Alman devin Manisa kararı 20 yıl sonra ilk otomotiv yatırım olacak
Volkswagen'in Manisa'da şirket kurduğunun ortaya çıkması, otomotiv sektöründe heyecan yarattı. Uzunca bir süredir yeni bir yatırıma hasret kalan sektörde, son yatırımı Koreli Hyundai 1997 yılında yapmıştı. Bu noktada, Türk otomotiv sanayisinin geçmişine göz atmakta fayda var. Çünkü, her ne kadar Volkswagen'in Manisa kararı 20 yılın ardından Türkiye'ye gelen ilk otomotiv yatırımı olsa da, Türkiye'de otomobil üretiminin geçmişi 90 yılı buluyor. Ayrıca, Alman şirketin Türkiye'ye yatırım kararının yerli otomobilin geliştirildiği döneme denk gelmesi de ayrı bir öneme sahip. Yiğitcan Yıldız yazdı...
Alman üretici Volkswagen'in beklenen Türkiye yatırımında ilk adım atıldı. Ticaret Sicil Gazetesi’nde yer alan bilgiye göre Alman şirket Manisa’da 943.5 milyon TL sermayeli şirket kurdu.
Şirketin adının ise Volkswagen Turkey Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi olduğu ortaya çıktı.
Öte yandan, Volkswagen'in Manisa fabrikası Türkiye'ye 20 yıl aradan sonra gelen ilk otomotiv fabrikası oldu. Öyle ki, Türkiye'deki son otomotiv fabrika yatırımını 1997 yılında Güney Koreli Hyundaiyapmıştı.
TÜRKİYE'DEKİ İLK SERİ ÜRETİM 90 YIL ÖNCEYDİ
Türk otomotiv sanayisindeki ilk yatırımın geçmişi Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar uzanıyor. Buna göre, Türkiye'de ilk seri otomotiv üretimi, 1929 yılında Ford Motor Company ile dönemin hükümeti arasında imzalanan 25 yıllık anlaşma ile başladı.
Bu fabrikanın lokasyonu ise şimdilerdekent merkezinde yer alan İstanbul'un Tophane mahallesiydi.
KAMYON MONTAJINA BAŞLANDI
Ülkenin ikinci ürettiği otomobil ise, 1955 yılında bantlardan inmeye başlayan Jeep'ler oldu. Yerli 'Jeep'lerin montajı, sermayesinin yüzde 25’i Willys-Overland'a ait olan Tuzla Çayırova'daki Türk Willys Overland Tuzla Montaj Fabrikası'nda yapılıyordu. İlerleyen yıllarda, aynı fabrikada Bussing marka kamyon montajına da başlandı.
Ford Motor Company'nin ikinci Türkiye serüveni ise 1960 yılında başladı. Ford ve Koç Grubu'nun ortak girişimiyle açılan Otosan fabrikasında,Ford'un Consul otomobili ve Thames kamyonlarının montajı gerçekleşiyordu.
YATIRIMLAR 1960'LARDA HIZ KAZANDI
1960'lı yıllar Türk otomotiv sanayisinde hızlı gelişmelerin yaşandığı yıllar olarak tarihe geçti. Öyle ki, prototipiİngiliz Reliant firmasından, mekanik parçaları ise Ford’dan alınan ve ismi yarışma ile belirlenen fiberglass gövdeli Anadol'un üretimi 1966 yılındaOtosan fabrikasında başladı. Modelin üretim rakamı, 1984 yılına kadar 93 bin adeti aştı.
1960'ların ikinci yarısından sonra, Türkiye'de ticari araç üretimine de ağırlık verildi. 1967 yılında Mengerler ve Mercedes ortaklığında kurulan Otomarsan'da, Mercedes-Benz marka otobüslerin üretimi başlandı. Aynı yıl, Alman ticari araç üreticisi Man'ın kamyonları da Türkiye'deki bantlardan inmeye başladı.
Takvimler 1968 yılını gösterdiğinde ise, Koç Grububu sefer İtalyan Fiat ile birlikte Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.'yi kurdu. Bir yıl sonra da,Oyak Renault Otomobil Fabrikaları'nın temeli atıldı.
Bursa'da yer alan her iki fabrikada da üretim 1971 yılında başladı. Tofaş Murat 124'leri üretirken, Oyak-Renault ise Renault 12 üretimini gerçekleştiriyordu.
1980'ler otomotiv yatırımları bakımından sönük geçerken, 90'lı yıllarda yatırımları yeniden hız kazandı. O dönem General Motors'un sahibi olduğu Opel, İzmir Torbalı'da montaj fabrikası kurdu.
Vectra modelinin montajının yapıldığı tesiste, üretimin başladığı ilk yıl olan 1990'da bin 156 otomobilin montajı gerçekleşti.
1990'ların ilk yarısında Japon üretici Toyota, en çok satan modeli Corolla'nın 7'inci neslinin üretimine Sakarya fabrikasında başladı.
Toyota'nın yatırımından 3 yıl sonra ise 1997 yılında bir başka Japon üretici olan Honda Gebze fabrikasında Corolla'nın rakibi Civic üretimine start verdi.
Sektördeki son yatırımın sahibi ise, yukarıdaki satırlarda da bahsettiğimiz Koreli Hyundai oldu.
'YÜZDE YÜZ YERLİ 135 GÜNDEÜRETİLDİ'
Türk otomotiv sanayisinin tarihine bu noktada bir parantez açmakta fayda var. Öyle ki,buraya kadar saydığımız tüm modeller, Türkiye'nin otomotiv sanayisinin temelini oluşturmaları açısından kuşkusuz ayrı bir öneme sahip.
Fakat, hiçbiri motoru dahil tüm parçaları Türk mühendisler tarafından çok kısa bir sürede üretilen 'Devrim' kadar 'yerli' değildi.
1961 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in isteği ile hayat geçen Türkiye'nin ilk 'yerli otomobil' projesi,Eskişehir Devlet Demiryolları Fabrikası’nda başladı. Türk mühendisler tarafından tamamıylaTürkiye’de tasarlanıp, geliştirilen ilk yerli otomobil olan Devrim, 135 gün içinde üretilerek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Törenleri'ne yetiştirildi.
Ne var ki, Cumhurbaşkanı Gürsel'in tören sırasında bindiği 'Devrim'in benzini biterek yolda kalması sonucu otomobil gözden düştü ve üretimi sonlandı. Böylece,4 aylık bir süre içinde üretilmesi ile bir başarı hikayesi olan Devrim, seri üretime dönüştürülmeden rafa kalkması ile de,Türk otomotiv sanayisinin tarihinde hüzünlübir başlangıçolarakhafızalarda yer etti.
TARİH KENDİNİ TEKRAR EDİYOR
Bugün gelinen noktada ise, Volkswagen'in yaklaşık 1.4 milyar dolarlık yatırımının, beş 'babayiğit'in yerli otomobil üretmek içinkolları sıvadığı dönemedenk gelmesiayrı bir öneme sahip.
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun (TOGG) üstlendiği projede ilk prototip bu yıl sonunda görücüye çıkacak. Yerli otomobilin 2 yıl içinde de yollara çıkması bekleniyor.
Gelişmeler,Türk otomotiv sanayisinde tarihin kendini tekrar ettiğini gösteriyor. Öyle ki, otomotiv yatırımı açısından ölü geçen 1997-2019 dönemini, 1970'li yılların ortasından 1990'lara kadar geçen sürece benzetebiliriz.
Ayrıca, son yaşanan gelişmelerin de yatırımların arttığı 1990'lı yılları hatırlattığını söylemek sanırım yanlış olmayacaktır.
Sonuç olarak, 20 yıl aradan sonra Türkiye'ye gelen ilk otomotiv yatırımı olan Volkswagen'in Manisa fabrikası ile TOGG'un üzerinde çalıştığı yerli otomobil Türk otomotiv sanayisine şimdiden yeni bir soluk getirmiş durumda.
Volkswagen yatırımı ile yerli otomobil projesinin her ikisinin de hem istihdam, hem yan sanayi, hem deihracata katkı sağlayacağınısöyleyebiliriz.
Gelişmelerin pazar üzerindeki etkisini ise zaman gösterecek.