Son zamanların popüler kişilik bozukluğu narsizm, bir aşk hikayesinden doğdu! "Narkissos ve Ekho'nun karşılıksız aşkı"
Son zamanlarda sıklıkla duymaya başladığımız narsizm kişinin kendi bedensel ve ruhsal benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık olarak tanımlanıyor. Narsist bireylere maruz kalan kişilerin hayatı neredeyse içinden çıkılmaz bir hal almaya başlıyor ve hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Peki, narsisizm nasıl ortaya çıktı? Narsizmin kökeni aslında Antik Yunan'da yaşanan bir aşk hikayesine dayanıyor.
- 11
Bir diğer efsaneye göre ise, Narkisos’un ölümüne üzülen su perileri ona bir cenaze düzenlemek isterler. Suya düşen bedenini almak için pınara ulaştıklarında tek görebildikleri taç yaprakları sarı ve beyazdan oluşan güneş gibi parlak bir çiçek olur. Şaşkına dönen su perileri bu güzel çiçeği Narkissos’un şerefine adlandırmaya karar verir ve ona 'Nergis (Nercissus)' adını koyarlar. Böylelikle Narkissos’un ölüp nergise dönüştüğü miti yayılır.
- 12
Nergis çiçeği birçok kültürde yeniden doğumu ve yeni başlangıçları simgelemektedir. Kokusunun sarhoş edici güzellikte olduğu bilinen nergis çiçeği literatürde 'süresiz yaşayan' olarak geçmektedir. En can alıcı olan ise nergis çiçeğinin karşılıksız sevgiyi sembolize etmesidir. Narkissos’un efsanesinin; bu tanımlamaları, inançları etkilediği şüphesizdir.
- 13
Hem narsisizm hem de nergis çiçeklerinin ortaya çıkışı işte tam da bu şekilde olmuştur. Hem hüzünlü hem de takıntılı bir aşk hikayesi sayesinde...
1944 yılı Tercüme Mecmuası sayısında çıkan Can Yücel’in çevirisinden kısa bir örnek olarak bu kısmı verebiliriz:
Şunlar oldu son sözleri, gözlerini ayırmadan sulara bakan Narkissos’un:
Ey boş yere sevdiğim çocuk: yer tekrar iletti dediklerini.
Elveda deyince o, bağırdı Ekho: Elveda
Yorgun başını dayadı sık çayırlığa, ölüm kapadı efendilerinin güzelliğine hayran gözlerini.
Hala bakıyordu kendine, yer altına göçtükten sonra bile;
Bakıyordu Styks sularına. Dövündüler bacıları Naias’lar
Kesik saçlarını yanı başına koydular; dövündüler Dryas’lar,
Ekho’da katıldı onlara. Tam sedyeyi, odun yığınını, titreyen meşaleleri hazırladılar,
Vücut yoktu hiçbir yerde, yerinde sarı göbeğini beyaz yaprakların kucakladığı bir çiçek buldular.
-