Kan şekerinizin çok yüksek olduğunun 14 işareti! Bu belirtiler varsa hemen doktora başvurun

Ancak şeker hastalığınız yoksa yüksek kan şekeri belirtilerini tespit etmek karmaşık olabilir. Pek çok insan diyabet geliştirmenin eşiğindeyken, kendi vücudunuzu ve alışkanlıklarınızı elinizden gelen en iyi şekilde değerlendirmeniz önemlidir. Elbette, yıllık muayenenizi yaptırmak ve düzenli olarak doktorunuzla kontrole gitmek, daha derin bir sorun olup olmadığını öğrenmenin harika yollarıdır. Kan şekerinizin yüksek olup olmadığından emin değilseniz, dikkat etmeniz gereken en yaygın belirtilerden bazılarını araştırdık.

YÜKSEK KAN ŞEKERİNE NE SEBEP OLUR?

Yüksek kan şekerine ne sebep olur? Basitçe söylemek gerekirse, yüksek kan şekeri, kan dolaşımımızda glikoz biriktiğinde meydana gelir. Sağlıklı bir vücutta pankreas, glikozun daha sonra kullanılmak üzere hücrelerimize ve kaslarımıza taşınmasıyla kan şekeri seviyemizi düzenleyen insülin salgılar. Sadece bir ton şekerli yiyecek tüketmek kan şekeri dengesizliklerine neden olmak için yeterli değildir. Pankreasınız kan şekeri seviyenizi oldukça küçük bir aralıkta tutmak için çok çalışır. Bu, ister 18 toz çörek yeseniz, ister 1 parça meyan kökü yeseniz, pankreasınızın insülin salgıladığı anlamına gelir. Yutulan her şey düzenlenir ve bu da ara sıra mükemmel olmayan diyet seçimlerine rağmen vücudun düzgün çalışmasına yardımcı olur.

Bu sürecin bozulması kan şekerinin yükselmesine neden olur. Bazı durumlarda pankreasınız kan şekerinizi dengelemek için yeterli veya hiç insülin üretmez. Diğer durumlarda insülin direncinin bir sonucu olarak yüksek kan şekeri ortaya çıkabilir. İnsülin direnci, vücut kan şekerini işleme ve enerji üretme yeteneğini kaybettiğinde ortaya çıkar. Vücudunuz buna daha fazla insülin salgılayarak tepki verecektir, bu da sonuçta kan şekerinde bir artışa yol açacaktır (WebMD aracılığıyla).

İşte yüksek kan şekerinin 14 belirtisi…

Sık idrara çıkma

Aşırı tepki verme eğilimindeyseniz, 3 fincan kahve ve 3 bardak dolusu şişe su içmiş olsanız bile saatte birden fazla idrara çıkma konusunda endişe duyabilirsiniz.

Yüksek kan şekerinin teşhisine yol açan belirtilerden biri sık idrara çıkmaydı ve ortaya çıktığı üzere bu, aşırı yüksek kan şekerinin en yaygın belirtilerinden biri. Bunun nedeni, kanınızda çok fazla şeker bulunmasının böbrek fonksiyonunuzu etkilemesidir. Böbrekleriniz fazla şekerden kurtulmaya çalışır ve bununla birlikte suyu da dışarı iterler. Vücudunuz bu sıvıyı idrar şeklinde dışarı atmaya ihtiyaç duyarak yanıt verir (Mayo Kliniği aracılığıyla). Bu kadar fazla sıvının atılması, kan şekerinizin çok yüksek olduğuna dair diğer işaretlerin ortaya çıkmasına yol açar.

Artan susuzluk

Bir kişinin normalden daha sık veya diğer insanlara göre daha sık idrara çıkmasının birçok nedeni vardır. Çok fazla sıvı içtikten sonra mesane tahrişi veya daha düzenli banyo molaları, insan olmanın ve mesaneye sahip olmanın bir parçasıdır. Yüksek kan şekeriyle bağlantılı olarak artan idrara çıkmanın diğer tarafı dehidrasyondur ve bu da aşırı susuzluğa yol açabilir. Ne yazık ki susuzluk, çok yüksek kan şekerinin en yaygın belirtilerinden biridir. Aşırı susama ve dehidrasyon, böbreklerin çok fazla kan şekerini (Self yoluyla) aşırı telafi etmesinden kaynaklanan artan idrara çıkmanın yan etkileridir.

Yüksek kan şekerinin bu 2 belirtisi birlikte çalışarak görünüşte sonsuz ve kısır bir döngü yaratır. Vücudunuz susuz kalmanın bir sonucu olarak susamaya başlar ve bu nedenle daha fazla su içersiniz. Ne kadar çok su veya diğer içecekler içerseniz o kadar çok idrara çıkmanız gerekir. Ne kadar sık ​​idrara çıkarsanız o kadar susuz kalırsınız ve dolayısıyla daha fazla su içmeniz gerekir.

Bulanık görme

Aşırı şeker alımının vücutta artan inflamasyon seviyelerine katkıda bulunan bir faktör olduğu uzun zamandır bilinmektedir. Ne yazık ki, yüksek kan şekeri vücudunuzu gerçekten bütünsel bir şekilde etkileyebilir; buna gözleriniz de dahil. Kan şekeriniz çok yüksekse gözlerinizdeki lensler iltihaplanabilir. Bu iltihaplanma akut bulanık görmeye yol açabildiği gibi kronik görme sorunlarına da yol açabilir.

Aşırı kan şekeri ve bunun neden olduğu şişlik, göz merceklerinin kalıcı olarak bulanıklaştığı bir durum olan katarakta yol açabilir. Bunun ötesinde, uzun süreli yüksek kan şekeri, yüksek tansiyona bağlı komplikasyonların yanı sıra glokoma yol açabilen diyabete de yol açabilir. Glokom, gözlerinizdeki kan damarlarının kısıtlanmasıyla ortaya çıkar ve sonuçta görmenin engellenmesine yol açar. Son olarak, kronik olarak yüksek kan şekeri, yaşlandıkça görme yeteneğinizi bozan yaygın bir durum olan makula dejenerasyonuna katkıda bulunabilir (WebMD'ye göre).

Baş ağrıları

Baş ağrısı, kan şekeriniz dengesiz olduğunda inanılmaz derecede yaygın bir durumdur. Diğer semptomların çoğundan farklı olarak baş ağrısı, kan şekerinizin çok yüksek veya çok düşük olması sonucu ortaya çıkabilir. Tükettiğimiz şeker beynimizin ve sinir sistemlerimizin çalışmasını etkiler. Aslında beyninizdeki glikoz seviyeleri vücudunuzun diğer bölgelerine göre daha değişkendir. Tepeler ve inişler baş ağrısına neden olabilir ve şekere tepki veren hormonlar da rol oynayabilir.

"Yüksek kan şekeri" demenin daha süslü bir yolu olan hiperglisemi durumunda, erken bir semptom olarak hafif bir baş ağrısı yaşayabilirsiniz. Bu hafif baş ağrısı, yemekten sonra kan şekeriniz yükseldikçe şiddetlenebilir. İnsülin kan şekeri seviyenizi düzenleyemezse baş ağrısı daha da kötüleşebilir. Baş ağrılarınızın kan şekeri dengesizlikleriyle ilgili olabileceğinden şüpheleniyorsanız, Healthline doktorunuzla iletişime geçmenizi önerir. Doktorlar sorunun kökenine inmeye ve potansiyel olarak daha fazla komplikasyonu önlemeye yardımcı olmak için bir dizi test yapabilir.

Tükenmişlik

Yorgunluk birçok şeye işaret edebilen sinsi bir semptomdur. Bir yandan, fazladan bir saat boyunca uyanık kalıp "The Bachelor" dizisini art arda izlemenin bir sonucu olarak yorgunluk meydana gelebilir, ancak bu aynı zamanda daha ciddi bir tıbbi duruma da işaret edebilir. Yorgunluk gibi belirsiz semptomların nedenlerini belirlemeye yardımcı olabileceğinden, vücudu tek tek parçalar yerine bütünsel bir varlık olarak görmek önemlidir.

Ne yazık ki, diyabetli kişiler yorgunluğun ana yan etkilerden biri olduğunu çok iyi biliyorlar. Ancak diyabet hastası olmayan kişilerde bu durum daha yaygın semptomlardan biri de olabilir. Fizyolojik mekanizmalar karmaşıktır ancak temelleri şöyledir; Vücudunuz kan şekeri seviyelerinde büyük bir artış yaşarsa, vücudunuz bunu düzenlemek için insülin üretir. Salgılanan insülin yeterli değilse veya vücut onu gerektiği gibi üretemiyorsa vücut, enerjiyi yağlardan çekmeye yönelir. Bu, sonuçta doğru şekilde kullanılamayan molekül fazlalığına yol açan karmaşık bir olaylar zinciri yaratır; bu da yorgunluğa neden olur (Verywell Health'e göre).

Normal yorgunluk nöbetleri insan deneyiminin bir parçası olsa da kronik yorgunluk doktorunuza danışmanız için bir nedendir. Bu özellikle kan şekeriyle ilgili diğer semptomların yanı sıra uzun süreli yorgunluk yaşıyorsanız geçerlidir.

Enfeksiyonlar

Belirtildiği gibi şeker, vücudun bağışıklık fonksiyonunun bir kısmını engelleyen, bedensel inflamasyona katkıda bulunan önemli bir kaynaktır. Vücudunuz kronik hiperglisemi nedeniyle sürekli iltihaplanıyorsa, vücudunuzun enfeksiyonlarla mücadele etme yeteneği önemli ölçüde zayıflar. Bu, tutarlı, tekrarlayan veya ortalamadan daha kötü enfeksiyonlara neden olabilir. Çoğu durumda, vücut ilk enfeksiyonu (Self yoluyla) yenemediği için enfeksiyonlar daha ciddi hale gelir.

Kadınların yaşadığı en yaygın rahatsızlıklardan biri, eğer diyabet ve prediyabet hastasıysa tekrarlayan mantar enfeksiyonlarıdır. Böbrekler fazla kan şekerini mümkün olduğu kadar dışarı atmak için idrar salgıladığından, şeker bu şekilde atılır. Bu sonuçta şekerin vücudun mayayı barındıran kısımlarında hareket ettiği anlamına gelir. Beslenmek için şeker verildiğinde maya çoğalabilir, bu da maya enfeksiyonlarının ortaya çıkmasına neden olur. İdrar yolu enfeksiyonları (İYE'ler) diyabetli kişilerde oldukça yaygındır ve şekerin vücuttan dışarı çıkarken idrar yolundan geçmesiyle aynı nedenden dolayı ortaya çıkar (PubMed aracılığıyla).

Ortalamadan daha yavaş iyileşme kapasitesi

Yavaş yara iyileşmesi, kan şekerinizin çok yüksek olduğunun bir başka hafif işaretidir. Yüksek kan şekeri vücudumuzun birçok bölümünü etkiler ve dolaşım sistemlerimiz de bir istisna değildir. Dolaşım sistemimiz kanın vücudumuza pompalanmasından sorumludur. Kan, yara iyileşmesi için çok önemli olan oksijeni ve diğer besinleri taşır. Yüksek kan şekerinin bir sonucu olarak bu fonksiyon bir şekilde engellendiğinde, vücudumuz yara iyileştirme yeteneklerinin bir kısmını kaybeder (Mayo Clinic'e göre).

Yüksek kan şekeri seviyeleri atardamarlarınızın esnekliğini ve genişliğini etkileyebilir. Bu, kanın vücudunuzda serbestçe hareket etmesini zorlaştırır, dolayısıyla dolaşım sisteminin işlevselliğini azaltır. Özellikle ekstremitelerinizdeki yaraların veya yaraların iyileşmesi uzun zaman alabilir. Bunun nedeni elbette vücudun merkezindeki kan açısından zengin mekândan en uzakta olmalarıdır. Sonuç olarak, kan dolaşımı engellenerek (Yara Bakım Kliniği aracılığıyla) daha az oksijen ve besin alırlar.

Sinir karıncalanması

Nöropati genel anlamda karıncalanma, uyuşma veya uğultu hissine yol açan sinir demetlerindeki hasar olarak tanımlanır. Bu hisler en çok ellerde ve ayaklarda hissedilir. Ancak Mayo Clinic'e göre mide-bağırsak ve idrar yollarınızda da ortaya çıkıyorlar. Diyabetik nöropati maalesef yaygındır, ancak sinir karıncalanması, diyabetiniz olmasa bile yüksek kan şekerinin bir işareti olabilir.

Yıllarca yüksek kan şekeri seviyeleriyle yaşıyorsanız, sinirlerinizin hasar görmesi ve bunun sonucunda arızalanması muhtemeldir. Nöropati, kan şekeri ile ilgisi olmayan komplikasyonlardan kaynaklanabilir, ancak bunları diğer yüksek kan şekeri belirtileriyle birlikte yaşıyorsanız, bu hisleri dikkate almak son derece önemlidir.

Diyabetik nöropatinin neden bir şey olduğunu doğrulayan bilimin bir kısmı eksik olsa da, araştırmacılar birkaç ana risk faktörünü tespit edebildiler. Bu risk faktörleri yüksek kan şekeri düzeyleriyle büyük ölçüde bağlantılıdır ve diyabetin yanı sıra böbrek hastalığı ve obeziteyi de içerir. Ayrıca sigara içmek, çeşitli nöropati türlerinden herhangi birinin (Mayo Kliniği aracılığıyla) gelişme riskini artırır.

Diş komplikasyonları

Glikoz temel düzeyde şeker olduğundan, özellikle fazlalığı vücudumuza zarar verme eğilimindedir. Bununla birlikte zararlı bakterileri de besler. Vücudumuz bunaldığında, bakterileri düzenlemekte sorun yaşarlar ve aşırı çoğalma (yani bir maya enfeksiyonu) gelişebilir. (Self aracılığıyla) Ağzımızda tonlarca bakteri var ve şeker tüketimimiz ağız sağlığımızı inanılmaz derecede etkileyebilir.

Glikoz tükürüğümüzde ve ağzımızda bulunur ve burada yaşayan bakterilerle birleşince kaos ortaya çıkar. Kaos derken, plağın çoğalarak diş çürümesi, çürük ve ağız kokusu gibi sorunlara yol açabileceğini kastediyoruz. Pek çok komplikasyon, bir kez sarmallaşmaya başladıktan sonra ağız hijyeni oyununuzu geliştirerek çözülemez. Bu komplikasyonları önlemek için Mayo Kliniği diş bakımına önem verilmesini önermektedir. Buna elbette düzenli fırçalama ve diş ipi kullanımı da dahildir. Bununla birlikte, bu tür bir bakım, diş eti hastalığının ilk belirtilerine karşı aşırı farkındalığa kadar uzanır. Yüksek kan şekeriniz varsa diş hekiminizi bu konuda bilgilendirmeniz de önemlidir.

Tuhaf açlık

Akşam 21.00'de Netflix izlerken patates cipsine olan özleminizi "tuhaf açlık" olarak tanımlayamıyoruz. Healthline, polifajiyi "aşırı veya aşırı açlığın tıbbi terimi" olarak tanımlar. Bu, fiziksel aktiviteye katıldıktan sonra aç hissetmekle aynı şey değildir; çünkü bu gibi durumlarda açlık düzeyiniz genellikle yemek yedikten sonra normale döner. Daha fazla yiyecek tüketirseniz polifaji ortadan kalkmaz.

Polifaji, diyabetin bir başka erken belirtisidir. Bildiğimiz gibi, uygun insülin fonksiyonu olmadan vücut, glikozu kandan alıp kullanılabilir enerjiye dönüştüremez. Böbrekler, dengeyi yeniden ayarlamak amacıyla kanınızdaki şekeri temizlemek için ellerinden geleni yapar. Bu, hücrelerinizin yemeğinizden elde etmek istedikleri enerjiye ihtiyaç duymasına neden olabilir ve böylece beyninize daha fazla yeme sinyali gönderirler. Bu döngü devam ettikçe vücudunuz genellikle yağdan olmak üzere başka yakıt kaynakları bulmaya yönelecek ve bu da kilo kaybına yol açacaktır. Hangi şekilde keserseniz kes, kilo kaybıyla birlikte aşırı iştah, içeride bir şeylerin arızalandığının işaretidir (Gündelik Sağlık aracılığıyla).

Cilt değişiklikleri

Yüksek kan şekerinin diğer birçok belirtisinde olduğu gibi, cilt değişiklikleri kendi başına endişe kaynağı olmayabilir. Sonuçta, dışarıdaki hava değiştikçe, çamaşır deterjanlarımız değiştikçe ve egzersiz rutinlerimiz değiştikçe cildimiz de doğal olarak değişir. Bununla birlikte, diğer yüksek kan şekeri belirtileriyle birlikte aşırı cilt değişiklikleri gözlemlenirse, doktorunuza başvurmanın zamanı gelmiş olabilir.

Prediyabetli kişilerde kabarcıklar, kuruluk, kaşıntı ve diğer anormallikler belirginleşebilir. Ek olarak, ekstra çıkıntılı cilt parçaları olan cilt etiketleri de gelişmeye başlayabilir. Kilo kontrolü üzerinde çalışan diyabetli kişilerde cilt etiketleri nispeten yaygındır. Ellerde, boyunda, yüzde ve koltuk altlarında koyu, yoğun, nispeten yumuşak cilt bölgeleri oluşabilir ve sıklıkla insülin direncinin dışsal bir işareti olabilir. Diğer bazı uyarı işaretleri gibi, yaşlandıkça sağlıklı kalma çabası içinde bazılarının ince işaretler olarak algılayabileceği şeylere dikkat etmek önemlidir (Gündelik Sağlık aracılığıyla).