Elektrikli araç sigortası daha ucuz olacak
Sompo Sigorta Genel Müdürü Fahri Uğur, elektrikli araçların otonom sürüş yetkinliği ve kontrol mekanizmalarının daha iyi olması nedeniyle kaza yapma olasılığının daha az olduğunu buna karşı sessiz olmaları, ağır olmaları ve kısa sürede hızlanmalarının kazanın şiddetini artırdığını kaydetti. Uğur "Elektrikli araçların çok kullanıldığı ülkelerden gelen raporlarda şiddetin arttığını ancak kaza oranın azaldığını görüyoruz. Bu iki konu birbirini dengeliyor. Uzun vadede güvenlik önlemlerinin çok artacağını ve bunun kaza oranını çok düşüreceğini düşünüyoruz bu ise sigorta fiyatını düşürecektir" dedi.
Sigorta Sayfası programına katılan Sompo Sigorta Genel Müdürü Fahri Uğur, dünyada son 10 yılda iklim değişikliği ve teknolojik gelişim kaynaklı dönüşümün olduğunun altını çizerek, sigorta sektörünün bu iki alanda stratejik yatırımlar yaptığını anlattı. Uğur, özellikle ortalama yaşamın artması ile dünya sigortacılığında yaşlı bakım sigortalarının çok konuşulmaya başlandığını ifade ederek Türkiye'de ise şu anda dünyaya göre daha az ihtiyaç duyulmasına rağmen zamanla bize de bu sigorta türünün geleceğini vurguladı. Değişen teknolojik koşullar nedeniyle dijitalize olmaktan kaynaklı siber sigorta artışına dikkat çeken Uğur, elektrikli araçların artması nedeniyle gündeme gelen elektrikli araç sigortasına da değindi.
Bu araçların fosil yakıt kullanan araçlara göre bir kaç özelliği olduğunu anlatan Uğur, "Bunlardan ilki otonom sürüş yetkinliği ve kontrol mekanizmalarının daha iyi olması. Bu yüzden kaza yapma olasılığı daha az. Diğer yandan daha ağır olmaları fren mesafesini uzatıyor. Sessiz olmaları ise insanlar duyamadıkları için insanlara zarar verme olasılığını artırıyor. Şimdi buna çözüm getirmeye de çalışıyorlar. Diğer yandan bu araçlar kısa sürede hızlanabiliyorlar. Tüm dünya elektrikli araca geçerse kazaların şiddeti artar. Ancak güvenlik önlemleri de daha da artacağı için bu durum şiddeti azaltacaktır. Elektrikli araçların çok kullanıldığı ülkelerden gelen raporlarda şiddetin arttığını ancak kaza oranın azaldığını görüyoruz. Bu iki konu birbirini dengeliyor. Uzun vadede güvenlik önlemlerinin çok artacağını ve bunun kaza oranını çok düşüreceğini düşünüyoruz bu ise sigorta fiyatını düşürecektir" dedi.
HAVUZ KÜÇÜLECEK VATANDAŞA YARAYACAK
Uğur, trafik sigortasında serbest tarifeye geçilmesi gerektiğini anlatarak yapılan yeni düzenleme ile bazı araç gruplarının riskli sigortalar havuzundan çıkarılarak buradaki araç sayısının toplam araç sayısına oranla yüzde 16'dan yüzde 8'e indirilmesi konusunda değerlendirmelerde bulundu. Havuzdaki zararın havuz dışındaki sigortalara yansıtıldığını dile getiren Uğur, "Havuz ne kadar küçültülürse sistemin çalışmasını rahatlatacaktır. Bu serbest piyasaya giden yolda ilk ve güzel bir adım, iyi bir başlangıç. Böylece sabit bir fiyat yerine risklere göre farklı fiyatlama yaparak trafik sisteminin sürdürülebilirliği sağlanacak" dedi.
Değer kaybının trafik sigortasında maliyetleri artırıp sigorta primlerini yükselttiğini anlatan Uğur, dünyada belirgin hiçbir ülkede olmayan bu durumun olmaması halinde sigorta fiyatlarının düşeceğini kaydetti.
YEDEK PARÇA ENFLASYONUNA RAĞMEN KASKO ARTMADI
Kasko sigortasında önemli bir rekabet yaşandığını ve fiyatların düştüğünü söyleyen Uğur, "Şu anda Türkiye'de toplam prim yüzde 73 artarken kaskoda yıllık artış yüzde 33 oldu. Bu durum geçen yılki kar artışının ardından rekabetten kaynaklandı" dedi.
Uğur 2024'te döviz kuru artışının sınırlı olmasına rağmen yedek parça fiyatlarının beklentinin üzerinde olduğunu dile getirerek bir yedek parça enflasyonu olduğunun altını da çizdi.
2025'TE REASÜRANS MALİYETLERİ AZALIYOR
Maraş depremlerinden sonra bu yıl uluslararası piyasalarda reasürans fiyatlarının arttığını ve bunun da sigorta primlerine ve vatandaşa yansıdığını anlatan Uğur, "2025'te ise reasürans kaynaklı ekstra bir artış olmayacak. Dünyada reasüransa ayrılmış 400-500 milyar dolarlık bir fon bulunuyor. Eğer faiz oranları artarsa bu fon risksiz olan faize gidiyor. Tersi durumda ise reasüransa yatırım yapılıyor. Son 2 yılda dünyada faizlerde bir artış reasürans piyasası açısından arzda bir azalma oldu. Dünyanın her yerinde reasürans maliyetleri arttı. Türkiye'de ise Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle Türkiye'ye özel dünyanın üzerinde bir yükselme oldu. Ancak 2025 yılında ise şunu görüyoruz; küçük bir azalış bile var. Bu durumun fiyatlara, tüketiciye hafif bir yansımasını bile görüyoruz" diye konuştu. Uğur'un verdiği bilgiye göre 2024'te deprem ve konut sigortasının yanı sıra kaskodan sağlığa ve mühendislikten yangın sigortalarına kadar reasürans maliyetlerinin yukarı yönlü seyrinin primleri artırdığını söyledi.
YÜZDE 45 ÖZKAYNAK KARLILIĞI
2024'ün sigorta sektörü açısından iyi geçtiğini söyleyen Uğur, şunları söyledi: "Bizim için öngörülebilirlik çok önemli. Bu açıdan baktığımızda 2024'te makro ekonomi açısından öngörülebilirlik arttı. Enflasyonun hafif de olsa düşüyor olması ve pozitif reel faiz sektörü olumlu etkiledi. Yılsonu enflasyonu kadar bir özkaynak karlılığı (yüzde 45) ile kapattığımız yıl için geçen yıllara göre iyi geçti diyebiliriz."
Ancak mali karları faizin yüksek olduğu alanda artan sigortacıların hasar ödemelerinin toplanan primden düşük olması nedeniyle teknik zararda olduğunu belirten Uğur, "2025'in sürdürülebilir, enflasyon ve faizin düştüğü mevcut ekonomik programın öngörülerine paralel bir yıl olmasını bekliyoruz. Yatırım gelirlerimizin düşmesiyle birlikte teknik zararın daha az kompanse edildiği bir yıl olacak. Enflasyonun düşmesi ile birlikte özkaynak karlılığı beklentileri de azalacak. Bu sektör için bazı zorlukları beraberinde getirecektir" şeklinde konuştu.
