Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel Film gibi olay! Son dakika: Kayıp kimlik soruşturmasında üvey ağabeyi olduğunu öğrendi! - Güncel haberler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dünyanın en önemli metropol şehirlerinden biri olan İstanbul, renkli ve tarihi değerlerin merkezi dışında, birçok suç dünyasını içinde barındıran bir şehir. Cinayet ve gasp gibi önemli suçların dışında dolandırıcılık, sahtecilik ve yankesicilik gibi suçlar da yer alıyor. Bunlardan biri olan 17 yıl önce yaşanan sahtecilik suçu, film senaryolarını aratmayan bir hayat hikayesini ortaya çıkarmasıyla sonuçlanan inanılmaz olaydı.

        SIRADAN BİR ŞİKAYET

        Yıl 2006, Asayiş Şube Müdürlüğü’nün Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği’nde her zamanki gibi hareketlilik vardı. Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büronun adı, Gayrettepe’de polisin diliyle ‘Üçüncü kısım” diye geçerdi. Asayiş Şube Müdürlüğü binasında içeri girdiğinizde bir kat çıkıyorsunuz ve hemen ilk katta bu kısımla karşılaşıyordunuz. Burası yankesiciler ve dolandırıcıların korkulu rüyasıydı. O gün gelen şikayet dilekçelerinden biri için görevlendirilen polis memuru Erol Sefer, onun ekibi için sıradan ve çok basitçe çözülebilecek bir dosyayı ele aldığını düşündü.

        REKLAM

        “KARŞIMIZDA BİR DOLANDIRICI OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜK”

        Şikayet dilekçesini okuyan Erol Sefer, mağdurun kaybettiği kimliğiyle ilgili sorunlar yaşadığını belirterek “Mağdur şikayet dilekçesinde. Kimliğini kaybettiğini ve yeni kimlik çıkartınca kimliğinde evli olduğunu görüyor. Aslında mağdur bekar. Ama nüfus müdürlüğündeki kayıtlarda evlendiği görülüyor. Biri bu kişinin kimliğini kullanarak evlenmişti. Ayrıca mağdur adına kredi kartı da çıkartmıştı. Biz karşımızda bir dolandırıcı olduğunu düşündük. Şüpheliyi bulup gerekli adli mercilere teslim edecektik işimiz buydu.” dedi.

        ADIM ADIM ARAŞTIRILDI

        Kimliği çıkartan sahtekarın peşine düşen Sefer ve ekibi, bu kişinin önce hangi nüfus müdürlüğünde kimlik çıkarttığına baktı. Adım adım araştırmaya başlayan Sefer “Biz önce bu kişinin kimlik çıkarttığı nüfus müdürlüğünü bulduk. Tabi o dönemler güvenlik kamerası olmadığı için kameralara bakıp da kimin kimlik çıkarttığını göremedik. Bu baya gerçek kimlik çıkartmış ve evlenmiş” ifadelerini kullandı.

        "NİKAHIN KIYILDIĞI YERİ BULDUK"

        İlk başta sıradan gibi görülen iş giderek farklılaşıyordu. Polis memuru Erol Sefer ve ekibi dolandırıcılık konusunda uzman bir ekipti. Birçok olayı çözmüşlerdi. Bu olay için de çalışmalarını derinleştiren Sefer “Mağdur Mehmet’in kimliğini çıkartan kişinin hangi nikah dairesinde nikahının kıyıldığını da bulduk. Bu kişinin kimlik almak için hangi muhtarlıktan evrak aldığını bir bir ortaya çıkardık. Kredi kartını hangi bankadan aldığını tespit ettik. Ve adresini bulduk.” dedi.

        REKLAM

        “KARŞIMIZDA İKİ MEHMET VARDI”

        Adresi bulduklarını anlatan Sefer, “Şüphelinin çalıştığı iş yerini de bulduk. Ev adresi bankada ve muhtarlıkta alınan evraktaki adres çıktı. Hani dolandırıcı olsa başka adrese kaçması lazımdı. Ama aynı yerde yaşıyordu. Biz gözaltına aldığımızda üzerindeki kimlikte Mehmet T. yazıyordu. Biz kendisini şubeye götürdük. Şüpheli ise kalktı bize kendisinin gerçek adının Mehmet T. olduğunu söyledi. Karşımızda iki Mehmet vardı. Ve bunlardan hangisi doğruyu söylüyordu. Bizim işimiz tüm gerçekler neyse ortaya çıkartmaktır. Geride bir soru işareti bırakmamamız gerek” şeklinde konuştu.

        “BABALARIN İSMİ AYNI”

        Her şey bundan sonra olanlarla şaşkınlık yaratacaktı. Film gibi diyeceğimiz olayın ilk perdesi aralanmaya başlanmıştı. Karşılarında iki Mehmet olduğunu söyleyen iki kişi vardı. Bu durumun çözülmesi gerektiğini anlatan Sefer, şöyle devam etti: “Gözaltına aldığımız kişi kimlikteki babasının isminin doğru olduğunu söyledi. Baktık ikisinin babasının ismi aynı. Bunda bir iş vardı.”

        “HİKAYESİNİ DİNLEDİK”

        Polis memuru Sefer ve ekibi, bu karışıklığı gidermek için, gözaltına alınan Mehmet T. kimdi, nasıl Mehmet T. olmuştu, bu sorulara cevap almak için şüpheliyi karşılarına oturttu. Karşısındakini o an bir şüpheli olarak görmeyen Sefer “Oğlum rahat ol dedim seni şüpheli olarak görmüyorum, Hayatını bana anlat dedim.” dedi. Sefer’in bu sorusuna karşılık Mehmet T., gözyaşları içinde hayatını şöyle anlattı:

        REKLAM

        “Gerçek annemi hiç görmedim kim olduğunu da bilmiyorum. Ben babamın yanında büyüdüm. Kimliksiz büyüdüm. Bana Ahmet diyorlardı. İsmimi Ahmet biliyordum. Babam 2000 yılında bir trafik kazası geçirdi. Ve bu trafik kazasında iki bacağı kangrenden dolayı kesildi. Çalışarak babama baktım. 2001 yılında babama “Baba evleneceğim benim kimliğim bile yok ne yapacağım.” dedim. Babam da “Oğlum senin adın Mehmet T., git muhtarlığa belge al, nüfus müdürlüğünden bu isme kimlik çıkartırsın. Bu isim kayıtlı” dedi. Bunun üzerine muhtarlıktan bu isme belge alarak Nüfus Müdürlüğü’nde bu isme kimlik çıkarttım. Babam o yıl öldü. Bende 2003 yılında evlendim. Bir kızım var” dedi.

        Emekli polis memuru Erol Sefer
        Emekli polis memuru Erol Sefer

        “İKİSİ ÜVEY KARDEŞ ÇIKTI”

        Bu anlatımdan çok etkilendiğini belirten Sefer, bu kez şikayetçi Mehmet T.’yi çağırdı. Mehmet T., gözaltına alınan kişiden 5 yaş küçüktü. Mehmet T. de babasını hiç görmemişti. Annesi kendisine “Sen küçüktün baban öldü” demişti. Yaptıkları kimlik çalışmasında ikisinin üvey kardeş olduğunu tespit eden Sefer “Bizim için şaşırtıcı bir durumdu. İkisinin üvey kardeş olduğunu öğrendik. Biri babasını diğeri annesini hiç görmemişti. Ve birbirlerinden haberleri yoktu. Hiç ummadığımız bir durumla karşılaştık. Bunları onlara anlatmamız lazımdı.” dedi.

        “DONDU KALDI”

        Şikayetçi Mehmet T.’yi karşılarına aldığını anlatan Sefer, şöyle devam etti: “Kendisine olayın çözüldüğünü anlattım. Sonra kimlik çıkartan kişi senin üvey kardeşin dedim. Tabi bu söze gelene kadar sohbet ettik. Mehmet bunu duyunca dondu kaldı. İkisinin birbirinden haberi yoktu. Emniyette bunu öğrenmiş oldular. Mehmet’in annesi eşinin bu çocuğunun olduğunu biliyormuş ama Mehmet’e hiç bahsetmemiş. Tabi şok olan Mehmet ne yapacağını şaşırdı. Çocuk çok üzgün ve şaşkın ayrıldı.”

        REKLAM

        FİLM SENARYOSU GİBİ

        Bu dolandırıcılık iddiasıyla başlayan olayın arkasından film senaryolarını aratmayan bir hayat hikayesi çıkmıştı. Peki hikaye nereden ve nasıl başlamıştı? Sefer ve ekibi o hikayeyi de ortaya çıkardı. Hikaye şöyle başlıyordu; dekorasyon işiyle uğraşan Doğan T., 1974 yılında tanıştığı S.K. ile büyük bir aşk yaşadı. Evlenmeden bir çocuk dünyaya getiren iki sevgili daha sonra yollarını ayırdı. Anne S.K., "Ahmet" adını verdiği çocuğu ile birlikte İstanbul dışına gitti. Doğan T. bu kez başka bir kadınla İstanbul’da 1979 yılında evlendi. E.A. ile evlenen Doğan T.’nin bir yıl sonra "Mehmet T.’ adını koydukları oğulları doğdu. Doğan T., ilk oğlu ‘Ahmet’i yanına almak isteyince karşı çıkan ikinci eşinden boşandı. Ahmet’i yanına alan Doğan T. eşinden ayrılarak İstanbul’da Avcılar’da yaşamaya başladı. Diğer oğlu Mehmet T. annesiyle birlikte kaldı. Ahmet, 2000 yılına kadar kimliksiz yaşadı. İki üvey kardeş birbirinden habersiz yaşadı.

        AHMET YILLAR SONRA ANNESİNİ GÖRDÜ

        Polis memuru Erol Sefer ve ekibi iki üvey kardeşin hikayelerinin başlangıcı olan baba ve annelerinin hayatlarına dair bilgileri elde etmişti. Peki onlar için soruşturma bitmiş miydi? Aslında normal dosya için her şey bitmişti? Çünkü şüpheli belirlenmiş yakalanmış ve gözaltına alınmıştı. Ancak Sefer ve ekibi ortaya çıkan film gibi hikayeyi yarıda bırakmadı. Artık gerçek ismi Ahmet olan şüphelinin görmediği bir annesi vardı. Hikayenin mutlu sonla bitmesi için Ahmet’in görmediği annesinin nerede oturduğu tespit edildi. İstanbul dışında bulunan anne megakente çağrıldı.

        "SON"

        Ahmet’in annesi S.K. İstanbul’a geldi ve polise bilgi amaçlı ifade verdi. Sefer ve ekibine bilgi veren anne S.K., olayı doğruladı. Yıllar önce Doğan T. adlı kişiyle sevgili olduklarını bir çocuk doğurduğunu ancak aksilik çıktığı için evlenemediklerini belirtti. Çocuğunun adını Ahmet koyduklarını, ancak kendisi başkası ile evlendiği için Ahmet’i küçük yaşta babasına bıraktığını ve hiç görmediğini söyledi. Anne S.K. diğer tüm detayları emniyette öğrendi.

        Erol Sefer ve ekibi sanki bir filmin içinde polis rolünde oynuyorlardı. Ve filmin artık sonuna yaklaşılmıştı. Bunun için de gözaltına alınan Mehmet T. yani gerçek adı Ahmet T. “Sahte kimlik kullanmak suretiyle, sahte belgelerle gerçek kimlik çıkartmayı ve bu kimlikle resmi evlilik yapmak” suçundan adliyeye sevk edildi. Kelepçelenerek adliyeye götürülen Ahmet T.’nin ardından, dosya ‘SON’lanmıştı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa