Keşifle başladı, hızla gelişiyor! Gelecekte yolcu uçakları bile İHA’lar gibi çalışacak
Sanayi Devrimi ile birlikte başlayan baş döndüren gelişmeler havacılık alanında son yüzyılda ivme kazandı. 1903 yılında Wright Kardeşlerin ilk havadan ağır motorlu uçuş denemeleri, aslında uzaya kadar uzanacak bir kapıyı aralıyordu. İlk dönemde ne yazık ki savaşlarla ortaya çıkan kızışan bu rekabet döneminde gelişen havacılık adımları, yüzyılın ikinci yarısında taşımacılığa dönük dokunuşlarla inanılmaz bir boyut kazanmaya başladı. İşte tam da 21.yüzyılın ilk yarısında havacılığın en popüler zamanı İnsansız Hava Araçları (İHA) ile başladı. Habertürk'ten Kenan Butakın'ın haberi...
İHA’lar nasıl araçlardır ve bu araçların serüveni nasıl başladı? Aslında ilk fikir 1909 yılında atıldı. Amerikalı mucit olan Elmer Sperry, uçuş halindeki uçakların dengesini sağlamak amacıyla cayroskopik aletler dizayn etmeye başlamıştı.
Cayro, sabit bir nesnenin, üç eksendeki yönünü ve hızını belirleyen bir sensördü. İşte bu buluş, modern seyrüsefer sistemlerinin de atası olacaktı. ABD Donanması, uçakların uçuşunun daha stabil hale gelmesi ve pilota ihtiyaç olmaksızın uçuş yapılabilmesi çalışmalarında bir uçan torpido fikri üzerinde çalışmaya başlamıştı. Bu ilkel cayrolara pilotsuz uçuşu sağlamak için geliştirilen radyo kontrolü de eklenince günümüze uzanan İHA teknolojisi ortaya çıkmış oldu.
İLK VERSİYONU KEŞİF AMAÇLI KULLANILDI
Devam eden süreçte ise geliştirilen ilk İHA, keşif amaçlı kullanıldı. İlki, 1916 yılında İngiliz mühendis Archibald Low tarafından geliştirildi. Gelişmiş modelleri 1.Dünya Savaşı’nda keşif amacıyla kullanıldı. En yaygını Hewitt-Sperry otomatik uçaktı. Kettirieng Bug adlı İHA da, 1918 yılında İngiliz C.Ketterin tarafından imal edilen hava torpidosu olarak kayıtlara geçti.
İHA’lar, 2.Dünya Savaşı döneminde de askeri amaçlı olarak hızla geliştirilmeye başlandı. Bu dönemde de özellikle İHA’larla trenlerin korunması hedefleniyordu. İşte bu yıllardan sonra drone veya İHA’lar, askeri, sivil ve bilimsel amaçlı olarak yaygın bir şekilde hayatımıza girdi.
Gümümüzde sivil alanda yani fotoğrafçılık ve bilimsel alandaki drone ya da İHA kullanımındaki yasal mevzuatlar henüz neredeyse tüm dünyada yeni yeni oturuyor. Savunma ve taarruz alanında ise çok sayıda yasal düzenleme yerleşmiş durumda.
PİLOTSUZ YOLCU UÇAKLARI DA GELECEK
Bu yazının ana temasını oluşturan İHA’ların yeryüzündeki serüveni ise bambaşka noktalara doğru gidiyor. Öyle ki İHA’ların ana fikrinden yola çıkacak pilotsuz ticari ve kargo uçaklarını, on yıllar sonra kanıksayacakmışız gibi bir tabloyla karşı karşıyayız.
Günümüzde İHA’lar tek ana fikirden yola çıkıp farklı farklı modellerde kullanılıyor. Temel olarak iki sınıfa ayrılıyorlar. Bunlar uzaktan kumanda edilerek uçanlar ve kendiliğinden belli bir uçuş planı üzerinden otomatik olarak hareket edebilenler. Çeşitleri de döner kanatlar, sabit kanatlar ve çırpan kanatlar.
KİMİ SABİT KANATLI, KİMİ YARASA GİBİ UÇUYOR
Döner kanatlar, dikey bir şafta bağlı olarak dönen panellerin ürettiği kaldırma kuvvetiyle yer çekiminin yenilmesi ve uçuşun gerçekleştirilmesi şeklinde ifade ediliyor. Sabit kanatlar ise kanatların şekli ve ileri doğru hareketi sonucu oluşan hava süratinin yarattığı taşıma ile uçuşun gerçekleşmesidir. Çırpan kanatlı İHA’larda ise kanat yapıları kuş ve yarasa gibi canlılardan esinleniliyor. Hızları saatte 30 km’yi bulabiliyor. Yani tam bir aerodinamik kuvvetle hareket ediyor.
Tüm bu bilgilerle birlikte dünyada yetiştirilmesi en maliyetli personel gruplarından birini pilotlar oluşturuyor. Bir pilotun yetişmesi çok büyük maliyetlere karşılık geliyor. En önemli nokta ise savunma alanında kullanılan İHA’larla yetişmiş personelin kaybının önüne geçiliyor.
SİHA’LAR DA ÖN SAFLARDA
Savunma alanında kullanılan sabit kanatlı İHA’ların kullanımının dışında SİHA yani silahlı insansız hava araçları da üretilmeye başlandı. Genellikle bomba ve füze gibi mühimmatları taşıyan bu araçlar da operasyonel olarak kullanılan muhabere araçlarından biri oldu.
TÜRKİYE DÜNYANIN GÜNDEMİNDE
İnsansız hava araçlarıyla ilgili teknolojik adımlar sadece dünyanın sayılı gelişmiş ülkelerinde değil, Türkiye’de de yakından takip edildi. Ülkemizde İHA teknolojisinin gelişimi askeri amaçlar doğrultusunda gerçekleşti. TSK’da kullanılan ilk İHA, 1989 yılında kullanılmaya başlanan Meggitt firması tarafından üretilen Banshee sistemi oldu.
İHA’lar ve SİHA’lar ülkemizde terörle mücadelede başarı şansını artırdı. TSK’nın ihtiyacı olan İHA’ların ithal edilmesi dışında yerli İHA üretebilmek için adımlar atılmaya başlandı. Bu noktada Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından Turna-Keklik, Pelikan-Martı, Öncü, Şimşek, ANKA ve Aksungur insansız hava araçları üretildi.
Türkiye’de İHA çalışmalarındaki hızlı gelişim 1986’da kurulan Baykar Makina’nın gümümüze değin geliştirdiği araçlarla büyük bir ivme kazandı. İlk olarak otomotiv yan sanayi alanında hizmet veren Baykar, 2000 yılından itibaren İnsansız Hava Aracı Sistem ve Alt Sistem Bileşenleri Ar-Ge Başlangıcı ile dünyanın gözlerini çevirdiği çalışmalara imza atmaya başladı.
Milli ve Özgün Elektronik ve Yazılım Sistemleri İle İlk Otomatik Uçuş Denemesi, Mini İHA projeleri, Malazgirt Döner Kanat Mini İHA, Taktik Sınıfı İHA Sistemi, Bayraktar Mini İHA sistemi, Taktik İHA sistemi gibi projelere imza attı. Şirket, 2014 yılında itibaren de Bayraktar TB2, Bayraktar AKINCI TİHA ve 2022 yılında Bayraktar Kızılelma üretimiyle dünyanın gündemine oturdu. 18 ülke ile yeni ihracat sözleşmesi imzaladı. İhracat sözleşmesi imzalanan ülke sayısı da 27 olarak açıklandı.