Bob Geldof ağır konuştu!
2 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye'de hükümet ve sanatçıların ebola ile savaşa yardım etmemesini eleştiren Bob Geldof, "Batı Afrika'da ekonomi yüzde 60 geriledi; çocuklar okula gidemiyor. Türk hükümeti ne yaptı? Hiçbir şey. Bravo Türkiye" dedi
Menekşe ATASELİM / HT GAZETE
İrlandalı müzisyen ve aktivist Bob Geldof, Marka Konferansı için geldiği İstanbul’da, ebola için düzenlenen yardım kampanyalarına Türkiye’den katılım olmamasını eleştirdi. 15’incisi düzenlenen konferansta konuşma yapan Geldof, “18 bin kişinin ebolaya yakalandığı Batı Afrika’da ekonomi yüzde 60 geriledi; çocukların yüzde 66’sı okula gidemiyor. Kıtlık da olacak çünkü insanlar dışarı çıkmaya, gidip çalışmaya korkuyor. Peki Türk hükümeti buna yardım etmek için ne yaptı? Hiçbir şey. Bravo Türkiye” dedi. ‘Her zaman umut var’ adlı oturumda, ebola salgını altındaki Batı Afrika’ya yardım toplayan Band Aid 30 projesini anlatan Geldof, Türk sanatçıların da desteğini istedi. Geldof, şöyle konuştu: “Yardımlarda İngiltere birinci sırada. İsviçre, Almanya ve ABD takip ediyor ama yeterli değil. Türkiye’de medya bu çok acil konudan bahsediyor mu, hayır. Bahsedilse hükümet harekete geçecektir. Sizin de mülteci sorunlarınız var ve yardım istiyorsunuz. Başkalarının sorunlarını anlamak önemli. Türk sanatçılar da kampanyaya katılsın. Suriyeli sığınmacılar için bile benzer bir şey yapılabilir. Bir yerden başlayınca bu işin kendisi marka oluyor ve devamı geliyor. Band Aid Türkiye’ de kurulabilir. Fransa ve Almanya bunu yaptı.”
Küresel liderliğe oynayan Almanya’nın yardımlara ciddi destek verdiğini belirten Geldof, “Başbakan Angela Merkel ile bir araya geldim. Türkiye niye hiçbir şey vermedi? Daha sıfırda! Bunu bana açıklamalısınız. ‘Ortadoğu’nun lideriyiz’ diyorsunuz. Nerede Türkiye? ‘Müslüman bir ülkeyiz’ diyorsunuz. Müslümanlığın gereği yardımdır” dedi.
7 MILYON DOLAR TOPLANDI
Batı Afrika’nın tamamen çöktüğünü söyleyen Geldof, “Birleşmiş Milletler’e göre, mevcut kaynağın 5 katı lazım. Bir plastik tulum 60 Euro ve 1 defa giyilebiliyor” dedi. Bono ve Paloma Faith’in de aralarında bulunduğu ünlü sanatçıların söylediği şarkının satışından gelir toplayan Band Aid 30 projesiyle 4 haftada 7 milyon dolar toplandığını belirten Geldof, 30 yıl önce Afrika’daki kıtlık için Live Aid Africa organizasyonuyla 250 milyon dolar toplandığını hatırlattı.
‘TÜRKIYE MARKASI KONUSUNDA DÜRÜST DAVRANILMIYOR’
Bob Geldof, Türkiye markası hakkındaki görüşlerini de dile getirerek, “Bu konuda insanlar samimi ve dürüst davranmıyor” dedi. Türkiye’de çok başarılı insanlar tanıdığını kaydeden Geldof, “Dışarıdan nasıl algılandığınız hükümetinizle de alakalı. Örneğin, Türk sineması çok başarılı. Kış Uykusu’nun aldığı ödül ortada. Nasıl oluyor da devlet bu kadar aptalca davranıp istenmeyen şeyler yapıyor anlamıyorum” yorumunu yaptı. Geldof, “Cumhurbaşkanı ‘İfade özgürlüğüne inanıyorum’ diyor ama ülkede yine operasyon düzenlendi. Demokratik hakkını kullanan gençler neden tutuklanıyor o zaman? İnsanlar daha iyi bir İstanbul için sokaklara dökülüyorlar. Arada bir açmaz var” dedi.
‘Resim ve heykelde din kısıtlayıcı oldu’
Konferansın ‘İstanbul tasarım kenti olur mu?’ oturumunda Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı Başkanı Bülent Eczacıbaşı konuştu. Kentlerin cazibe yarışına girdiği ve markalaşmaya çalıştığı bir dönemde olunduğunu söyleyen Eczacıbaşı, İstanbul’un da kendini tasarım kenti olacak şekilde konumlandırması gerektiğine dikkat çekti. “Kentin fazlalıklarını ortaya çıkararak halkın katılımıyla uzun soluklu bir çalışma olmalı” diyen Eczacıbaşı, insanların hayatı kolaylaştırıp standardı yükselten iyi tasarımı talep etmesi gerektiğini belirtti. Muhafazakârlığın tasarım kenti olmaya engel teşkil etmediğini kaydeden Eczacıbaşı, şu görüşleri aktardı: “Bunlar muhafazakârlıktan ne anladığınıza bağlı. Bence bazı değer ve gelenekleri koruma arzusu ve yenilikçilikle çatışmaması lazım. Japonlar bunu yapmış. Toplumsal gelişmişlik seviyemiz uygun. DNA’mızda eksiklik yok. Sadece, dinin getirdiği kısıtlamalar nedeniyle resim ve heykelde dünyaca ünlü sanatçılar çıkaramamışız. Bundan sonrası için ezberden değil, yaratıcı eğitim düzenine geçmemiz lazım.”
‘Çarpıklığın nedeni ekonomik’
Bülent Eczacıbaşı, Türkiye’deki kentsel çarpıklıklar için “Bunun nedeni estetik eksikliktense, daha çok sosyal ve ekonomik” dedi.
‘Tasarıma adres lazım platform kurulmalı’
İstanbul’un tasarım kenti olma konusunda eksikleri bulunduğunu kaydeden Eczacıbaşı, “Kentte belli bir tasarım adresi lazım. ‘Tasarım Platformu’ oluşturulmalı” dedi. Tasarımla kişisel olarak da ilgilendiğini söyleyen Eczacıbaşı, “Simsiyah giyinmeme rağmen bir şeye dikkat çekmek istiyorum” diyerek kırmızı çoraplarını gösterdi.
Eğlence için performans
Konferansta Vialand’in eğlence markası imajına vurgu yapan bir performans da sergilendi.