Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan Korkut Ata Film Festivali'ni anlattı

Cumhuriyetin 98. yıldönümünde, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi'nin açılışı gerçekleşmişti. Bununla eş zamanlı olarak Beyoğlu Kültür Yolu Festivali de başladı. Bu proje kapsamında başlatılan ve ilki gerçekleştirilen Korkut Ata Dünyası Film Festivali kapılarını sanatseverlere açtı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, ntv televizyon kanalında Beyoğlu Kültür Yolu Projesi'nin çıkış noktası, vizyonu hakkında konuştu.

Demircan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"İSTANBUL BÜTÜN ÜLKENİN ÖZÜ VE ÖZETİDİR"

Kültür hayatında toplumların yaşadığı mekânlar şehirler. Biz şehirlere baktığımızda oradan kültürüne, sanatına, medeniyetine ilişkin düşüncelerimizi geliştirebiliriz. Yani fotoğrafı oradan çekeriz. İstanbul'un en özü, özeti mekânların içerisindeyiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bizim birinci misyonumuz. Kültür deyince iki şey var. Bir eski mekanları restore etmek, bakmak ve onları yaşatmak. İkincisi içinde yaşam dediğimiz somut olmayan mirası orada devam ettirmek. Sonuçta İstanbul bütün ülkenin özü ve özeti. İşte tam da bütün hikaye buralarda geçiyor.

"HEDEF KÜLTÜR ŞEHİRLERİNİ AYAĞA KALDIRMAK"

Atatürk Kültür Merkezi'nden başlayarak Galataport'a kadar arada Galata Kulesi gibi birçok tarihi mekânı restore ettirten parasını harcayan ve onların içerisini doldurmaya çalışan bir bakanlık var. Yetmiyor çevresindeki binlerce yapıyı, sivil mimari örneğini ama projesine müdahil olarak, ama teşvik ederek yaptırıyor. Çünkü hedefinde kültür şehirlerini ayağa kaldırtmak var. Tabii bunu bütün Türkiye'de yapıyor.

"BU ROTA İÇERİSİNDE BİRÇOK BİNA RESTORE EDİLDİ"

Burada yaptığımız her şey İstanbul, Türkiye ve dünyaya maloluyor. AKM ana başlangıcı sonu Galataport. Burada Kültür Bakanlığı demeye çalışıyor ki, 'Ben bu rota içerisinde birçok binayı restore ettim ama öyle bırakmadım. İçinde kültüründen, müzik, şiir ve edebiyata dair ne varsa yaşatıyorum. Aslında zihnimdeki tasavvur budur' diyor. Bu aynı zamanda Sultanahmet, Kapadokya, Mardin, Diyarbakır rotası için.

"BİZİM KÜLTÜRÜMÜZ BUDUR DEMEK İSTİYORUZ"

Kültürümüzü yaşatıyoruz, restore ediyoruz aynı zamanda rotalıyoruz. Gelenlere ve burada yaşayanlara. Galataport 7 milyon yolcu kapasiteli bir mekan, zihinleri bunu kazımak istiyoruz. Geldiğinizde birçok şeyi yaşayabilirsiniz, Anadolu'nun ve bizim kültürümüz budur demek istiyoruz. Bütün dünyanın şiirini, edebiyatını buraya getirebiliriz. Sayın Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'la bunu düşünüyoruz. Bu bir başlangıç. Evrensel olarak örgütlenip buraya davet edilebilecek kıvama gelecek.

"BİZİM DİZİ FİLMLERİMİZ 152 ÜLKEDE İZLENİYOR"

Sinemamızda ciddi başarılara imza atıyoruz. Dizi filmlerde dünyada, metraj olarak 1 numaraya geldik, oturduk. Hikayelerimiz, duygularımız gerçekten çok iyi. Çok başarılı yapımcılarımız, oyuncularımız var. 152 ülkede bizim dizi filmlerimiz izleniyor. Türk Dünyası'nda da izleniyor bu diziler. Çarpan etkisi çok fazla. Biraz kulak verince Anadolu Türkçesini de öğrenmeye başlıyor. Kültür Turizm Bakanlığı olarak oralarda film yapımlarına destek veriyorduk. Türkiye'nin set, oyuncular ve altyapı konusunda çok zengin bir yapısı var.

"ÇEŞİTLİ ÜLKELERDEN GELEN 125 KONUĞUMUZ VAR"

Sinemacılar birarada olmak istiyor, beraber film çekmek istiyor. Korkut Ata Film Festivali, film gösterim haftası gibi başladı, sonra baktık ki zirveye döndü. 4 kültür bakanı gelmek istedi. Oyuncular tanınıyor, biliniyor. Bu festivalle hem festival hem zirve yapıyoruz. 125 konuğumuz var sinema endüstrisinden, burada 75 kişi var.

"İSTANBUL'UN BÜYÜSÜ İÇERİSİNDE VAROLMA TALEBİ VAR"

Arkada Türk Dünyası film endüstrisiyle kaynaşma süreci yaşayacağız. Minik minik buluşmalar daha vardı.Bu çok kapsamlı buluşma. Finalde İstanbul'da etkinlik yapmak istiyor insanlar. Geçen Pakistan'ın burada ödül gecesi vardı. İnsanlarda İstanbul sevdası var. İstanbul'un büyüsü içerisinde varolma talebi var. Gala gecesini burada yapıyoruz. Korkut Ata Turna Kuşu iki sembol Türk kültürünün özeti. Festivalin sembolü Turna kuşu. Korkut Ata aynı zamanda bir eren, bilge kişi. Onun söyledikleri Türkçemize ilham olmuş. Bütün Türk dünyasında Korkut Ata bize nasıl yakınsa herkese öyle yakın.

"TURNA KUŞU VE TÜRKİYE MERHAMETİ TEMSİL EDİYOR"

Hayvan metaforları çok kıymetlidir. Turna zarif bir hayvan. Sürekli sıcağa gider. Merhamet yüklü. Türkiye'nin merhamet tarafını çok güzel sembolize ediyor. Turna kuşuna ilişkin söylenmiş çok güzel türkülerimiz var. Bu iki sembol çok beğenildi. Herkesi ilgilendiren bir boyutu olması istedik. Çocuklar için de böylesi bir hayvan metaforu önemli bir şey. Kütüphanemizde Orhun Abideler'nden gelme kaplumbağamız var. O da çok sevildi, tutuldu.

"FESTİVALİMİZDEKİ DİĞER FİLMLERİMİZ DE ÇOK GÜZEL"

Açılış filmi Tomris. Bir Kazak filmi. Çekimleri çok etkileyici. İlk Türk kadın hükümdarının hikayesi. Son dönemlerde Diriliş Ertuğrul'da Hayme Ana var. Eşini kaybettikten sonra devleti kurarken oğluna ne kadar destek olduğunu, onun üzerinde ne kadar etkili olduğunu izledik. Türk kültüründe kadının yeri çok etkili. Gençlere kendi kültürümüzü ne kadar anlatırsak o kadar benimsemiş, içselleştirmiş ve o hikayeleri tekrar etmiş olacak. Tomris filmi gerçekten kıymetli. Başka anlatılacak hikayeler de var. Kazak filminin başındaki yönetmen özel ehemmiyetle verdi bu filmi. Başka güzel filmler de var.

"CENGİZ AYTMATOV'UN KIZINA ÖDÜL VERECEĞİZ"

Cengiz Aytmatov Kırgızistan'ın en önemli şahsiyeti. Oraya liderlik yapmış. Aytmatov'un hikayesi burada o kadar tutmuş ki, Türk sineması klasiklerinden bahsedince 'Selvi Boylum Al Yazmalım'dan bahsedersiniz. Aytmatov'un kızı da buraya gelecek. Kendisine ödül takdim edeceğiz. Anadolu'da bizim dediğimiz birçok değer aslında ortak değer. Türk Dünyası kendi içerisinde Bursa'yı 2022 Kültür Başkenti ilan etti. 2022 geldiğinde bu hazırlıklar orada bir kez daha kendisini gösterecek. Diğer ülkelere de bu organizasyonu taşınması isteniyor. Böyle bir zemin oluştu.

"13 ÜLKENİN KATILDIĞI FESTİVALE GİRİŞ ÜCRETSİZ"

Festivalde Türkiye dahil toplam 13 ülke ve özerk cumhuriyetler bir araya geliyor. Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Macaristan, Tataristan, Türkmenistan, Gagavuz Yeri, Saha Cumhuriyeti, İran, Ukrayna, ve Kuzuy Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Festival mekânları ise şöyle, Atlas 1948 Sineması, Emek Sineması, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi sinema salonlarında halka açık ve ücretsiz olarak gerçekleştirilcek.