Poliklinik başvurularının yüzde 20'si yorgunluk kaynaklı
Yorgunluktan şikâyet etmeyenimiz yok. Büyük şehirlerin temposu yoruyor, stresi azalmayan iş hayatı yoruyor, ev yaşamının ağır yükü yoruyor. Yorgunluk bazen de ortaya bazı hastalıkların sonucu olarak çıkıyor. İşte size yorgunlukla ilgili bilgiler...
Ceyda ERENOĞLU / HT MAGAZİN
Büyük şehirlerde yaşayan ve çalışan insanlar olarak bitmeyen bir yoğunluğun içindeyiz. Buna karşın yaşamımızı kolaylaştıran ve bedensel enerji harcatmayan kolaylıklarımız da var. İşimize araçla gidip geliyor, marketten alışveriş yapıyoruz. Kanal değiştirmek için televizyonun uzaktan kumandasını kullanıyor, kıyafetlerimizi bile internet ortamından alıyoruz. Yine de çoğumuz yataktan dinlenmiş kalkmıyor, yorgunluktan şikâyet ediyoruz.
FİZYOLOJİK BİR SİNYAL
Yorulmak vücudumuzun gönderdiği fizyolojik bir sinyal. Vücudumuz bize “Dur ve dinlen” mesajı veriyor. Bunu yaptığımızda vücudumuza aşırı yüklenen fizyolojik ve mental streslerin olumsuz etkilerinden kaçınmak mümkün hale geliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Özışık, ülkemizde yorgunlukla ilgili istatiksel bir veri bulunmadığını, ABD’deki poliklinik başvuru şikâyetlerinin yüzde 20’sininse ‘yorgunluk’ yakınması kaynaklı olduğunu söylüyor. ABD’de her yıl 10-15 milyon hastanın kronik yorgunluk nedeniyle takip edildiğini belirten Dr. Özışık, “Yorgunluğun bu kadar çok konuşulmasının nedenlerinden biri de sübjektif bir yakınma olması. Kimi insan 3 kilometre koşup kendini zinde hissederken, kimi 100 metrede yorgun hissediyor” diye konuşuyor.
Yorgunluktan her yaş grubu şikâyetçi olsa da bu konuyla ilgili aktif genç çalışan popülasyondan gelen başvurular yaşlı nüfusa göre daha sık oluyor. Yaşlı nüfusun yorgunluklarını yaşla ve mevcut hastalıklarıyla ilişkilendirmeleri ve kanıksayarak kabullenmeleri soruna yol açan bazı hastalıkların daha geç teşhis edilmesine yol açabiliyor. Hareketsiz yaşam, gün ışığından yararlanamama, kapalı ortamlarda bilgisayar ve televizyon başında geçen zaman 20 yaş altı gençlerin bile yorgunluk şikâyetiyle doktora başvurularında ciddi bir artışa neden oluyor.
YORGUNSUZNUZ ÇÜNKÜ...
Aşağıdaki durumlar herhangi bir fiziksel hastalığımız olmadan oluşan yorgunluğun nedenleri olarak sıralanıyor:
* Gün ışığından yeterince faydalanmamak.
* Sürekli rafine gıdalar ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmek.
* Egzersiz yapmamak.
* Elektromanyetik dalgalara ve radyasyona maruz kalmak.
* Hava ve gürültü kirliliği içinde yaşamak.
* Yapay ışıklar.
* İş hayatında ve sosyal hayatta performans baskısı.
YORGUNLUK HANGİ HASTALIKKLARIN SİNYALİ OLABİLİR
* Yorgunluğa yol açan faktörlerinin hepsi hastalığa neden olan etkenler topluluğunu oluşturuyor.
* Gün ışığından yeterince yararlanamadığımızda ortaya D vitamini eksikliği çıkıyor ve vücut yoruluyor.
* Diyabet ve ensülin direnci yorgunluğa yol açan önemli bir neden olarak görülüyor. Kan şekerimizin basit karbonhidrat tüketimi sonrası yükselmesiyle birlikte yemeklerden sonra çöken uyku hali ve enerjisizlik, 2-3 saat sonra kan şekerinin salgılanan kontrolsüz ensüline bağlı olarak aşırı düşmesi ve tatlıya saldırılması, bu kısırdöngünün kilo artışıyla birlikte devam etmesi, sürekli yorgunluk hissetmemize yol açabiliyor.
* Sürekli performans baskısı ve yetiştirmemiz gereken işler zaten limitte yaşadığımız hayatımızda en ufak bir sorun karşısında bile mücadele yeteneğimizi yok edip depresyona yol açıyor. Depresyon ise kendimizi yorgun ve isteksiz hissetmemizin önemli nedenlerinden biri olarak görülüyor.
* Özellikle kadınlarda görülen demir eksikliği anemisi de yorgunluk nedeni olabiliyor. Üretken çağdaki kadınlarda beslenmeyle alınan demir ile âdet dönemindeki kanamayla kaybedilen demir dengesi bozulabiliyor. Kadınlarda en sık görülen yorgunluk nedenlerinden birini demir eksikliği anemisi.
* Sigara ve etkileriyle ilişkili KOAH gibi solunum sistemi hastalıkları da yorgunluk yapıyor. n Horlayan kişilerde görülen uyku apne sendromu, bazı yavaş seyirli kronik enfeksiyonlar (tüberküloz, brucella, kronik hepatitler, HIV), hipotiroidi, hipertansiyon, diyabet, bazı sistemik romatizmal hastalıklar ve kanserler de yorgunluk nedeni olabiliyor.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Kesin nedeni bilinmeyen ve tam anlamıyla tedavisi olmayan kronik yorgunluk, depresyon ile fibromiyalji gibi birçok hastalıkla karıştırılıyor. 30-45 yaş aralığındaki kadınlarda daha sık görülüyor.
* Bu sorunda; yorgunluk, isteksizlik ve enerji motivasyon eksikliği durumunun en az 6 aydan beri sürüyor olması gerekiyor.
* Yorgunluğun yanında kas-eklem ağrısı, baş ağrısı, hafif ateş, lenf bezlerinde duyarlılık, boğaz ağrısı, gece terlemesi, uykusuzluk ve çene ağrısı ortaya çıkıyor.
* Kronik yorgunluk sendromunun hafif yorgunluk ve isteksizlikten, bakıma muhtaç hale gelmeye kadar formları bulunuyor.
BİTKİSEL ÜRÜNLERDEN MEDET UMMAYIN
“Son yıllarda ‘gıda destek ürünleri’ başlığı altında ilaç sektörü boyutunda pazar payına sahip ayrı bir sektör oluşturuldu. İnsanlar zayıflamadan kronik yorgunluğa kadar birçok noktada bu ürünleri ciddi beklentilerle tüketiyor. Ancak hiçbir şey mevsime uygun dengeli beslenme ile yeterli egzersizin yerini tutamaz” diyen Dr. Özışık ekliyor: “Bu ürünlerin içerikleri yeterince araştırılmadığından vücudumuz için zararlı olma potansiyeli de var. Kronik yorgunluk durumunda raflarda parlak ambalajlarıyla göz alan bu ürünleri ezbere tüketmek yerine, doktora danışarak kullanmayı ihmal etmeyin.”
ALTINDAKİ NEDEN TEDAVİ EDİLİYOR
Yorgunluğun bir hastalık değil, bir şikâyet olduğunun hatırlanması gerekiyor. Yorgunluk yerine yorgunluğa neden olan hastalık tedavi ediliyor. Ortada hastalık yoksa kişiye yorgunluğa neden olan durumu ortadan kaldırmaya yönelik yaşam tarzı değişikliği öneriliyor.
BU 3 SİNYALE DİKKAT!
* Dinlenmenize rağmen yorgun uyanıyorsanız
* Enerjiniz ve motivasyonunuz gün geçtikçe düşüyorsa
* Vücudunuzda değişiklikler hissediyorsanız (dışkılama alışkanlığında değişiklik, saç dökülmesi, çarpıntı, kilo kaybı, vs.) hemen doktora gidin.