Kullanılmış telefonları satarken ve de alırken nelere dikkat edilmeli?
Kullanılmış telefonları alırken veya satarken, kişisel verilerin güvenliği neden önemli? Telefonunu elden çıkaracaklar, herhangi bir mağduriyet yaşamamak için nelere dikkat etmeli? İşte hassas bilgilerimizi barındıran telefonlardaki veri güvenliği için bilinmesi gerekenler...
Akıllı telefon kullanıcılarını yakından ilgilendiren en önemli konuların başında kişisel verilerin güvenliği geliyor. Özellikle kullanılmış telefonları alırken veya satarken, kişisel verilerin güvenliğini göz ardı etmek çeşitli mağduriyetlerin de yaşanmasını beraberinde getiriyor. Kişisel veri güvenliğinin önemine değinen Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal ve EasyCep CEO’su Mehmet Akif Özdemir ile birlikte hassas bilgilerimizi barındıran telefonlardaki veri güvenliği için dikkat edilmesi gerekenleri masaya yatırdık.
Artık günlük hayatımızın neredeyse büyük bir bölümünü akıllı telefonlar üzerinden yönetir hale geldiğimize değinen Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, “Kişisel verilerimizi barındırdığı için bu cihazları elden çıkarırken son derece dikkatli olmalı” uyarısı yaptı.
"PROFESYONEL DESTEK ALINMALI"
Kullanıcılar verilerini silse, hatta fabrika ayarlarına sıfırlasa bile kişisel verilerinin bazı durumlarda geri getirilebildiğinin altını çizen Günal, bu hassas bilgilerimizin kötü niyetli kişilerin eline geçmemesi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Kullanıcının adı soyadı, kimlik bilgileri, sağlık verileri, dini, cinsiyeti gibi hassas bilgilerin tümü bu telefonların içinde. Eskiden sadece kimlik numaramızın önemli olduğu bilinirdi ancak şimdi tüm bu hassas bilgilerimiz konusunda son derece özenli ve dikkatli olmamız gerekiyor.”
“Bazı cihazlarda fabrika ayarları sıfırlandığı durumlarda bile güvenlik açığı riskiyle karşılaşıyoruz. Bu yüzden hassas bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmemesi adına ikinci el cihaz alım satımlarında kullanıcılar profesyonel kişilerden, kurumsal şirketlerden destek almalı. Nitekim bu telefonlarda bankacılık bilgilerinden fotoğraflara kadar birçok hassas verimiz bulunuyor. Artık tüm hayatımızı telefonlarda taşıyoruz ve bu nedenle bu verileri korumamız oldukça önemli.”
“Kullanıcılar bu işi kendileri, etraflarındaki tanıdıkları veya 3. parti programlar aracılığıyla yapmak yerine profesyonel destekle bu işi çözmeli. Verilerin silinmesi ve telefonun tamamen güvenli bir şekilde boşaltılıp, yenilenmesi için sunulan kurumsal destek sunan yerlerde kanun nezdinde de garanti alabilirler. Profesyonel destek ile hiçbir kimsenin eline geçmeyecek şekilde verilerini yok edilmesini sağlayabilirler.”
2. EL İLE YENİLENMİŞ TELEFON ARASINDA NE FARK VAR?
Yenilenmiş telefonlar ile ikinci el telefonlar arasındaki farklara değinen EasyCep CEO’su Mehmet Akif Özdemir ise yenilenmiş telefonların ikinci el telefonların sertifikalandırılmış hali olduğunu belirterek, aradaki en önemli 3 farkı şöyle sıraladı:
“Yenilenmiş telefonlarda bir önceki kullanıcıya ait verilerin tamamen silindiğine dair bir garanti veriliyor. “Kişisel verileriniz tamamen temizlendi, bu cihazı yenilenmiş olarak alan kullanıcı sizin kişisel verilerinize kesinlikle ulaşamayacak” deniliyor. Diğer en büyük fark da yenilenmiş telefonlar bütün fonksiyonları çalışan, test edilmiş ve 12 ay garantisi olan cihazlar. En önemli farklardan bir diğeri ise 2. el cihazı satan kişiyle, alan kişi, ürün sertifikalandırıldığı için, tarihleriyle beraber belli. Resmi kayıtlarda da bu bilgi vardır. Dolayısıyla önceki kullanıcıya ait işlemlerden, yenilenmiş telefonu alan kişi kesinlikle sorumlu değildir.”
SERTİFİKA VE GARANTİ VERİLİYOR
Yenilenmiş cihazlardaki bütün işlemlerin resmi ve faturalı bir şekilde yürütüldüğünü aktaran Özdemir, “Kullanıcılara telefonlarını satmadan önce fabrika ayarlarına dönmelerini, bütün hesaplarından çıkmalarını adım adım öğretiyoruz. Çünkü bu adımları özellikle eski cihazlarda bulmak ve yapmak zor. Ardından bu cihazlardaki kişisel verilerin temizliğinden emin olmak için biz de kendi programlarımızla cihazların içindeki kişisel verileri bir daha temizliyoruz ve temizlendiğine dair de bir sertifika üretiyoruz. Daha sonra cihazın bakım ve onarımını yapıp, garantili olarak tekrar satıyoruz” dedi.
"YENİLENMİŞ CİHAZLARA İLGİ ARTTI"
Yenilenmiş cihaz pazarının 2018 yılından itibaren yavaş yavaş oluşmaya başladığını ve 2020 yılında ise Ticaret Bakanlığı’nın çıkardığı regülasyonla birlikte bilinirliğinin arttığını ifade eden Mehmet Akif Özdemir, şöyle konuştu:
“Son zamanlarda akıllı cihazlara ulaşmak biraz daha zorlaştı, buna bağlı olarak insanlar sıfır yerine yenilenmiş cihazları daha çok tercih etmeye başladı. Pazarı sadece telefon olarak düşünülmemeli; tablet, bilgisayar, akıllı saat gibi pek çok elektronik ürün de yenilenmiş cihaz olarak sunuluyor. Bu şekilde çekmecede veya başka bir yerde atıl duran cihazlar ekonomiye tekrar kazandırılmış da oluyor. İnsanların çekmecelerindeki atıl duran telefonlarını satmama nedenleri arasında, bu cihazların içindeki kişisel verilerini nasıl sileceğini, nasıl temizleyeceğini bilmediği veya güvenmediği için satmamayı tercih ettiğini görüyoruz. Ticaret Bakanlığı’ndan lisanslı yenileme merkezleri, insanlara bu kişisel verilerinin tamamen kalıcı olarak silindiğini ve geri getirilemeyeceğini garanti ediyor.”
Geçen haftalarda EasyCep'in İstanbul - Kağıthane’deki yenileme tesisinin açılışına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da yenileme merkezleri ile ilgili olarak şu ifadeleri kullanmıştı:
"Cep telefonu yenileme merkezleri, müşteriden aldıkları telefonla eski kullanıcı arasındaki illiyet bağını tamamen ortadan kaldırıyorlar. Yani bu müşterinin verilerinin yeniden gündeme gelmesi gibi bir endişesi olamaması lazım. Çünkü standardı ona göre belirledik. Ayrıca cihazların değiştirilmesi gereken bir yerleri varsa bunları yapıp gerekli yazılımlarla satışa hazır hale getiriyorlar. Satılan telefonlara da 1 yıl garanti süresi veriyorlar.”
