Hama: Savaşın kaderini belirleyen cephe
HTŞ'nin başını çektiği Suriyeli muhalif gruplar, İdlib'in tamamını ve Halep'i ele geçirdikten sonra Suriye'nin dördüncü büyük kenti olan Hama'ya yöneldi. Hama'da 4 Aralık akşamı özellikle Zeynel Abidin Dağı'nda yaşanan şiddetli çatışmalarla sonucunda, 5 Aralık öğle saatlerinde şehir merkezi muhaliflerin kontrolüne geçti. Şehre giren muhalifler Beşar Esad'a ait posterleri indirdi. Suriye Ordusu ise birliklerini daha güneyde bulunan Humus kentine sevk etti. Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'in haberi.
Hama: İç Savaşın Yeni Cephe Hattı
Suriye iç savaşının en kritik mücadelelerinden biri, Halep’in düşüşünün ardından Hama’da yaşandı. Esad rejiminin kalelerinden biri olarak görülen bu kent, muhaliflerin sürpriz ve etkili saldırılarıyla rejimin elinden alındı. Hama sokaklarında yaşanan şiddetli çatışmalar, savaşın gidişatında yeni bir dönemin kapısını araladı.
Habertürk, dünya televizyonları arasında Hama’ya giren ilk ekip olarak savaşın izlerini ve şehrin kaotik halini tüm dünyaya aktardı. Kamera görüntüleri, Hama’nın her sokağında savaşın bıraktığı derin izleri, terk edilmiş tankları, cephaneleri ve rejim güçlerinin çöküşünü gözler önüne serdi.
Hama: Savaşın Kaderini Belirleyen Cephe
Hama, coğrafi ve stratejik konumuyla Suriye iç savaşının kaderini belirleyen en önemli şehirlerden biri. Şam ile Halep arasındaki hayati bir geçiş noktası olan bu kent, rejimin kuzeyden güneye lojistik hattını ayakta tutan son kaleydi.
Muhalifler, Hama’yı çevreleyen üç günlük kuşatmanın ardından sabah saatlerinde başlattıkları operasyonla rejimin savunma hatlarını parçaladı. Türkçe saatle 06.00’da başlayan saldırılarda muhalifler önce rejim güçlerini psikolojik baskı altına almayı hedefledi. Hama’nın sembolü haline gelen büyük tepe, savaşın en yoğun çatışmalarının yaşandığı nokta oldu. Sekiz saat süren göğüs göğüse çatışmaların ardından bu tepe muhaliflerin eline geçti ve rejim güçlerinin direnişi kırıldı.
Hama’nın Düşüşü: Halep’in Ardından Gelen Darbe
Halep’in kaybıyla sarsılan rejim için Hama, hayatta kalma mücadelesinin son savunma hattıydı. Ancak bu hattın da düşmesi, Esad rejiminin askeri ve psikolojik direncini ciddi şekilde sarstı. Rejim güçleri Hama’dan çekilirken geride yüzlerce ceset, terk edilmiş tanklar ve mühimmat yığınları bıraktı.
Habertürk ekibinin Hama’da kaydettiği görüntüler, bu stratejik kentin nasıl bir savaş alanına dönüştüğünü çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Terk edilmiş sokaklar, yerle bir olmuş binalar ve göç eden binlerce sivil, savaşın insanlık üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne serdi.
Habertürk’ün Hama’da Çektiği İlk Görüntüler
Habertürk, dünya televizyonları arasında Hama’ya giren ilk ekip olarak tarihe geçti. Muhaliflerle birlikte şehre giren ekip, savaşın en sıcak anlarını kaydetti. Habertürk kameraları, şehrin dört bir yanında terk edilmiş tankları, mühimmat yığınlarını ve rejim askerlerinin geri çekilme sırasında bıraktıkları lojistik malzemeleri görüntüledi.
Habertürk’ün sokak sokak dolaştığı Hama’da, rejim yanlılarının direnmek için her türlü yolu denediği ancak sonunda ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldığı gözlemlendi. Hama sokaklarında 280 rejim askeri ve destekçisinin esir alındığı anlar, Habertürk tarafından kaydedildi. Şehirde kalan siviller ise Rus hava saldırılarının artmasıyla birlikte hızla bölgeyi terk etmeye çalışıyordu.
Savaşın Yıkıcı Sonuçları
Hama’nın düşmesi, rejim için yalnızca askeri bir yenilgi değil, aynı zamanda moral anlamında büyük bir çöküş oldu. Savaşın şiddeti, hem rejim askerleri hem de siviller üzerinde derin bir iz bıraktı. Rus hava saldırılarının yoğunluğu, şehirdeki yaşamı neredeyse tamamen durma noktasına getirdi.
Esad rejimi, Hama’daki bu büyük kaybın ardından Humus’ta yeni bir savunma hattı oluşturmaya çalışıyor. Ancak İran ve Rusya’nın desteği olmadan bu hattın ne kadar sürdürülebilir olduğu belirsiz. Önümüzdeki günlerde İran destekli milislerin ve Rus hava güçlerinin daha sert müdahalelerde bulunması bekleniyor.
Uluslararası Tepkiler
Halep’in ardından Hama’nın düşmesi, uluslararası toplumda da geniş yankı uyandırdı. Batı ülkeleri, rejimin bu kayıplarını Esad yönetiminin sonunun geldiğine dair bir işaret olarak değerlendirirken, Rusya ve İran’ın sessizliği dikkat çekiyor. Bölgedeki insani kriz ise her geçen gün derinleşiyor.
Hama’daki bu gelişmeler, savaşın seyrini değiştiren kritik bir dönüm noktası olarak tarihe geçti. Habertürk, Hama’daki savaşın gerçek yüzünü dünya kamuoyuna ilk kez aktaran yayın kuruluşu olarak bir kez daha sahada fark yarattı.
Rejimin Çöküşünün Ayak Sesleri
Hama’nın kaybı, rejimin kuzeyden güneye olan stratejik ikmal hatlarının tamamen çökmesi anlamına geliyor. Esad rejimi, Halep’in ardından Hama’da da kontrolü kaybederek, Şam’a giden güzergahın savunmasız kaldığını gördü. Bu durum, rejimin yalnızca askeri anlamda değil, psikolojik ve politik anlamda da çöküşe geçtiğinin bir göstergesi.
Hama’daki yenilgi, Esad rejimi üzerindeki baskıyı artırırken, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirecek bir dönemin kapısını araladı. Rejim, Humus’a yoğunlaşarak yeni bir savunma hattı kurmaya çalışıyor, ancak muhaliflerin Hama’dan gelen ivmesi, bu hattın uzun süre dayanamayabileceğini işaret ediyor.
Habertürk’ün Hama’daki görüntüleri, rejimin nasıl hızlı bir şekilde gerilediğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Muhalifler, Hama’dan Humus’a doğru ilerlerken, rejimin savunma pozisyonu almakta zorlandığı görülüyor.
Hama’nın Kontrolü ve Muhaliflerin Yeni Stratejisi
Hama’nın muhalifler tarafından ele geçirilmesi, sadece askeri değil, aynı zamanda sembolik bir zafer olarak değerlendiriliyor. Şehirdeki kontrolü tamamen sağlayan muhalifler, Halep’in ardından Suriye’nin diğer bölgelerine yönelik operasyonel kapasitelerini artırmayı hedefliyor. Özellikle İdlib’den Halep’e ve Hama’ya doğru bir askeri lojistik hat kuran muhalifler, rejimi tamamen kuşatmayı amaçlayan bir strateji izliyor.
Hama’nın hemen merkezinde yer alan ve savaşın sembolü haline gelen büyük tepenin muhalifler tarafından ele geçirilmesi, şehrin tamamında üstünlüğü ele aldıklarının açık bir göstergesi oldu. Habertürk kameralarının kaydettiği görüntülerde, bu tepeye çıkan yolların rejim tarafından terk edildiği ve mühimmat dolu araçların kullanılmaz hale getirildiği net bir şekilde görülüyordu.
Hama’nın Düşüşünün Bölgesel ve Küresel Yansımaları
Hama’nın düşmesi, bölgedeki dengeleri de doğrudan etkiledi. İran ve Rusya’nın bu aşamadaki sessizliği, hem rejim hem de uluslararası toplum tarafından dikkatle izleniyor. Suriye iç savaşında şimdiye kadar Esad rejimine yoğun destek veren bu iki aktör, Hama’daki başarısızlıktan sonra nasıl bir strateji izleyecekleri konusunda belirsiz bir tavır sergiliyor.
Batılı ülkeler ve bölgesel aktörler ise Hama’nın düşüşünü, Esad rejiminin artık sürdürülebilir bir yönetim sağlayamayacağının bir işareti olarak görüyor. Bu durum, muhaliflerin uluslararası arenada daha fazla destek bulmasını sağlayabilir. Ancak savaşın insani boyutu, Hama’nın düşüşüyle birlikte daha da derinleşti. Sivillerin kenti hızla terk etmesi, Hama’yı bir hayalet şehre dönüştürdü.
Habertürk’ün Hama’dan Tarihi Yayını
Habertürk, Hama’nın düşüşüne sahada tanıklık eden ilk uluslararası medya kuruluşu olarak savaşın gerçeklerini dünya kamuoyuna aktardı. Habertürk ekibinin sokak sokak dolaşarak kaydettiği görüntüler, savaşın yıkıcı etkisini tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.
Hama sokaklarında terk edilmiş tanklar, rejim güçlerinin aceleyle bıraktığı mühimmat yığınları ve bombalanmış binalar, savaşın yıkıcılığını gözler önüne serdi. Habertürk kameralarının kaydettiği bir diğer önemli an ise Rusya’nın hava saldırılarının ardından şehri terk eden sivillerin çaresizliği oldu.
Sonuç: Hama’nın Düşüşü Yeni Bir Dönemin Habercisi mi?
Hama’nın rejimin elinden çıkması, Suriye iç savaşında yeni bir dönemin başladığının sinyallerini veriyor. Halep’in ardından Hama’nın düşmesiyle birlikte Esad rejiminin yalnızca askeri gücü değil, siyasi ve psikolojik gücü de zayıfladı.
Habertürk’ün sahadaki varlığı, bu tarihi dönemeçte savaşın gerçek yüzünü dünya kamuoyuna aktaran önemli bir araç oldu. Hama’nın düşüşü, sadece rejim için değil, bölgedeki tüm aktörler için kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki günlerde, İran ve Rusya’nın tutumu, muhaliflerin ilerleyişi ve savaşın genel seyri bu dengeyi daha da netleştirecek. Ancak Hama’nın kaybı, Esad rejiminin çözülüş sürecini hızlandıran en önemli adımlardan biri olarak tarihe geçti.
