Evrim Alasya: Sanıyorum herkesi iyileştiriyor
SHOW TV'de ekrana gelen ve ilgiyle izlenen dizi 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Kıvılcım Arslan' karakterine hayat veren Evrim Alasya, Habertürk'ten Şevval Yılmaz Kula'ya açıklamalarda bulundu. Ünlü oyuncu, 'Kızılcık Şerbeti'nin yeni sezonuna dair ayrıntıları ve canlandırdığı karaktere dair detayları anlattı. Alasya, "Dizideki her karakterden hepimizin hayatında var ve bu sebeple bu senaryo herkese değiyor ve sanıyorum herkesi de iyileştiriyor. Bu da hikâyenin gücü" dedi
SHOW TV’nin, yapımını Gold Film’in, yapımcılığını Faruk Turgut’un üstlendiği, başrollerini Barış Kılıç, Evrim Alasya, Settar Tanrıöğen, Sıla Türkoğlu, Sibel Taşçıoğlu, Doğukan Güngör ve Müjde Uzman’ın paylaştığı ‘Kızılcık Şerbeti’ne hasret sona erdi. Reyting rekortmeni dizi 'Kızılcık Şerbeti', yeni sezonuyla izleyiciyle buluştu. Dizi bu akşam saat 20.00'de yeni bölümüyle SHOW TV'de ekrana gelecek.
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Kıvılcım Arslan' karakterine hayat veren Evrim Alasya, Habertürk'ten Şevval Yılmaz Kula'ya açıklamalarda bulundu. Alasya, 'Kızılcık Şerbeti'nin yeni sezonuna dair ayrıntıları ve canlandırdığı karaktere dair detayları anlattı.
* SHOW TV’nin sevilen dizisi 'Kızılcık Şerbeti'ne hasret sona erdi. Başarılı bir dönemi geride bırakan 'Kızılcık Şerbeti', yeni sezonuyla izleyicinin beğenisine sunuldu. Geriye dönüp, baktığınızda önceki sezonu nasıl değerlendirirsiniz?
Bütün yazım ‘Kim öldü?’ sorusuyla geçti. Dağ başında bile ‘Kim öldü?’ sorusuna cevap verdim. Anladım ki; dağ, taş ‘Kızılcık Şerbeti’ olmuş. (Gülüyor) Biz çalışırken o tempo içinde çok anlayamıyoruz ama dışarı çıkıp, insanların ilgisini görünce yaptığımız işin karşılığını almış hissediyor insan. Bu da bir oyuncunun en büyük motivasyonu...
* ‘Kızılcık Şerbeti’nde ‘Kıvılcım’ karakterine hayat veriyorsunuz. Yeni sezona nasıl hazırlandınız?
Sezon boyunca zaten artık oynadığımız karakter oturmuş oluyor, içine yerleşmiş oluyorsunuz. Artık sizde oluyor o karakter. Karakterin gidişatını senaryo gelince öğrenebiliyoruz zaten. Ara verdiğimizde ben, dükkanı tatilde kapatır gibi karakterle bütün bağlantımı kesiyorum. O uzaklaşmak da işimin bir parçası. Unutuyorum, düşünmüyorum. Bize üç bölüm senaryo geldi. Daha sağlam bir kafayla 'Kıvılcım' üstüne ya da rolün üstüne tekrar düşünmeye başlıyorum.
"KIVILCIM' İÇİN DAHA DA HEYECANLANDIM"
* İzleyiciler gibi siz de hikâyenin devamında neler olacağının merakını yaşadınız mı?
Ben, 'Oynadığım karakterlerin başına neler gelecek?', 'Neler deneyimleyecek?' diye hep çok merak ederim zaten. 'Kıvılcım' için daha da heyecanlandım. Çünkü travmatik süreçlerden geçiyor, zor şeyler yaşıyor. Arada kalıyor. Hepsini çok merak ediyorum tabii ki 'Nereye evrilecek rol?' diye…
"ÇOK BENZER YANIMIZ VAR"
* ‘Kıvılcım’, iyi eğitimli, realist, dominant, hayatını kariyerinde yükselmek üzerine planlayan güçlü ve modern bir kadın. Sizi rolünüze çok yakıştırıyorum ve hayata bakış açınızın ‘Kıvılcım’ ile benzer olduğunu düşünüyorum. Bu konuda siz neler söylemek istersiniz?
'Kıvılcım'a benzer çok yanım var evet ama hayatta o kadar sert değilim. Onun sertliği başkalarına nefes aldırmıyor neredeyse... Ben başkalarının alanlarına saygı duyarım. İşiyle ilgili, kariyeriyle ilgili bakış açısı bana çok benziyor, evet... İşini doğru yapmak, ilkeli olmak kısmı bana hayatta sıkıntı yaşatsa da 'Kıvılcım'a çok benziyor.
"BİR ANNE İÇİN ÇOK ZOR BİR SÜREÇ"
* ‘Kıvılcım’, ‘Kızılcık Şerbeti’nin yeni sezonunda ‘Doğa’nın (Sıla Türkoğlu) doğumda bir çocuğunu kaybetmesi ve eşi 'Fatih'in (Doğukan Güngör) ihanetine uğraması sebebiyle önceliğine kızını alarak kendi problemlerini görmezden gelecek. Siz olsaydınız bu süreçte nasıl bir yol izlerdiniz?
Bu soruya cevap vermem zor. Çünkü bir anne için çok zor bir süreç bence. Annelerin evlatları söz konusu olduğunda panter kesildiklerini az, çok biliyoruz. Ben de 'Kıvılcım’ı bu içgüdüyle oynamayı seçiyorum. Bu sebeple herhalde ben olsaydım aynı refleksle davranırdım. Aslında kızının hayatının bu şekilde çıkmaza girmesi 'Kıvılcım' için çok büyük bir cendere. Bazen oynarken içim daralıyor onun bu çaresizliğine…
"SOKAKTA YANSIMASINI ÇOK YOĞUN BİR ŞEKİLDE GÖRÜYORUM"
* Daha önce, “İzleyicilere çok bizden bir hikâye anlatıyoruz” demiştiniz. Böyle bir projenin içerisinde yer almak sizi ne yönde besliyor?
Tabii ki çok keyifli çünkü sokakta da yansımasını çok yoğun bir şekilde görüyorum bunun. O kadar çok 'Benim annem de sizin anneniz gibi', 'Ben de sizin gibiyim' cümlesi duydum ki... Her karakter için bu böyle. Her karakterden hepimizin hayatında var ve bu sebeple bu senaryo herkese değiyor ve sanıyorum herkesi de iyileştiriyor. Bu da hikâyenin gücü!
* ‘Kıvılcım’ geçirdiği kazaya rağmen hayata tutunmayı başardı. Siz de kariyerinizde ya da hayatınızda ‘dönüm noktası’ olarak adlandırabileceğiniz bir kırılma yaşadınız mı?
Çoook... Kırılma noktaları eğer ayıksanız hayatta size çok şey gösterir. Benim mesleğim için ayrıca da derinleşmek, insanı, hayatı anlamak ve idrak etmek açısından da önemlidir.
* Başarılı oyunculuğunuzun yanı sıra ses ve müzik konusunda yetenekli olduğunuzu da biliyoruz. Bu yönünüze ‘Kızılcık Şerbeti’nde de tanık olduk. ‘Kıvılcım’ı yine sahnede görecek miyiz? Şarkı söylemek hayatınızın hangi noktasında yer alıyor?
Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Her fırsatta kenardan kenardan bir şeyler söylüyorum ve evet, dizide de bana çok sürpriz oldu. Çok da keyifli oldu. Bilmiyorum yazılır mı, yazılmaz mı ama yeni sezonda yeri gelirse neden olmasın...
"BU GELİNEN NOKTA BENİ ÇOK ÜRKÜTÜYOR"
* Oyuncu olmak zor bir süreç mi? Oyuncu olmak isteyenlere nasıl bir tavsiye verirsiniz?
Oyuncu olmak çok zor bir süreç. Biz duygularımızla iş yapan insanlarız. İçimizden sürekli duygu çıkartıyoruz. Derine inmek zorundadır oyuncu bunun için... Bu da hırpalayıcıdır. Bu sebeple eğitim çok önemlidir. 'Önce eğitim' diyeceğim... Okumak, kendini derinleştirmek ve maneviyatını geliştirmek… Yeni jenerasyon yüzüne, bedenine çok takıntılı bir hale geldi. Daha 20 yaşında değil ama bütün yüzü yapılı... Daha yüzü oturmamış, her yeri yapılı, konuşamıyor gerginlikten. Bunu anlayamıyorum. Yüzün yaşanmışlığı bir oyuncunun en büyük zenginliğidir ama maalesef oynamaya değil, yüzlerine kafa yoruyorlar. Bunun mesleğim için bir facia olduğunu düşünüyorum. Sadece mesleğim için de değil; kadınlar için de… Açıkçası bu gelinen nokta beni çok ürkütüyor.
"GERİLİMİN ARTTIĞI BÖLÜMLER GELİYOR"
* Peki son olarak ‘Kızılcık Şerbeti’ izleyicilerini yeni sezonda neler bekliyor? İzleyicilerinize nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Çok şey bekliyor. Biraz seyircilerin sinirleri bozulabilir çünkü bizim de okurken bazı sahnelerde sinirlerimiz bozuldu. Gerilimin arttığı, şaşıracağınız bölümler geliyor… Ama her şekilde yine keyifle izleneceğini düşünüyorum. Herkese iyi seyirler, keyifli bir sezon diliyorum…
'KIZILCIK ŞERBETİ'NİN 31. BÖLÜMÜNDE NELER OLACAK?
Hastalığını öğrenen Ömer, bunu herkesten gizleme kararı alarak hayatına öyle devam etmek ister. Sevdiklerini düşünerek önemli bir şeyi olmadığını söyler. Ondan iyi haber alan Kıvılcım rahatlamıştır. Zaten Kıvılcım için şu sıralar önceliği kızıdır.
Hatlarının satışından dolayı çok mutlu olan Nursema, Ertuğrul ile tanışır ve her ikisi de birbirlerinin arkadaşlığından hoşnut kalırlar. Alev'le konuşmayı kafasına takan Pembe, onu ilk yakaladığı an içindeki nefreti kusar.
Pembe'nin söylediklerinden etkilenen Alev soluğu Abdullah'ın yanında alsa da oradan da istediğini duymadan ayrılmak zorunda kalacaktır. Fatih'in kendine ve kızına yaklaşmasına müsaade etmeyen Doğa, onun her girişimini ustalıkla bertaraf etmekte ancak finalde onu çok büyük bir sürpriz beklemektedir.