Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Olimpiyat ve Dünya şampiyonu milli okçu Mete Gazoz, Habertürk ekranlarında yayınlanan 'Meseleler' programında Haluk Mertbey'in konuğu oldu.

Almanya’nın başkenti Berlin’de ağustos ayının başında düzenlenen Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda erkekler klasik yayda altın madalya kazanarak ülkemizi gururlandıran Mete, şampiyonluk hikayesini anlattı.

Mete Gazoz'un açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Dünya şampiyonası her anlamıyla güzel geçti. Berlin benim en sevdiğim sahalardan bir tanesi. Orada yapılan son 3 dünya kupasının iki tanesini ben kazandım. Sevdiğim, bildiğim saha. O yüzden önemi çok büyük. Dünya şampiyonası olması artı büyüklük artı takımın kotaları için de önemli yerdi. Hava şartları da güzeldi. Bireysel eleme günlerinin olduğu gün çok fazla rüzgar vardı. Aslında işin cafcaflı kısmı oydu. Çok iyi olan sporcular kaybetti. Ortalama olanlar üst tura çıktılar. Aşırı rüzgar olunca herşey mümkün olabiliyor. Benim için en etkileyici kısım takımda dünya ikincisi olduk. Dünya ikinciliği bizim tarihimizde erkek takımın aldığı ilk dünya madalyası ve maçlar çok muazzamdı. Geriye düştük, bir gaz bulup kendimizi yükseltip rakibi yakalayıp geçtik. Çok güzel zamanlar oldu. Finalde de Japonya maçında 4-0'dan geldik, bebraberlik atışına geçtik, kotayı aldık. Takımımız adına duygusal andı. Antrenörlerimizin hepsi aynı zamanda sporcu olmuş insanlar. Bu madalya için kendilerini feda etmiş insanlar. Kendileri kazanmış kadar sevindiler. Kazandığımız andan itibaren hepimiz mutluluktan ağlamaya başladık. Çok güzel bir andı. Destansı bir andı. Pazar günü benim finallerim oldu. O daha rahat geçti. Çünkü takımda madalya aldık, kotayı aldık. Olimpiyatlara gidiyoruz. Bireyselde herhangi kota için sıradan mücadele etmeme gerek kalmadı.

Cuma günü takımda ikinci olduktan sonra Pazar günü şampiyon olacağım belliydi ve Pazar günü süper geçti.

"FİNALDE ERIK'LE HESAPLAŞMAMIZ VARDI"

Olimpiyatlar çok daha başkaydı. Çünkü finali bambaşkaydı. Burada zaten maça çıkmadan önce belliydi. Kendimi 'kazandım' diye çıktı. Final maçına Erik'le daha önce karşılaşmıştık. Beni yenmişti. Yine maç kafa kafaya gitmişti. Biraz da içimde o vardı. Hesaplaşmamız vardı. Kendime olan güvenimi, ekran karşısında izleyenlere yansıtmışsam demek ki rakibim bunu hissetmiş demektir.

Nespoli bildiğim rakimdi. Olimpiyat öncesinde de birçok sefer karşılaştığım için. Hangi durumlarda baskı altına girebiliyor onları bildiğim için daha rahattı aslında. Orada dünya şampiyonasında, olimpiyatlarda maçın nasıl gideceğini fazla kestiremiyorsunuz. Rakibiniz daha fazla performans sergileyebiliyor.

Marcus çok zorlamadı açıkçası. Bildiğim rakibimdi. Çok rüzgarlı günde maçı yaptık. O anda herşey olabiliyor. O maçı kazanırsam diğer turlarımın çok daha rahat olacağını biliyordum. O maç şüpheliydi. Onun dışındaki maçlar çok da zor değildi.

Hava şartları çok büyük etken. Bu seviyede daha çok psikolojik branş oluyor. Brezilyalı Marcus iyi sporcu ama bazı yarışmalarda yıldızı parlıyordu. Başarısını şimdi sürekli hale getirdi. Her sene bir başkası çıkabiliyor.

Bizde herkesin atabileceği puanlar var. Bu sene benimle eşleşen rakiplerim kendi performanslarından alakasız yüksek performans gösterdiler. Bu tabii ki bahane değil. Birkaç maç kaybettim. Beklemediğiniz için sürpriz oluyor. Böyle durumlar oldu.

Şöyle bir rahatlıkları oluyor. Bana yenilmeleri doğal bir sonuç ama o yüzden ekstra bir rahatlık oluyor onlar için aslında. Ortaya koyabildikleri herşeyi koyuyorlar. Maç günü belirsizlik oluyor. Benimle eşleştikleri zamanlarda varını yoğunu ortaya koyduklarında daha farklı oluyor.

"HERKES HAK ETTİĞİMİZİ BİLİYOR"

Benim tek başıma yarattığım etkiden ziyade takım olarak yaptığımız bir etki. Çok fazla antreman yapıyoruz, uzun saatler boyunca. Bunu bütün okçuluk camiası farkında. Bir kıskançlık olabilir veya 'nasıl yaptı?' diye kimse bir şey sormuyor. Herkes hak ettiğimizi biliyor. Aslında önemli olan da bu. Aldığımız başarıların sürekli devam etmesi bu. 'Nasıl oldular' diye kimse sormuyor. Herkes biliyor çünkü; 'normal' diyorlar.

Ben kazanacağımı biliyordum. Öncesinde ufak bir fikirlerim vardı kendimce. O anda düşünüp ilk aklıma geleni söyledim. Başka başka cümlelerde vardı kafamda. Kafamı taradığımda 'Gezegenin en büyük okçusu' kelimesi geldi aklıma.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ