Tahrim Suresi okunuşu ve anlamı: Tahrim Suresi Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, meali, tefsiri ve okunuşu
Tahrim Suresi, Medine döneminde inmiştir. Tahrim suresi 12 ayettir. Sure, adını Hz. Peygamber'in, helal olan bir şeyi kendisine haram kıldığından söz eden ve "Tahrim Ayeti" diye adlandırılan birinci ayetten almıştır. Tahrim, haram kılmak demektir. Tahrim suresinde başlıca, Hz. Peygamber'in eşleriyle olan bazı münasebetleri ile, mutlu bir aile yuvasının oluşturulmasının temel prensipleri konu edilmektedir. Tahrim Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı, yazılışı, meali, fazileti, tefsiri ve diğer merak edilenler haberimizde yer alıyor.
- 1
Tahrim Suresi, İslam dini için önemli dualar arasındadır. Tahrim suresinin Medine'de indirildiğine inanılmaktadır. Sure ismini İslam peygamberi Hz. Muhammed'in bazı yiyecekleri kendisine yasaklamasını anlatan 1. ayetten alır. Tahrim Suresi'nde peygamberin hayatından, insanların kendilerini ve ailelerini kötülüklerden korumasının gereğinden, Allah’ın insanlara kafirlere ve peygamberlere hitabından ve bu hitap edilenlere verilen örneklerden bahsedilir. Tahrim Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı ve yazılışı hakkında bilgi sahibi olmak için doğru yerdesiniz. Bu sureyi ezberinizden bilmiyorsanız önce okumalı, daha sonra tekrar etmelisiniz. İşte, Tahrim Suresi Türkçe - Arapça okunuşu, anlamı, Diyanet meali, tefsiri, fazileti ve yazılışı...
- 2
Tahrim Suresi Arapça Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1.Ya eyyuhennebiyyu lime tuharrimu ma ehallellahu leke tebteğıy merdate ezvacike vallahu ğafurun rahıymun.
2.Kad feredallahu lekum tehıllete eymanikum vallahu mevlakum ve luvel'alıymulhakıymu.
3.Ve iz eserrennebiyyu ila ba'dı ezvacihi hadiysen felemma nebbeet bihi ve ezharehullahu 'aleyhi 'arrefe ba'dahu ve a'reda 'anba'dın felemma nebbeeha bihi kalet men enbeeke haza kale nebbeeniyel'aliymulhabiyru.
4.İn tetuba ilillahi fekad sağat kulubukuma ve in tezahera 'aleyhi feinnallahe huve mevlahu ve cibriylu ve salihulmu 'miniyne velmelaiketu ba'de zalike zahiyrun.
5.'Asa rabbuhu in tallakakune en yubdilehu ezvacen hayren minkunne muslimatin mu'munatin kanitatin taibatin 'abidatin saihatin seyyibatin ve ebkaren.
6.Ya eyyuhelleziyne amenu kuenfusekum ve ehliykum naren ve kuduhennasu velhıcaretu 'aleyha melaiketun ğulazın şidadin la ya'sunallahe ma emerehum ve yef'alune ma yu'merune.
7.Ya eyyuhelleziyne keferu la ta'tezirulyevme innema tuczevne ma kuntum ta'melune.
8.Ya eyyuhelleziyne amenu tubu ilellahi tevbeten nesuhan asa rabbukum en yukeffire 'ankum seyyiatikum ve yudhılekum cennatin tecriy min tahtihel'enharu yevme la yuhzillahunnebiyye velleziyne amenu me'ahu nuruhum yes'a beyne eydiyhim ve bieymanihim yekulune rabbena etmin lena nurena vağfir lena inneke 'ala kulli şey'in kadiyrun.
9.Ya eyyuhennebiyyu cahidilkuffare velmunafikıyne vağluz 'aleyhim ve me'vahum cehennemu ve bi'selmasıyru.
10.Dareballahu meselen lilleziyne keferumreete nuhın vemreete lutin kaneta tahte 'abdeyni min 'ıbadina salihayni fehanetahuma felem yuğniya 'anhuma minallahi şey'en ve kıyledhulennare me'addahiliyne.
11.Ve da reballahu meselen lilleziyne amenumreete fir'avne iz kalet rabbibni liy 'ındeke beyten fiylcenneti ve necciniy min fir'avne ve 'amelihi ve necciniy minelkavmizzalimiyne.
12.Ve meryemebte 'ımranelletiy ahsanet ferceha fenefahna fiyhi min ruhına ve saddekat bikelimati rabbiha ve kutubihi ve kanet minelkanitıyne.
- 3
Tahrim Suresi Türkçe Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1.Ey peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak, Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
2.Allah (gerektiğinde) yeminlerinizi bozmayı (ve kefaret ödemeyi) size meşru kılmıştır. Allah sizin yardımcınızdır. O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
3.Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona (sırrı açıklayan eşine) haber verince o, "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. Peygamber, "Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi" dedi.
4.(Ey peygamber'in eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah'a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih mü'minler de. Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar.
5.Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha hayırlı, müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.
6.Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.
7.Ey inkar edenler! Bu gün özür dilemeyin! Siz ancak yapmakta olduklarınızın karşılığını görüyorsunuz.
8.Ey iman edenler! Allah'a içtenlikle tövbe edin. Belki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. "Ey Rabbimiz! nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter" derler.
9.Ey Peygamber! Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!
10.Allah, inkar edenlere, Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikahları altında bulunuyorlardı. Derken onlara hainlik ettiler de kocaları, Allah'ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara, "Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!" denildi.
11.Allah, iman edenlere ise, Firavun'un karısını örnek gösterdi. Hani o, "Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun'dan ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!" demişti.
12.Allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan İmran kızı Meryem'i de (inananlara) örnek gösterdi. O itaat edenlerdendi.
-
- 4
Tahrim Suresi Konusu
Hz. Peygamber’in bir eşine verdiği sırrı eşinin koruyamaması ve buna bağlı olarak gelişen olaylardan hareketle, aile ilişkilerinde güvenin önemi üzerinde durulmakta, müminlere hitap edilerek aile sorumluluğunun önemine dikkat çekilmekte, inkârcılar ve iman etmiş gibi görünen münafıklara sert bir uyarı yapılmakta, tövbenin kararlı bir iradeye dayalı olması gerektiği bildirilmekte; aile sorumluluğu kavramının yanlış anlaşılmaması için, yükümlülük çağındaki herkesin yaptıklarından şahsen sorumlu olacağı bazı örnekler ışığında açıklanmaktadır.
Tahrim Suresi Nuzül
Mushaftaki sıralamada altmış altıncı, iniş sırasına göre yüz yedinci suredir. Hucurat suresinden sonra, Tegabün suresinden önce Medine’de inmiştir.
- 5
Tahrim Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)
Bu ayetlerin iniş sebebi olarak tefsir ve hadis kaynaklarında zikredilen olaylarla ilgili rivayetler ayrı ayrı ele alındığında konuya ışık tutar nitelikte olmakla beraber, Taberî’nin belirttiği üzere ayetlerin ifadesine bağlı bir yorum yapmak daha isabetli görünmektedir. Buna göre 1. ayetten çıkan mana şudur: Hz. Peygamber esasen helâl olan bir şeyi kendisine yasaklamıştı; Allah Teâlâ tarafından, eşlerinin hatırına veya onlar sebebiyle kendisini böyle bir mahrumiyete itmesinin doğru olmadığı bildirilmiş, 2. ayette de böyle bir karar yemin eşliğinde verilmiş olsa bile, üzerinde sebat edilmesi uygun olmayan yeminlerden vazgeçip kefaret ödeme tarzında şer’i bir yol bulunduğu hatırlatılmıştır (bk. Mâide 5/89). Yasağın konusu cariyesine yaklaşmama, bir şeyi yememe veya içmeme olabileceği gibi başka bir şey de olabilir. Hz. Peygamber’in kendisi için koyduğu bu yasak kararını alırken yemin edip etmediği kesin olmamakla beraber yemin ettiğine dair bazı rivayetler bulunmaktadır. Bunlarda geçen “îlâ” kelimesi bir kısım âlimlerce Bakara suresinin 226. ayetinde geçen anlamıyla belirli süre eşlerine yaklaşmama yemini olarak, bazılarınca ise mutlak anlamda bir yemin olarak anlaşılmıştır. Bu ayetlerin inmesini takiben Resulullah’ın yemin kefareti ödeyip ödemediği kesinlik taşımamaktadır; ödediğine dair rivayet de farklı biçimlerde (dinî vecibe olan yemin kefareti, ihtiyaten yaptığı bir tasadduk veya bir şükran ifadesi olabileceği şeklinde) değerlendirilmiştir. 3. ayette sözü edilen eşlerle ilgili rivayet farkları bulunmakla beraber, kendisine sır verilen eşin Hz. Hafsa, bu sırrın kendisine açıldığı eşin Hz. Âişe; dolayısıyla 4. âyette kendilerine hitap edilen iki hanımın bunlar olduğu genellikle kabul edilir (bk. Taberî, XXVIII, 155-159; Elmalılı, VII, 5084-5116; Derveze, X, 143-149).
Elmalılı, konuya ilişkin rivayetleri tahlile tâbi tuttuktan sonra ulaştığı sonuç özetle şöyledir: Hz. Peygamber’in, eşlerinden birine sır olarak söylediği bir sözü o tamamen koruyamamış, yine Resulullah’ın eşleri içinden en çok samimi olduğu birine çıtlatmış, bundan haberdar olan Hz. Peygamber ona sitem etmiş, bunun üzerine ikisi birbirine arka çıkıp kendisinden bazı maddî taleplerde bulunarak diğer eşlerini de ilgilendirecek tarzda bir dayanışma içine girmişlerdi. Bu durum karşısında Resulullah, hem dünya hayatının kendi nazarındaki önemsizliğini anlatmak hem de ailesine karşı eğitici bir tedbir uygulayarak onların gerçek iradelerini yoklamak üzere mûtat aile hayatını terketti, dargın bir halde onların odalarında bulunmak yerine îlâ yemini yapıp kendine ait odasında bir ay uzlete çekildi. Resulullah’ın bazan itikâfa çekilmek sünnet-i seniyyelerinden olduğu için başlangıçta bu durum fark edilmedi. Fakat bir süre sonra ezvâc-ı tâhirâtın hepsi Resûlullah’ı gücendirmiş olmak endişesiyle hüzünlendiler ve odalarında ağlaşmaya başladılar. Böylece “Peygamber bütün eşlerini boşamış” diye bir söylenti yayıldı ve sahabe-i kirâmı bir telâş sardı. Buna karşılık o sıralarda ortalıkta, Suriye tarafında Bizans hâkimiyeti altında yaşayan Hristiyan Araplar’dan Gassânîler’in Müslümanlara karşı savaş hazırlığı içinde bulundukları haberi dolaştığından, münafıklar bu yeni gelişmeden büyük memnuniyet duydular. Hz. Peygamber uzlete çekilişinin 29. gününün bitiminde eşlerine döndü; onun eşlerini boşamadığı haberini de sevinç içinde Hz. Ömer duyurdu. Surenin asıl nüzul sebebi bu ila yeminidir, anlatılan diğer olaylar ise buna götüren sebep ve mukaddimeler olmalıdır (VII, 5084-5085, 5094, 5113, 5115).
- 6
Tahrim Suresi Ne Zaman ve Nerede İnmiştir?
• Mushaftaki sıralamada altmış altıncı, iniş sırasına göre yüz yedinci suredir.
• Hucurat suresinden sonra, Tegabün suresinden önce Medine’de inmiştir.
Tahrim Suresi Kaç Ayet?
• Tahrim Suresi 12 ayetten oluşmaktadır.
Tahrim Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüzde Yer Alıyor?
• Tahrim Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 559. Sayfada başlayıp 560. Sayfada biter ve 28. Cüzde yer alır.
Tahrim Ne Demek?
• Tahrim, haram kılmak demektir.
-
- 7
Tahrim Suresi Abdestsiz Okunur Mu?
Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.
Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Tahrim suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)
Keza, başörtüsü olmadan da Tahrim suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olmak daha iyidir.
Tahrim Suresi Adetliyken Okunur Mu?
• Tahrim suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.
- 8
EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER