'Türkiye'de cenaze sigortası satamazsınız'
Ülkenin yerli kaynakları ile yeni bir sigorta şirketi kurduklarını belirten Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, yabancı sigorta şirketlerinin Türkiye'ye gelip kendi ülkelerinde satılan ürünlerin burada da satılacağı yanılgısı içinde bulunduklarını anlatarak, "Almanlar geldi örneğin, Türkiye'ye ilk cenaze sigortası getirildi. Bu ürün Almanya'da satar ancak Türkiye'de satar mı? Türkiye'de ortada kalmış bir cenaze var mı?" diye sordu. Yaşar, yangın ve işyeri sigortalarının TTK gereği zorunlu olduğunu ifade etti. Rahim Ak'ın haberi
Türkiye'nin yeni sigorta şirketlerinden birisi olan Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, ülkenin yerli kaynakları ile yeni bir sigorta şirketi kurduklarını belirterek "Türkiye’de süreçler o kadar hızlı değişiyor ki yabancı şirketler bunları anlayıp karar alana kadar Türkiye’de konjonktür değişiyor. Öyle ki fiyatlar yükseldiğinde çıkıp düşük olduğu yerden yeniden girmeye çalışan şirketler var. Çünkü biz yerli şirketiz ne olacağını biliyoruz. Sigorta şirketlerinin bir sorun da İtalya'da İspanya'da satan bir ürünün burada da satılacağını düşünmeleri. Almanlar geldi örneğin, Türkiye'ye ilk cenaze sigortası getirildi. Bu ürün Almanya'da satar ancak Türkiye'de satar mı? Türkiye'de ortada kalmış bir cenaze var mı?"
Şirketin yeni kurulduğunu ancak başta yöneticiler olmak üzere çalışanların son derece tecrübeli olduğuna dikkat çeken Yaşar, "Çeşitli sigorta şirketlerinde kurduğumuz altyapılar geldiğimiz yerlerdeki şirketleri de hala zirvede tutuyor. Quick Sigorta klasik bir sigorta şirketinin yanı sıra aynı zamanda bir teknoloji ve yayıncılık şirketi oldu" dedi.
DİJİTALE ACENTEYİ DE DAHİL ETTİK
Şirket kurulurken kendilerinin dijital sigortacılığa başlayacaklarını söylediklerinde dijitalleşmeden internetten poliçe satmanın anlaşıldığını ifade eden Yaşar, "Oysa biz dijitalleşme kavramı içine acenteyi de dahil ettik. Şu anda acentelerin en çok sevdiği sigorta şirketlerinden birisiyiz. Bizim geldiğimiz noktada yaptığımız işi 300-400 kişilik sigorta şirketleri yapabiliyor. Biz ise CEO dahil 40 kişi çalışıyoruz. Dijitalleşmeden kastımız süreçleri otomatikleştirmek. Otomatikleşmiş bir takım işleri de teknolojiye yaptırmak. Personelin işini iyi yönetmesini sağlamaya çalışıyoruz. Teknolojiyi kullanarak acentelerin maliyetlerini yükseltmeden süreçleri otomatikleştiriyoruz" dedi.
Yaşar, teknoloji ile sürecin otomatikleştirilmesine örnek olarak ek belge olan zeyilnameleri müşteriye açmalarını gösterdi. Yaşar'ın verdiği bilgiye göre sigortalıların ister sesli yanıt ister internetten sisteme ulaşıp plaka değişikliği, araç satış zeyilini kendileri yapabiliyor. İşlemlerin hızlı yapılması ve operasyon yükü getirmemesini hedefleyen yeni sistemde istenirse acente de bu sistemin içinde yer alabiliyor. Yaşar, trafik sigortasında acente komisyonunun yüzde 10 olduğunu hatırlatarak "Ancak iptallerde minimum primin 20 lira olması gerekiyor. Örneğin traktör sigortasında 100 liralık primin 10 lirasını acente alıyor. Aynı gün iptal olduğunda ise 20 lira alıyor. Sabit işlem ücreti olması gerekiyor" dedi.
BAŞARININ SIRRI UCUZLUK DEĞİL PAKET
Başarılarının altında ucuz fiyat politikası olmadığını anlatan Yaşar, kendilerine başvuran hiç kimseyi poliçesiz geri çevirmediklerini ifade ederek, "Doğru fiyatlama ile poliçe verdik. Eğer o poliçe ile o riski karşılayamayacaksak aynı zamanda ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile birlikte satılan paketler hazırladık. Bazı şirketlerin hiç satmadığı poliçeler var. Tek başına poliçeler yerine paket satarak hem müşteriyi teminatsız bırakmadık hem de biz zarar etmedik. Diğer yandan en geniş teminatı veriyoruz. Araç üzerinde anahtar varken bile çalınsa teminatlı. Türk insanı geniş paket seviyor ve bizi tercih ediyor " dedi.
Bugünlerde çok tartışılan araçlara takılan telematikler ile primlerin azaltılmasına inanmadığını anlatan Yaşar, yedek parçalarda yüzde 70 civarındaki artışa rağmen kasko sigorta fiyatlarında artış olmadığına dikkat çekerek "Telematiklerin poliçe başına maliyeti 100 dolar ve hala çok yüksek. Diğer yandan Tramer ile hasar geçmişi rahatlıkla öğreniliyor. Varsayımlara ihtiyacımız yok çünkü hasar geçmişini biliyorum. Bir de Türkiye'de insanlar da takip edilmek istemiyor. Bu nedenle telematikleri gerekli görmüyorum" şeklinde konuştu.
ANADOLU ŞİRKETLERİ KREDİ LİMİTİNİ KULLANMASIN BİZE GELSİN
Quick Sigorta son günlerde mevzuatı 1 yıl önce çıkarılan ve teminat mektubu yerine geçen kefalet sigortası ile gündemde. Yaşar, kefalet sigortasına günde 300 talep geldiğini belirterek "Aslında 6 aydır kefalet senedi veriyorduk. 6 aydır duyurmadan ilerlemeye çalışıyorduk. Ülke ekonomisinin içinden geçtiği dönemde kararlılık göstermek istedik. Bunu yaparken de etkili olsun işe yarasın istedik. Örneğin, konut sigortasında yüzde 10 indirim bir anlam ifade etmiyor. Trafik sigortasında da zaten indirim yapıyoruz. Biz içinden geçtiğimiz dönemde ne yapabileceğimizi düşündük. Bir kere kaynaklarımızı TL’de tutuyoruz. Diğer yandan teminat mektuplarının şirketlerin kredi limitlerini azalttığını biliyoruz. Biz kefalet sigortasını teminat mektubu yerine verdiğimizde kredi limitleri serbest kalacaktı" diye konuştu. Uluslararası büyüklükteki işlere kefalet sigortası verildiğini ancak Kayseri, Malatya’daki işadamları gibi Anadolu şirketlerinin kredi limitlerini kullanmak yerine kendilerine gelebileceğini anlatan Yaşar, "
250 ŞİRKETE KEFALET SENEDİ VERDİ
Verdikleri kefalet senedinin şimdiye kadar 250'ye ulaştığını anlatan Yaşar, şunları anlattı: "Bu pilot çalışma, ilk etapta kamu müteahhitlerine KOBİ’lere senet verdik. Biz senedi verdiğimiz şirketi ve ihaleleri ciddi şekilde inceliyoruz. Niçin istendiğine bakıyoruz. Bir anlamda mesleki sorumluluk sigortası gibi de oluyor bir anlamda, bankacılıktan farklı olarak. Ancak bunu sorumluluk içinde yapıyoruz. Şirketleri ve teminat verilecek işi ve riski iyi ölçüp temkinli davranıyoruz. Havuzu doldurdukça oluşacak altyapı ile bundan sonra hem daha büyük işleri yapabilecek hem teknolojimizi geliştireceğiz. Otomatik istihbarat yapma, limit belirleme çalışmaların sürdürüyoruz. Bir yandan da reasürans çalışmalarını yürütüyoruz. Ancak bu aralar reasürans bulmak kolay değil."
YANGIN, İŞYERİ SİGORTASI ASLINDA MECBURİ
Son günlerde artan yangınlara dikkat çeken Yaşar, Türk Ticaret Kanunu'nun 18’inci maddesinde tacirlerin basiretli olması gerektiğini yazdığını belirterek "Basiretli bir tüccarın sigorta yapmaması mümkün mü? Örneğin önceki günlerde Esenyurt'taki yanan fabrikalar ile ülkenin önemli kaynakları zarar gördü. Orada sağlanan istihdama zarar verildi. 20-30 bin liralık sigorta yerine ülke kaynaklarına zarar verildi. Basiretli tacir için yangın sigortası yapılması bu nedenle zorunludur" dedi.