"Biz önce grip sandık!" Her şey cenazede başladı!
Anne Refika Akyüz'ün (94) cenazesine katılan bir kişi Akyüz Ailesi ve yakınlarından 9 kişinin koronavirüse yakalanmasına neden oldu. Babası Kasım Akyüz (96) ile birlikte tedavi olup sağlığına kavuşan Yusuf Akyüz (65), "Bizde yüksek ateş, nefes darlığı gibi belirtiler olmadı. Hatta biz önce grip sandık. Yakınımızın korona olduğunu öğrendikten sonra hastaneye gittiğimizde salgına kapıldığımızı öğrendik" dedi
Samsun'da yaşayan Akyüz Ailesi için yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sendromu, 94 yaşındaki anne Refika Akyüz'ün ölümüyle başladı. Yatalak olan ve kalp krizinden yaşamını yitiren Refika hanım, 20 Mart'ta gözlerini hayata kapattı. 21 Mart'ta da doğduğu köyde eşi, çocukları, ailesi ve yakınları tarafından toprağa verildi.
Koronavirüsü yenen baba Kasım ve oğlu Yusuf Akyüz.
9 KİŞİNİN HAYATI BİR ANDA DEĞİŞTİ
Refika Akyüz sorunsuz biçimde defnedildi ancak onun cenazesine gelen bir yakınının pozitif çıkmasının ardından cenazeye katılan 9 kişinin hayatı bir anda değişti. Bundan sonrasını, rahmetlinin oğlu olan Yusuf Akyüz (65), HABERTÜRK'ten Alper Uruş'a anlattı...
"ATEŞ VE NEFES DARLIĞI OLMADI"
"Annem yatalaktı ve mamayla besliyorduk. Kalp krizi sonrası kaybettik. Cenazeye gelen bir yakınımızda koronavirüs çıktığını öğrenmeden 3-4 gün önce bizim hayatımız yavaş yavaş değişmeye başladı. Annemi, 21 Mart'ta toprağa verdik ve 23 Mart'ta biz rahatsızlandık. Bu süre zarfından bende ve babamda söylendiği gibi yüksek ateş ve nefes darlığı falan olmadı.
Komşuları baba Kasım ve oğlu Yusuf Akyüz'ü alkışlarla karşıladı.
"BİZDEKİ BELİRTİLER GRİP GİBİYDİ"
Bizdeki şikayetler baş ağrısı, vücudumuzda kırgınlık ve balgamlı öksürük gibi gripte görülen şikayetlerin aynısıydı. Biz zaten önce grip sandık. Böyle 3-4 günü geçirdik ve cenazeye gelen yakınımızın koronavirüs olduğunu öğrendikten sonra 27 Mart'ta apar topar hastaneye gittik. Bende önce virüs çıkmadı ancak babam pozitif çıktı.
"ÖNCE BABAMDA SONRA BENDE ÇIKTI"
Babam 96 yaşında olduğu için ben doktor beye refakatçi olarak kalmak istediğimi söyledim. Bana refakatçi olduğum dönemde mi daha önce mi geçti onu tam bilmiyorum ama doktor beye test yaptırmak istediğimi söylemem üzerine hemen test yapıldı. Babam yaşlı bir adam ve evde oturuyordu. Yani evde ona değen bir virüsün bende olmama ihtimali bence yoktu. O yüzden ben diyorum ki virüsü refakatten önce kapmıştım.
"11 GÜN HASTANEDE TEDAVİ GÖRDÜK"
Cenazeye gelen o yakınımız yüzünden bizimle birlikte tam 9 kişi hastaneye yattı. Babam ile bana ilaç tedavisi uygulandı ve 11 gün sürdü. 7 Nisan'da taburcu olduk ve şu an ikimiz de evdeyiz ve ilaç tedavisi görüyoruz. Tedavinin ardından 14 gün evde karantina süreci var; onu dolduruyoruz. Ben zaten 65 yaş sınırına da takılıyorum.
"VİRÜS BENİ YIKARSA ADAM KALMAZ"
Ben hayatım boyunca ne sigara ne de alkol kulandım. Sporla iç içe oldum ve avcılıkla uğraştığım için hafta sonları dağ tepe dolaştım. Ben virüsü kapıp hastaneye yattıktan sonra olumsuz düşünmedim. Hatta arkadaşlarıma, 'Bu virüs benim gibi adamı yıkarsa, Allah yardım etsin memlekette adam kalmaz' dedim.
"EVE KAPANIN VE ÇIKMAYIN"
Şu an evde oturuyorum; kitap okuyorum. Babamın sağlık durumu iyi. Karantinam bittikten sonra salgını yaşayanlar için serum (kan) bağışlayacağım. Benim vatandaşlarımıza söylemek istediğim; inanın virüsü kapmadan önce anlamıyorsunuz. Bu yüzden bela gelmeden sağlığınıza dikkat edin. Virüse karşı en iyi korunma, eve kapanma ve çıkmama. Bilirkişiler bunu söylüyor ve buna gerçekten uymak gerekiyor.
"HERKES MASKE TAKMAYA ÖZEN GÖSTERMELİ"
Gerçi Zonguldak'taki maden işçisi nasıl korunacak? Ciğerleri dolu o insanların ama elimizden gelenin fazlasını gösterip dikkat etmeliyiz. Özellikle karşı karşıya gelen iki insanda da maske olması artık bilirkişilerin de belirttiği gibi zaruri bir hal aldı."
