Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Bakan Fidan açıklamalarda bulundu | Dış Haberler

        Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, El-Cezire'nin İngilizce kanalına konuk oldu. Yapılan röportajın ana maddelerini Suriye ve YPG terör örgütü oluşturdu.

        Bakan Fidan, "YPG Batı'ya kendini zararsız gibi tanıtıyor ve DEAŞ'la savaşan bir grup gibi gösteriyor ancak bu kendilerini gizlemek için kullandıkları bir yöntemdir. DEAŞ ile mücadele tek başına bir mazeret olamaz. DEAŞ ile mücadele eden başka ülkeler ve gruplar da oldu. YPG, bizim için PKK'nın bir uzantısıdır" dedi.

        Bakan Fidan, YPG'ye yapılacak olası bir operasyona ilişkin "Bu şu anda birincil olarak Şam'daki yönetimin konusudur. Onlar bu konuyu değerlendirdiklerinde gereğini yapacaktır. Bu sebeple bizim müdahil olmamıza gerek kalmayacak." dedi

        Bakan Fidan, Suriye'nin bölünmemesi gerektiğini ve hiçbir etnik unsurun yerinden edilmemesi ve dağıtılmaması gerektiğini vurguladı. Bakan Fidan ayrıca, Kürtlerin de sivil unsurlar olarak Suriye'nin üniter yapısında temsil edilmesinde bir sorun olmayacağını kaydetti.

        Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ayrıca Kürt sivillerin de nerede yaşıyorsa orada yaşamaya devam etmesi gerektiğini belirtti.

        REKLAM

        "SURİYE'DE BULUNMA SEBEBİMİZ GÖÇÜ ENGELLEMEKTİR"

        Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Bakan Fidan, "Bizim Suriye'de bulunma sebebimiz daha fazla göçü engellemektir. Şu an muhaliflerin kontrolünde 5 milyondan fazla insan yaşıyor." dedi.

        Bakan Fidan, Türkiye'nin Suriye'de anahtar konuma sahip olduğuna ilişkin yorumlarla ilgili de değerlendirmede bulunarak "Şunu söyleyebilirim ki Türkiye'nin sorumluluğu artmıştır. Sahip olduğumuz nüfuzu yardımlaşma için kullanacağız." dedi

        "TAHAKKÜM KÜLTÜRÜ BÖLGEYİ MAHVETTİ"

        ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın Suriye'deki iktidar değişikliğinde Türkiye'nin rolüne ilişkin iddialarına yönelik, "Bu ele geçirme olarak tanımlanamaz. Suriye'de yaşanan hadiseyi bu şekilde tanımlamak ciddi bir hata olur. Suriye halkı açısından bu bir ele geçirme değil. Yaşanan şey, Suriye halkının iradesinin yönetimi ele alması, orada kontrolü ele almış olmasıdır." ifadesini kullandı.

        Fidan, "Suriye’yi yönetecek gücün Türkiye'yle olduğunu söylemek doğru olmaz mı?" sorusuna, "Biz asla böyle bir şey istemeyiz. Bölgemizde yaşananlardan hepimizin büyük dersler çıkardığına inanıyorum." diyerek, tahakküm kültürünün bölgeyi mahvettiğine işaret etti.

        "Dolayısıyla ne Türk tahakkümü, ne Fars tahakkümü, ne de Arap tahakkümü olmalı. Hep birlikte işbirliğini esas almalıyız." diyen Fidan, Suriye halkının yanında olunması gerektiğini ve bunun tahakküm gibi görülmemesi gerektiğini vurguladı.

        Suriye'deki muhalif grupların bir iç çatışma içine girip girmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Fidan "Çatışma en son görmek istediğimiz şey. Bütün muhalif gruplara yapıcı davranmalarını tavsiye ediyoruz. Suriye halkının acil ihtiyaçları artık ertelenemez." dedi

        Bakan Fidan, İran ve Rusya'nın Suriye'deki varlıklarıyla ilgili olarak ise "Varlıklarının devamı ile ilgili herhangi bir garanti veremem. Bu tamamen Şam'daki yeni yönetimin inisiyatifinde olan bir konudur." dedi

        Hakan Fidan, ABD'nin YPG ile olan ilişkilerine de değinerek "ABD'nin YPG'ye verdiği destek nedeniyle Türkiye ile ABD arasında bir çatışma olmaması için çaba sarf ediyoruz. Bu işi diyalogla çözmeye çalışıyoruz." dedi.

        Bakan Fidan, "ABD Savunma Bakanı Ash Carter, 2016 yılında Kongre'de YPG ile PKK arasında bağlantı olduğunu itiraf etmişti. YPG ile PKK’nın aynı şey olduğunu açıklamıştı. ABD, PKK'yı terör örgütü olarak görüyor. Bu durumda ABD'ye, ana bileşeni YPG’den oluşan SDG’ye verdiği desteği kesmesi çağrısında bulunuyor musunuz?" sorusuna, Türkiye'nin, uzun süredir ABD'ye bu yönde çağrıda bulunduğu yanıtını verdi.

        Bu çağrılara yönelik tepkilere ilişkin Fidan, "Her şey aslında (ABD'nin eski Başkanı) Obama döneminde başladı. O zaman bize yaptıkları açıklama, bunun geçici bir düzenleme olduğu yönündeydi." dedi.

        Bakan Fidan, bunun Türkiye olarak ulusal çıkarlar açısından bir tehdit olduğuna dikkati çekerek, "Bölgedeki dengeler bozulsun istemiyoruz. Ancak ulusal çıkarlarımızı gözetmek ve korumak zorundayız. ABD ile bu konudaki görüşmelerimiz sürüyor." dedi

        BAKAN FİDAN, ŞAM'DAKİ HÜKÜMETİN TANINMASINA DAİR SORUYU YANITLADI

        Bakan Fidan, "Bunu yapmak için de Şam'daki yönetimi meşru olarak tanımak gerekiyor. Sizce AB ve ABD bunu yapmalı mı? Şam'daki yetkilileri şu aşamada meşru bir hükümet olarak tanımalılar mı?" sorusuna, "Biliyorsunuz bunun iki boyutu var. Biri yasal boyut, diğeri pratik boyut. Şu an pratik adımlardan bahsediyoruz. Biliyorsunuz, Şam'daki hükümetle iletişime geçme ve onlarla görüşme fiilen zaten başlamış vaziyette. BM, AB ve bazı Avrupa ülke yetkililerini görüyoruz. Şam'daki hükümetle temas kurmaya başladılar." yanıtını verdi.

        "Netanyahu hükümeti, intihara meyilli bir hükümet"

        Bakan Fidan, İsrail'in Golan tepelerindeki işgalini genişletmesine ilişkin, "Olayların ilk günlerinde İsrail tarafından atılan ilk birkaç adım, bazı güvenlik önlemleri gibi okunabilirdi. Ama (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümetinin işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki nüfusu iki katına çıkardığını açıklamasının ardından olay bence bu yeni bir boyut kazandı." değerlendirmesini yaptı.

        "Netanyahu hükümeti bence sadece soykırımcı değil, aynı zamanda intihara da meyilli bir hükümet. Bu hükümet, sadece bölgemizin, Arapların ve Müslümanların geleceğini değil, Yahudi ve İsrail halkının geleceğini de tehdit ediyor." diyen Fidan, Netanyahu hükümetinin gelecek için de büyük, kötü bir miras oluşturduğunu söyledi.

        "İran'ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'e kulak verecek olursak, çarşamba günü Esad'ın devrilmesinin ABD ve İsrail'in bir planının sonucu olduğunu söyledi. Yani, sanırım onların bakış açısına göre, '...direniş ekseni' olarak adlandırdıkları 'Bu kırıldı...' diyorlar. Siz bunu nasıl görüyorsunuz?" sorusuna da, Fidan şu yanıtı verdi:

        "İranlı dostlarımız kusura bakmasınlar. Biz onlarla bu tartışmayı, belki de bin kez yaptık. Nitekim onların Suriye'deki varlığının Gazze'de büyük bir soykırımı engellemediği görüldü."

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa