Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Ece SARUHAN / HABERTURK MAGAZİN

Kadınların evrensel sorunlarını ele alan ‘Hepimizin Öyküsü Aynı’ oyunuyla seyirciyle buluşmaya hazırlanan İpek Bilgin, Hatice Aslan, İrem Sak ve Pınar Çağlar Gençtürk, kadınlar için feministliğin zorunlu olduğunu söylüyor.

Craft Tiyatronun kalbimdeki ve hayatımdaki yeri çok özeldir. Her seferinde koşmaktan öte uçarak giderim oyunlarını izlemeye. Bu sezon Dario Fo ve Franca Rame’in kadın oyunlarını seyirciyle buluşturacaklarını öğrendiğim günden beri de içim içime sığmıyordu. İkilinin yazdığı, Füsun Demirel’in Türkçe’ye çevirdiği ‘Bir Ana’, ‘Yalnız Kadın’ ve ‘Uyanış’ adlı kadın oyunlarını bir çatı altında toplayıp ‘Hepimizin Öyküsü Aynı’ adıyla seyirciyle buluşturmaya hazırlanan Craft Tiyatro, artık 14 Kasım’daki prömiyer için son sayıyor. İpek Bilgin’in yönettiği oyunda Hatice Aslan anayı, İrem Sak yalnız kadını, Pınar Çağlar Gençtürk ise işçi kadını canlandırıyor. Casting’i İbrahim Çiçek tarafından oluşturulan oyunun sahne tasarımı Çağ Çalışkur ile Çağdaş Dilber’in, ses tasarımıysa Özgür Kuşakoğlu’nun imzasını taşıyor. Oyunun proje ekibindeyse Meltem Ceylan, Gökçe Oraloğlu ve Aycan Akçamete yer alıyor.

ACI GERÇEKLERİ MİZAHLA ANLATIYOR

Ekip, oyunun tanıtım metninde, mizahi bir dille “Bu ülkenin kadınlarının artık böyle sorunları olmadığını biliyoruz. Bu yüzden bu oyunu tüm İtalyan kadınları yararına oynamaya karar verdik” diye sesleniyor seyirciye. Kadına yönelik psikolojik ve fiziksel şiddetin her an güncellendiği bir ülkede akıl ve ruh sağlığımızı korumak için mizaha sarılmak şart. İpek Bilgin, Hatice Aslan, İrem Sak ve Pınar Çağlar Gençtürk’le oyunu konuşmak için buluştuğumuzda da öyle yaptık. İçimizi acıtan gerçeklerden konuşurken bir direniş belirtisi olarak bol bol kahkaha attık. Oyun da mizahla yaklaşıyor zaten meseleye. Fo ve Rame, “Gerçekleri dram yerine mizahla anlatıyoruz çünkü mizah her zaman daha çok akılda kalır” diyor. ‘Hepimizin Öyküsü Aynı’daki 3 hikâye de monolog şeklinde akıyor. Erkeklerin kadına yönelik şiddetle, kadın sorunuyla ilgili ezbere bildiğimiz cümleleri değişmediği sürece de bu monolog hali sürecek, sağlıklı bir diyalog gündeme gelemeyecek. Bütün kalbimle oyunu izleyecek olan erkeklerin kendilerine “Biz bu hikâyelerin neresindeyiz ve olduğumuz yeri kendimize yakıştırıyor muyuz?” diye sormalarını diliyorum. Oyun, 21-22-28-29 Kasım’da Craft Fındıklı’da, biletler Biletix’te... Geçelim sohbetimize.

"KADIN SORUNU HİÇ DEĞİŞMİYOR, ARTIYOR"

Nâzım Hikmet’in kadınlarımız için kurduğu “Sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen” dizelerinin güncelliğini hiç yitirmediği bir ülkede yaşıyoruz. Bu sezon ruhun sofrası olan tiyatroda bu konuda farkındalık yaratan çok fazla oyun var. Craft Tiyatro’nun tercihi de bu durmadan kanayan yaramızdan yana oldu...

İpek Bilgin: Evet. Kadın sorunu hiç bitmeyen bir sorun. Eğitimle, seçtiğimiz insanlarla kendimizi ne kadar muaf tutarsak tutalım, Türkiye’deki total sorun hiçbir zaman değişmiyor hatta artıyor. Dolayısıyla bir kadının “Ben feminist değilim, insancılım” gibi cümleler kurması bana abes geliyor. Bu, bir siyahinin “Ben siyahi hakları taraftarı değilim” demesi gibi bir şey. Sen kendi hayatında bir sorun yaşamıyor olabilirsin, kendi erkeklerinle kurduğun ilişkiler başka türlü olabilir ama bu senin dışında cereyan edenleri görmeyeceğin anlamına gelmez. Her kadın feminist olmak zorunda. Doğrusu bu. ‘Hepimizin Öyküsü Aynı’yla feminist olmayanlara, kadın-erkek herkese, ne durumda olduğumuzu bir kez daha göstermek istedik.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ