Babasının "tek oğul"la başladığı arıcılıkta devlet desteğiyle 200 kovana ulaştı

Gününün büyük bölümünü arıların bakımına ayıran, babasından öğrendiği bilgilere yenilerini ekleyen Demirci, Bilecik Valiliği, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Bilecik Arı Yetiştiricileri Birliğinin destekleriyle 5 yılda işini büyüttü.

Mehmet Demirci, AA muhabirine, devletin yüzde 50 hibeyle verdiği destekle 2000 yılında kovan, bu sene ise varroa parazitiyle mücadele için ilaç aldığını söyledi.

Kovan sayısını 200'e çıkardığını belirten Demirci, sabahları gelip körüğü yakarak akşama kadar arıların ve kovanların bakımını yaptığını dile getirdi.

Arıcılığın zor bir meslek olduğunu ancak kendisi için kolay bir iş haline geldiğini anlatan Demirci, şöyle devam etti:

"Bal üretiminin yanı sıra arı yetiştiriciliği de yapıyorum. Kendi arılarımdan kraliçelerimi üretmeye çalışıyorum. Ana yetiştirme kutularımın kontrollerini sağlıyorum. Çiftleşip gelen kovanları tespit ediyorum. Çiftleşmemişleri yine müdahale etmem gerekiyorsa onları yapıyorum. Kovanlardaki oğul ve ana arıları da her gün kontrol ederek eksikleri tamamlıyorum. Günübirlik polen tuzaklarımı açıyorum ve topluyorum. Sabit arıcılık yaptığım için yıllık tek sağım yapıyorum; 2,5 ton civarında bal üretimimiz oluyor."

Demirci, hava sıcaklığının 30 derecenin üzerine çıktığı bugünlerde arıcılığın koşullarının zorlaştığına dikkati çekti.

İşini severek yaptığını vurgulayan Demirci, "Farklı meslek gruplarında çalışan genç arkadaşlarım günlük işlerinin yanında sabit arıcılık yapabilir. Günlük bir arı sokma vakamız oluyor ama alıştık, bir nevi şifa." dedi.

- "Erken ilkbahar üreticilerimiz için bulunmaz bir nimet"

Bilecik Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Beytullah Erdönmez de il genelinde 2019'da 9 bin olan koloni sayısının Valilik, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Birliğin destekleriyle 24 bine ulaştığını bildirdi.

Üreticilere 2021'de ve bu sene biner arı kovanı desteği ile 3 yıldır varroa ile mücadele kapsamında ilaç desteği sağlandığını aktaran Erdönmez, şu bilgileri verdi:

"Türkiye'de 4 bölgede toprağı bulunan tek iliz. Bu anlamda da bütün iklimleri barındırıyoruz. Mikroklima iklimine sahip olan ilimizde erken ilkbahar üreticilerimiz için bulunmaz bir nimet. 1800 metre rakımlı yaylalar bulunuyor, bu da üretimimizin devamlılığı anlamında ciddi bir potansiyel sağlıyor. Kaliteli bal ve arı ürünlerine sahibiz. Genç girişimcileri destekliyoruz ki üretimimizi artıralım ve devamlılığı olsun. 160 aktif üyemiz vardı, şu an 300'e yakın üyemiz bulunuyor. Bal üretiminde de 90 bin tonlardan şu an 200 bine yaklaşmış durumdayız."

Erdönmez, halk arasında kene ya da arı biti olarak bilinen varroa ile etkin mücadeleyle koloni kayıplarını hem daha aza indirdiklerini hem de bal üretiminde daha yüksek verim elde ettiklerini kaydetti.