Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Enerji Enerjide Soğuk Savaş'ın yeni rotası: Arktik - Enerji Haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Danimarka'nın ilk kadın başbakanı seçilen Birgitte Nyborg'un hikayesini anlatan ve ülkedeki politik gelişmelere ışık tutan Netflix dizisi Borgen’in 4.sezonu olan Power & Glory’de Kuzey Kutbu'nun ‘dünya siyasetinde jeopolitik sıcak nokta’ olarak ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyordu.

        Görsel: Netflix
        Görsel: Netflix

        Dizinin 4. sezonunda ABD, Rusya ve Çin arasında çekişmelere neden olan Kuzey Kutbu'ndaki doğal kaynaklar konusunu ele alırken, hayati bir kaynağın keşfiyle güç kazanan Danimarka toprağı olan Grönland'a odaklanıyor.

        Dizide bu kaynak petrol. Gerçekte ise petrol ile birlikte nadir toprak elementleri de var.

        REKLAM

        Dizide bu durum, ABD, Çin ve Rusya arasındaki büyük güç mücadelesinin ortasında kalan Danimarka hükümeti için gerilim yaratıyor.

        Görsel: Netflix - Mike Kollöffel
        Görsel: Netflix - Mike Kollöffel

        Gerçekte ise Grönland, Kuzey Kutbu'nda sadece kaynaklarla ilgili değil, aynı zamanda hızlanan iklim değişikliği nedeniyle daha gezilebilir hale gelen okyanustan geçişle ilgili olarak ortaya çıkan çatışmanın sadece bir parçası.

        Bir zamanlar, işbirliğine dayalı uluslararası bilimsel araştırmalara ev sahipliği yapan ve büyük ölçüde barışçıl olan bölge bugün, hızla askerileştirilmiş güç savaşlarının önemli noktalarından biri haline geliyor.

        Yüzlerce yıl önce Avrupalılar, soğuk suları Pasifik'e açılan potansiyel bir kapı olarak gördü. Bu bölgelerin el değmemiş arazisini ise söylemeye gerek yok.

        Ancak Arktik aynı zamanda doğal kaynak keşfinin son cazibe merkezlerinden de biri olarak öne çıkıyor. Zira buzun altında büyük miktarda keşfedilmemiş petrol, doğalgaz ve mineral bulunuyor. Bu nedenle çok sayıda ülke arasında bölgeye hakim olmak için yüksek ve riskli bir yarış var.

        Batı ile Rusya-Çin ekseni arasındaki bu yeni ‘Soğuk Savaş'ta, son olayların yeni bir jeostratejik rekabet alanı olarak ortaya çıktığını gösteren bu bölgeden daha kritik bir yer bulmak zor.

        REKLAM

        Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sadece birkaç hafta önce yayınlanan Çin ve Rusya'nın Şubat ayındaki ortak açıklamasında, ikilinin küresel ısınma sayesinde hızla ekonomik sömürüye açılan bir bölge olan Kuzey Kutbu'nun kalkınmasını yoğunlaştırma taahhüdü yer alıyordu. İki ülke ayrıca "Arktik rotalarının geliştirilmesi ve kullanılması" konusunda işbirliğini güçlendirmeyi de taahhüt etmişti.

        Arktik kıyı şeridinin yarısından fazlasına sahip olan Rusya, birkaç yıldır Arktik’teki askeri varlığını modernize ediyor, genişletiyor ve bölgenin petrol, gaz gibi potansiyellerini gelecekteki gelir kaynakları olarak görüyor. Ancak bu potansiyelden faydalanmak için Çin'in mali gücüne de ihtiyacı var. Bu arada Çin, bölgeye dokunmasa da, Arktik bölgesini ‘yeni stratejik sınır’ olarak ifade ediyor ve burayı Avrupa'ya giden bir ulaşım yolu yani bir nevi ‘Kutup İpek Yolu’ olarak görüyor.

        Bu yılın başlarında, Grönland toprakları sayesinde bir Arktik gücü olan Danimarka ise Çin ve Rusya'nın bölgedeki faaliyetlerine ilişkin ilk değerlendirmesini yayınladı. Endişeleri ise otoriter güçlerin, Kopenhag'ın dev adadaki askeri varlıklarını güçlendirmesine karşı Grönlandlıların protestolarını körüklemesi ve doğal kaynakların geliştirilmesine yönelik Çin yatırımları için destek oluşturulması…

        REKLAM

        Batı ise tabii ki geri kalmıyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg konuya ilişkin Çin ve Rusya’ya mesajlar verirken, eş zamanlı olarak ABD de bölgeye odaklanmasını yoğunlaştırıyor. Öyle ki bölgeye yönelik bir büyükelçi atama planı dahi açıklandı.

        Ancak Biden yönetimi Kuzey Kutbu'nda sondaj yapılmasına karşı çıktı ve birçok Avrupa ülkesiyle birlikte uzun vadede temiz enerjiye odaklandı. Dolayısıyla bölgede ne tür ekonomik çıkarlar peşinde koşabileceği henüz belirsiz.

        Bu yıl Şubat ayında ise ABD, Finlandiya ve Norveç'in ev sahipliğinde Kuzey Kutbu'nda bir ay sürecek ve kamuoyunda az yer bulan askeri tatbikatlar başlattı. Bu tatbikatlar "NATO'nun kuzey kanadındaki gücünü arttırmak için savaşa hazır bir güç konuşlandırarak hazır olduğunu göstermenin" bir yolu olarak tanımlandı.

        2022 yılında Mart ve Nisan aylarında NATO, 27 ülkeden yaklaşık 30 bin asker, yaklaşık 220 uçak ve 50'den fazla gemi ile Norveç’te "Soğuk Müdahale 2022" (Cold Response 2022) adlı askeri tatbikatına başladı. Tatbikatta, "Norveç'in saldırıya uğradığı ve ittifak anlaşmasının toplu savunmayı öngören 5. maddesinin harekete geçirildiği" senaryo uygulandı.

        REKLAM

        Tatbikatlar ABD, Birleşik Krallık, Almanya, Hollanda, Danimarka, Finlandiya ve Norveç'ten 10 binden fazla askeri personeli bir araya getirdi.

        NE KADAR ÖNEMLİ?

        Küresel ısınma, dünyanın en kuzey bölgesini kaplayan buzun daha fazla erimesi anlamına geliyor ve bu da sondaj çalışmalarını kolaylaştırıyor.

        Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature) verilerine göre, Kuzey Kutbu halihazırda dünyaya petrolün yaklaşık %10'unu ve doğalgazın %25'ini, çoğunlukla karadaki kaynaklardan sağlamaktadır.

        National Geographic’in verilerine göre Arktik bölgesi muazzam petrol ve doğalgaz yataklarına sahip. Alaska'da birçok petrol şirketi, her yıl milyonlarca varil petrol çıkarmak ve ihraç etmek için yerli şirketler olarak bilinen yerli gruplarla birlikte çalışmakta. Alaska'nın kuzey yamacı, ABD’deki en büyük petrol sahalarının %6'sını ve en büyük 100 doğal gaz sahasından birini içermektedir.

        REKLAM

        ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu'nun tahminlerine göre Kuzey Kutup Dairesi 160 milyar varil petrol ile birlikte gezegenin keşfedilmemiş doğal gazının %30'unu barındırıyor olabilir.

        2008’de ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu (USGS), Kuzey Kutup Dairesi'nin kuzeyindeki tüm alanın kamuya açık ilk petrol kaynağı tahminini yayınladı.

        Bu bölgede petrol potansiyeli olduğu düşünülen 25 alanda tahmini 90 milyar varil keşfedilmemiş, 48 trilyon metre küp doğalgaz ve 44 milyar varil doğalgaz sıvısı bulunduğu vurgulandı.

        Bu rakamın büyüklüğünü karşılaştırmak için BBC Türkçe'deki makaleye bakmak mümkün. Buna göre Arktik bölgedeki rezervler Türkiye'nin petrol tüketimini yaklaşık 330 yıl, doğalgaz tüketimini ise 1000 yıl karşılayacak seviyede.

        Kuzey Kutbu ayrıca nikel ve bakır cevheri gibi mineraller açısından da zengin olarak görülüyor. Mineral kaynakları arasında pillerde, mıknatıslarda ve tarayıcılarda kullanılan değerli elementler de bulunuyor. İlaç endüstrisinde hayati olan pek çok mineral de buradan çıkarılıyor.

        Bu maden yataklarının bazıları yeraltında, bazıları ise Arktik Okyanusu'nun altında gömülü durumda.

        REKLAM

        KİMLERİN NE HAKKI VAR?

        Kuzey Kutup Dairesi'nde toprakları bulunan tüm ülkelerin kendi kıyılarına yakın deniz tabanı üzerinde hakları vardır. Ayrıca kıyıdan 200 deniz miline (370 km) kadar uzanan münhasır ekonomik bölgeler oluşturabilirler.

        Bu bölgelerde balık avlama, altyapı inşa etme ve doğal kaynakları çıkarma hakkına DA sahiptirler. Ülkeler, kara kütlelerinin denizin daha da içine girdiğini gösterebilirlerse bu bölgeleri genişletebilirler.

        Şu anda Kuzey Kutbu boyunca uzanan Lomonosov Sırtı adı verilen 1,070 mil uzunluğundaki (1,721 km) denizaltı dağları zincirinin kime ait olduğu konusunda bir anlaşmazlık var.

        Kanada, Rusya ve Grönland buranın kendilerine ait olduğunu iddia ediyor. Sonunda kim başarılı olursa Kuzey Kutbu çevresindeki 55.000 mil karelik denizde de hak iddia edebilecek.

        REKLAM

        Arktik bölge 9 milyon kilometrekarelik kısmı kara olmak üzere, toplamda 27 milyon kilometrekareye yakın olarak tahmin ediliyor. Bu bölgede hakimiyet savaşı veren ülkeler ise Arktik Konseyi’ni kuran 8 ülkeden yani Rusya, ABD, Kanada, Danimarka, İzlanda, Norveç, İsveç ve Finlandiya'dan oluşuyor.

        Rusya için, okyanus kıyılarının yüzde 65’ine sahip olduğu Arktik bölgesi hayati önemde. Bölgede bulunan kaynakların yaklaşık yüzde 80’i Rusya’ya ait bölgede bulunuyor. Kanada da Rusya’dan sonra bölgeye en büyük sınırı olan ikinci devlet konumunda. Norveç de bölgede toprakları nedeniyle söz hakkı sahibi iken Danimarka’nın Arktik bölgesine olan ilgisi ise Grönland’dan kaynaklanıyor. ABD ise 1867 yılında satın aldığı Alaska sayesinde Arktik bölgesine kıyıdaş konumunda…

        Ancak bu ülkeler dışında, bölgeye ilgisi olan ve gözlemci statüsünde yer alan Çin, Japonya, Güney Kore, Almanya, Fransa, Birleşik Krallık gibi 13 bölge dışı ülke de bulunuyor. Gazprom’dan Shell’e, Total’den Rosneft’e gibi petrol firmaları ve bunlarnı kurduğu ortaklıkları da unutmamak gerekiyor.

        REKLAM

        Üye olmayan ülkeler arasında en fazla öne çıkanlardan birisi ise şüphesiz Çin…

        ARKTİK’İN DİKKAT ÇEKEN GÖZLEMCİSİ: ÇİN

        Çin'in kendisi bir Arktik devleti olmasa da, Pekin 2018 tarihli “Kuzey Kutbu Politikası Beyaz Bülteni”ni yayınlamış ve “Arktik'teki durum artık Arktik Devletleri arasındaki ya da bölgesel niteliğinin ötesine geçerek, bölge dışındaki Devletlerin çıkarları üzerinde hayati bir etkiye sahip" demiştir. Pekin bu bölgede "bilimsel araştırma, seyir, uçuş, balıkçılık, açık denizlerde ve Kuzey Buz Denizi'ndeki diğer ilgili deniz alanlarında denizaltı kablolarının ve boru hatlarının döşenmesi, bölgede kaynak arama ve kullanma hakları" da talep etmektedir.

        Ayrıca, coğrafi olarak Çin'in iklim sistemi ve ekolojik çevresinin Arktik olaylardan etkilendiğini ve bu nedenle güvenlik ve küresel yönetişim konularında danışılmayı hak ettiğini iddia etmektedir.

        REKLAM

        Daha iddialı bir şekilde Çin aslında bu bölgede "Kuzey Kutbu'nun bağlanabilirliğini ve sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınmasını kolaylaştırmak için" bir Kutup İpek Yolu şeklinde Kuzey Kutbu'ndaki nakliye yolları ağının genişletilmesinde önemli bir rol oynamayı bekliyor.

        Çin'in beyanları herhangi negatif bir söylem olmamasına karşın bu hedefler Batılı ülkeleri endişelendirdi. Tüm bunlarla birlikte Çin'in Arktik Konseyi'nde akredite bir gözlemci olarak yer alması, ortaya koyabileceği siyasi meydan okumaları kısıtlıyor. ABD Hava Kuvvetleri tarafından yayınlanan 2022 tarihli bir akademik makalede de Çin’in bu bölgedeki gücüne ilişkin “Çin Kuzey Kutbu'nda Eşit Bir Rakip Değildir" ifadeleri dikkat çekiyor.

        Ancak buna karşın Çin ve Rusya'nın artan yakınlığı, bölgede değişen güç dengesi hakkında yeni soruları da ortaya çıkarıyor.

        Tarihsel olarak Rusya bu rotayı kendi etki alanı içinde görmüş ve Çin'in Kutup İpek Yolu kavramını kabul etmedi. Ancak Ukrayna savaşı tüm dünyada dengeleri değiştirdi ve Rusya'yı Çin'e daha bağlı hale getirdi. Aralarındaki ortaklık ise bölgedeki güç dengesini değiştirebilir.

        REKLAM

        Rusya ilk olarak bölgeye 2015’te 14 kilometrekarelik askeri üs kurdu. Ardından Arktik kıyısındaki adalarda nükleer silah denemeleri yaptığı belirlendi.

        Tehdit algıladığını iddia eden NATO, eski bir Soğuk Savaş deyimini yeniden canlandırarak bu bölge için "kuzey kanadı" ifadesini kullandı ve Rusya ile potansiyel çatışmalı ilişkisini bu bağlamda ele aldı.

        Finlandiya’nın NATO'ya katılması ile Rusya, Kuzey Kutbu Konseyi'nde bir rakipler ordusuyla karşı karşıya kalacağını ve kuzeyden batıya düşman güçler tarafından kuşatılacağını düşünüyor.

        Soğuk Savaş gerilimlerinin yeniden canlanmasıyla birlikte ABD ve NATO da Rusya'nın askerileşmesini bir tehdit olarak görüyor ve onlar da yeniden askerileşiyor.

        Karşılıklı tehditler de göz önüne alındığında Arktik bölgesinin istikrarının artık daha da tehlikede olduğunu söylemek mümkün.

        * Haberin görselleri Associated Press, Netflix, Reuters'tan servis edilmiştir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa