefesinin en büyük adımlarından birini 2012 yılında Hawaii'de bulunan Lanai Adası'nın yüzde 98'ini yaklaşık 500 milyon dolar karşılığında satın alarak attı.

Haberler doğruysa Ellison, adaya ulaşım için iki havayolu şirketi satın aldı. Uçakları bazen kendisi kullanıyor ve ada içerisindeki tüm otelleri de yeniledi.

Four Seasons Oteli'nin yakınlarındaki 21 mülkü de 41 milyon dolar ödeyerek aldığı belirtilen Larry Ellison temiz ve yenilenebilir enerji yatırımları yaptığı adayı çevreci bir yaşam alanı deneyi olarak hazırlıyor.

Bu nedenle 2014 yılında da Oracle'da yürüttüğü CEO görevinden resmen ayrıldı.

Peki Larry Ellison yaklaşık 60 milyar dolarlık servetini bunun dışında nelere harcıyor. Ingvar Kamprad ya da Warren Buffett'ın aksine Ellison lükse oldukça düşkün. Gayrımenkul yatırımları sadece çevre için değil.

Larry Ellison'un son ses getiren harcaması 2017 baharında satın aldığı Malibu Beach'te bulunan bu dev malikâne. Milyarderler plajı olarak bilinen bölgedeki ev için tam 48 milyon dolar ödemişti.

Larry Ellison'un ilk emlak yatırımlarından biri ise San Francisco'nun milyonerler mekanı Pacific Heights bölgesinde 1988 yılında 3.9 milyon dolar ödeyerek aldığı bu evdi. Bir iddiaya göre aslında bu ev yerine yandaki 40 milyon dolarlık eve göz koymuştu ama alamayınca muhitte kalmak için boştaki bu evi satın almıştı.

2004 yılında ise 9 yılda yaptırdığı bu eve geçti. Woodside California'ya bulunan ev 16. yüzyıl Japon İmparatorluk sarayından esinlenilerek 70 milyon dolara mâl oldu ve 9 hektar alana yayılıyor.

Japon kültürüne çok düşkün olan Ellison'un bir de Kyoto'da bahçeli villası var. Tam fiyatı bilinmese de tarihi evin bir dönem 86 milyon dolara satışta olduğu belirtiliyor.

Malibu'da Carbok Beach'te de bir çok gayrımenkulü olduğu bilinen Ellison, son olarak 2013'te prodüktör Jerry Bruckheimer için yapılan rezidansı 18 milyon dolara ödeyerek almıştı.

Ellison, bu muhitteki, okyanus manzaralı evlerinden biri olan 260 metrekarelik lüks gayrımenkulünü ayda 65 bin dolar karşılığında kiraya veriyor.

Hollywood starların gözdesi olan Nobu adlı Japon restoranın bulunduğu arazi için de 2004'te 17.4 milyon dolar ödemişti. 2013 yılında da yanı başına Nikita adlı benzer konseptte bir mekan açmıştı.

Restoranın meşhur suşisinin yaratıcısı olan Japon şef Nobu Matsuhisa, bir iddiaya göre bu bölgeye yakın Casa Malibu Inn'i son teknolojiyle, yüksek kaliteye sahip tarihi bir Japon mimarisi görünümüyle otele dönüştürmek istiyor. Arazinin sahibi ise 10 yıl önce 20 milyon dolar ödeyen Larry Ellison

Malibu Tenis Kulübü'nün sahibi de Larry Ellison. 2007 yılında 6.9 milyon dolar ödeyerek aldığı mekânı geliştirerek Serena Williams ve Victoria Azarenka gibi profesyonel, yıldız tenisçilerin de kullanabildiği bir yere dönüştürdü.

Ünlü milyarderin gayrımnekul merakı bununla da saınırlı değil. Tahoe Gölünde bulunan 3 parsellik şık eviyle yetinmeyerek 1700 metrekarelik dev bir saray daha inşa ettiriyor. İçerisinde bir ada, şelale ve tenis kortu da olacağı belirtiliyor.

2010 yılında da Newport'ta bulunan buu tarihi eve 10 milyon dolar ödemişti. Şimdilerde ise 19.yy sanat eserlerinden oluşan nadide koleksiyonunu sergileyeceği bir müzeye çevirmekle meşgul.

Zenginler kulübü deyince golfsüz olmaz. Larry Ellison'un kendine air bir golf kulübü de var. 2011 yılında 43 milyon dolar ödeyerek mal varlığı arasına kattığı mekanda 16 yatak odalı bir ev de bulunuyor.

Ellison yatlara da çok düşkün. 200 milyon dolar maliyete sahip olan yatı 2004 yılında yaptırdığında dünyanın en büyük 6. yatıydı.

Ünlü milyarder daha sonra bu yatı büyük bulduğu için Alman bir iş adamına sattı ve 2010 yılında Musashi ismini verdiği 88 metrelik, daha küçük bir yat aldı.

İki yatın da ismi hayranı olduğu Japon kültüründen geliyor. İmparatorluk bayrağının isminin İngilizce karşılığı olan Rising Sun ve 2. Dünya Savaşı'nın en büyük deniz savaşında batırılan dönemin en ağır tonajlı gemisi Musashi.

Zaman zaman yat yarışlarına da katılan Larry Ellison'un oldukça sağlam bir kupa koleksiyonu ve başarılı yarış geçmişi var.

Japon hayranı olan ve 500 civarı nadide tarihi eser koleksiyonu olan ünlü milyarder iş otomobile geldiğinde de Japon üreticilerden şaşmıyor.

Honda'nın lük segment markası olan Acura'nın 80 bin dolarlık NSX modelini kullanmaktan vazgeçemiyor. Her sene bu otomobilden birkaç adet satın alıyor ve sevdiklerine hediye ya da başarılı personeline ödül olarak veriyor.

60 milyar dolarlık ünlü iş adamının özel hayatı da oldukça hareketli. 4 kez evlenip boşanan Larry Ellison şu sıralar, model ve aktrist Nikita Kahn ile birlikte.