Yargıtay'dan Atatürk Havalimanı saldırısı kararı
Yargıtay, Atatürk Havalimanı'nda terör örgütü DEAŞ tarafından 8 yıl önce gerçekleştirilen ve 45 kişinin öldüğü saldırıya ilişkin davayı karara bağladı. Davada verilen 29 berat kararı onanırken, mahkumiyet hükümlerinin ise önemli bir kısmı bozuldu. Tutuklu sanıklardan 6'sının ise tahliyesine karar verildi. Bu sanıkların DEAŞ terör örgütü üyesi oldukları ancak havalimanı saldırısı ile irtibatları kurulamadığı vurgulandı. Örgüt üyeliği suçunun gerektirdiği süreyi ise cezaevinde tamamladıkları kaydedildi
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali, 28 Haziran 2016'da yabancı uyruklu 3 DEAŞ’lı teröristin saldırısına uğramıştı. Önce uzun namlulu silahlarla ateş açan teröristler, daha sonra üzerlerindeki bombaları infilak ettirerek katliam gerçekleştirdi. Terör saldırısında 45 kişi hayatını kaybederken, 163 kişi de yaralandı.
2018’DE KARAR ÇIKMIŞTI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi davayı 2018’de sonuçlandırdı. 7 tutuklu sanık, "Anayasayı ihlal" ve 45 kişi "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan toplamda 46 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu sanıklara ayrıca 2 bin 604 yıl hapis cezası da verildi.
YARGITAY BOZDU
Sanıkların temyiz istemi üzerine dosya Yargıtay’ın gündemine geldi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 12 Aralık’ta dosyayı karara bağladı. Daire dosyada bozma kararı verdi. Kararın gerekçesi henüz yazılmadı
TEK TUTUKLU SANIK KALDI
Yine hakkındaki hüküm bozulan Cezayirli Djamel S.’nin ise tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı. S.’nin teröristlere İstanbul’da konaklama imkanı sağladığı tespit edilmişti.
DAVA YENİDEN GÖRÜLECEK
Yargıtay’ın bozma kararının sonrası Atatürk Havalimanı saldırı davası, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülecek. Mahkeme, Yargıtay kararına direnmezse sanıklar bu kez sadece “terör örgütü üyeliği” suçundan yargılanacaklar.
YARGITAY KARARINDA NE DEDİ?
Habertürk’ün yargı kaynaklarından edindiği bilgilere göre; Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararında; 28 Haziran 2016 tarihinde Atatürk Havalimanı'nda DEAŞ tarafından gerçekleştirildiği kabul edilen silahlı ve bombalı saldırıda, eylemi gerçekleştiren 3 failin olay yerinde öldüğü, eylemcilerin olay yerine yalnız gittiklerinin tespit edildiğine dikkat çekildi. Eylem sonrası yapılan çalışmalar sonucu 42 şüpheli şahıs hakkında, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme, nitelikli mala zarar verme, nitelikli kamu malına zarar verme, silahlı terör örgütüne üye olma ve silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlarından kamu davası açıldı. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu sanıklar Djamel S., Rıza C., Levent U., Halil D., Eyyüp D. ve Ahmet D. “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme, nitelikli mala zarar verme ve nitelikli kamu malına zarar verme” suçlarından, sanıklar Anzor D. Artur T., Murat M., Seyhun Ali A., Cuma G. ve Alı Mostafa Alı M’nin “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan; sanık Ahmet K.’nın ise “silahlı terör örgütüne yardım etme” suçundan cezalandırılmalarına, 29 sanık hakkında da tüm suçlardan beraatlerine karar verildi. İstinaf mahkemesi tarafından istinaf başvurularının esastan reddine karar verildi.
TERÖRİSTLERİ BARINDIRAN SANIĞA AĞIR MÜEBBET
Kararın taraflarca temyizi üzerine, Yargıtay 3. Ceza Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucu; Sanık Djamel S’nin; DEAŞ’ın İstanbul'daki evlerinden sorumlu olduğuna ilişkin beyanlar, silahlı ve bombalı eylemi gerçekleştiren ve olay yerinde ölü ele geçirilen 3 örgüt üyesinin İstanbul'a geldikten sonra kaldıkları evin tutulmasına aracılık ettiğine ilişkin tespit edildi. Bu nedenle sanığın eylemden haberdar olduğunun anlaşılması nedeniyle TCK'nın 309. maddesinde düzenlenen “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ilişkin karar onandı. “Nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme, nitelikli mala zarar verme ve nitelikli kamu malına zarar verme” suçlarından verilen kararın ise sanığın anılan suçlardan yardım eden sıfatı ile sorumlu tutulması gerektiğinden bozulmasına ve tutukluluk halinin devam etmesine karar verildi.
3 SANIĞA ÜYELİK ONAMASI
Sanıklar Anzor D., Artur T., ve Alı Mostafa Alı M., hakkında; “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan kurulan mahkumiyet kararlarının sanıkların DEAŞ terör örgütü üyesi olduklarının sabit görülmesi nedeniyle onanmasına karar verildi.
5 SANIĞA TAHLİYE
Sanıklar Rıza C., Levent U., ve Halil D., hakkında ise; sanıkların eylemden haberdar olduklarına ve eylemin gerçekleştirilmesi için eylemcilere yardım ettiklerine ilişkin dosya kapsamı itibariyle bir delil bulunmadığından “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme, nitelikli mala zarar verme ve nitelikli kamu malına zarar verme” suçlarından sorumlu tutulamayacaklarına hükmedildi. Ancak; sanıkların dosyaya yansıyan eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturacağının kabulü ile sanıkların İŞİD “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiğinden bozulmasına ve sanıkların 8 yıl 5 aydır tutuklu olmaları, 5271 sayılı CMK'nın 102/2. maddesinde öngörülen 7 yıllık tutukluluk süresinin aşılması nedeniyle de sanıkların tahliyelerine karar verildi. Sanık Eyyüp D. hakkında ise sanığın eylemden haberdar olduğuna ve eylemin gerçekleştirilmesi için eylemcilere yardım ettiğine ilişkin dosya kapsamı itibariyle bir delil bulunmadığından “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme, nitelikli mala zarar verme ve nitelikli kamu malına zarar verme” suçlarından sorumlu tutulamayacağına ancak sanığın dosyaya yansıyan eylemlerinin DEAŞ silahlı terör örgütüne fon sağlamak suretiyle “terörizmin finansmanı” suçunun oluşturacağının kabulü ile sanığın anılan suçtan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğinden hakkındaki kararın bozulmasına ve sanığın 8 yıl 5 aydır tutuklu olması, 5271 sayılı CMK'nın 102/2. maddesinde öngörülen 7 yıllık tutukluluk süresinin aşılması nedeniyle de tahliyesine karar verildi. Sanık Ahmet D. hakkında; sanığın eylemden haberdar olduğuna, eylemin gerçekleştirilmesi için eylemcilere yardım ettiğine ve DEAŞ terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin dosya kapsamı itibariyle mahkumiyetine yeterli bir delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğinden hakkındaki mahkumiyet kararlarının bozulmasına ve tahliyesine karar verildi.
BİR SANIK İÇİN BERAAT GEREKÇESİ
Sanık Ahmet K. hakkında; “silahlı terör örgütüne yardım etme” suçundan kurulan mahkumiyet kararının sanığın terör örgütüne yardım kastı ile hareket ettiğine ilişkin mahkumiyetine yeterli bir delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğinden bozulmasına karar verildi. Sanık Seyhun Ali A. hakkında ise; sanığın DEAŞ “silahlı terör örgütü üyesi” olduğu kabul edilmekle birlikte sanık hakkında verilen ceza miktarının fazla bulunması nedeniyle bozulmasına karar verildi. Sanıklar Murad M. ve Cuma G’nin temyizden vazgeçmeleri nedeniyle haklarında temyiz incelemesi yapılmadığı ve bu sanıklar bakımından dava dosyasının iadesine karar verildi.
29 BERAAT KARARI ONANDI
Haklarında nitelikli kasten öldürme suçundan beraat kararları verilen 29 sanık hakkında verilen beraat kararının onandı. “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme, nitelikli mala zarar verme, nitelikli kamu malına zarar verme, silahlı terör örgütüne üye olma ve silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlarından verilen beraat kararlarına ilişkin ise usulüne uygun aleyhe temyiz istemi bulunmadığından dava dosyasının iadesine karar verildi.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi konu ile ilgili paylaşımda bulundu
Haberin görselleri BBC arşivinden alınmıştır