Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Katil karısı çıktı! Yorgandaki dikiş ipleri cinayeti aydınlattı - Öne çıkan haberler | Son dakika haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Evde işlenen cinayetlerin, birçoğunda katil zanlısının düşündüğü ilk iş cesetten kurtulmak oluyor. Eğer bu cinayet, katilin evinde işleniyorsa bu son kaçınılmazdır. Cinayet ister planlı, ister plansız gerçekleşsin, katilin o anki amacı cesedi ortadan yok etmek ve geriye iz bırakmamak olacaktır. Bu tür cinayetlerin çoğunda ortaya çıkan istatistikler, katil ile maktul arasında ya akrabalık ya da bir tanıdık ilişkisi olduğunu gösteriyor. Kimi parçalanarak, kimi ise çeşitli eşyalara sarılarak dışarıya bırakılan cansız bedenlerin kimlik bilgileri de olay yerinde olmuyor.

        Cesedin kimliğinin tespit edilememesi durumunda, katiline de ulaşmak da bir o kadar zorlaşıyor. Katil zanlısı, geriye iz bırakmamak için ne kadar çabalasa da, bulunacak bir parça bez bile izleri katile götürebilir. Eğer cinayet aile içinde işlenmişse, bu Gayrettepe’nin Sherlock Holmes’ları için çözülmeyecek bir vaka olmaz. Kurbanın kimliği tespit edildikten sonra, Hollywood’un dedektif filmlerini aratmayan çalışmalarla izler katile gider. İşte o polisiye filmleri aratmayan bu olaylardan biri 1997’de İstanbul’da yaşandı.

        O dönem Cinayet Masasının A Bölgesi amiri olan  emniyet müdürü Mesut Gezer şimdi polis başmüfettişi olarak görev yapıyor
        O dönem Cinayet Masasının A Bölgesi amiri olan emniyet müdürü Mesut Gezer şimdi polis başmüfettişi olarak görev yapıyor
        REKLAM

        YENİKAPI’DA CESET İHBARI

        Tarih yaprakları kasım ayını gösteriyordu. Serin bir İstanbul gününde, haber merkezi Aksaray Polis Karakolu’nda görevli ekibi anons ederek, Yenikapı’da bir cesedin bulunduğunu söyledi. Olay yerine giden resmi ekipler, yorgana sarılı üzerinde sadece iç çamaşırı bulunan bir erkek cesediyle karşılaştı. İhbar doğruydu. Artık bu olay, İstanbul’un amansız birimi, cinayet masasını ilgilendirecekti.

        CİNAYET MASASI DEVREYE GİRDİ

        Kısa bir süre sonra Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin bulunduğu kanalda, sıcak telsiz haberleşmesine başlandı. Haber merkezi bilgiyi şube müdürüne aktarırken, diğer yandan 45-46 kodlu ekibi anons ederek hızla olay yerine gidilmesini istiyordu. 45-46 kodlu ekip Mehmet Kuşoğlu ve ekibinden oluşan cinayet masasının tecrübeli dedektifleriydi. 3 kişilik ekip hızla olay yerine gitti. O dönem cinayetin A bölge amiri ise Başkomiser Mesut Gezer’di.

        Emekli cinayet uzmanı Mehmet Kuşoğlu
        Emekli cinayet uzmanı Mehmet Kuşoğlu

        AĞZINA BEZ KONULMUŞ

        Olay yerine giden cinayet masası cesedi incelemeye başladı. O dönem olaya bakan emekli cinayet uzmanı Mehmet Kuşoğlu, o günü şöyle anlattı: “Olay yerine gittiğimizde, tabi cesede dokunmadan incelememizi yapıyoruz. Olay yeri inceleme ekipleri de geldi. Onlar da çalışmalarını yapıyordu. Yorgana sarılmış bir erkek cesediydi. Üzerinde sadece iç çamaşırı vardı. Bıçakla öldürülmüştü. Üzerinde herhangi bir kimlik bilgisi yoktu. Cesedi görür görmez, bu kişinin bir evde öldürüldüğünü anladık. Ağzına da bir bez parçası tıkamışlardı.”

        REKLAM

        OLAY YERİNDE BULUNAN İZLER

        Bir evde öldürülen kişinin buraya atıldığını söyleyen Kuşoğlu, şöyle devam etti: “Bu kişi öldürüldükten sonra evdekiler yorgana sarıp getirip buraya atmışlar. İz bırakmamak için de üzerindeki tüm kıyafetleri ya alınmış ya çıplakken öldürülmüştü. Kimlik olmaması, katilin maktulün yakın çevresinden olduğunu gösteriyordu. Ama olay yerine baktığımızda, katil iz bırakmamak için çaba sarf ederken aslında geriye iz bırakmıştı. Yorgan ve maktulün ağzındaki bez çök önemliydi.”

        Emekli cinayet uzmanı Mehmet Kuşoğlu
        Emekli cinayet uzmanı Mehmet Kuşoğlu

        PEKİ ÖLDÜRÜLEN KİMDİ?

        Cinayeti çözmek için önce öldürülen bu kişinin kimliğini tespit etmenin önemli olduğunu vurgulayan Kuşoğlu, “Olayın oluşu ve cesedin atılışına baktığımıza göre bu kişi ya kendi evinde öldürüldü ya da ilişkisi varsa ilişki yaşadığı kişinin evinde öldürüldü. Bu ihtimaller üzerinde duruyorduk. Ama dediğim gibi önce kimliğini tespit etmemiz lazım. Eğer sabıkalı biriyse parmak izlerinden bir karşılaşma çıkacaktı. Yok sabıkalı değilse artık kayıp başvurularından da bakacaktık. Çünkü o dönem sadece sabıkalı kişilerin sistemde parmak izleri vardı. Ama şimdi herhangi aldığın bir kimlikte de parmak izi alınıyor ve sistemle ortak çalışıyor. Şimdiki polis arkadaşlarımız bu teknoloji sayesinde çok şanslılar" ifadelerini kullandı.

        YORGANIN KENARLARINDAKİ DİKİŞ İZİ

        Ekipler olay yerinde fotoğraf çekmişti ancak olay yerinde cinayet masası ekipleri de fotoğraflar çekti. Uşak ve Manisa'da il emniyet müdürlüğü yapan şu an ise başmüfettiş olarak görev yapan emniyet müdürü Mesut Gezer tarafından ekipler yönlendiriliyordu. Kuşoğlu, maktulü saran yorganın dikkatini çektiğini belirterek, “Bu yorgan evde yapılmış özel yorganlara benziyordu. Çünkü kenarlarında kare kare dikişler vardı. Dikiş iplerini, yorganı ve maktulün ağzındaki bez parçasının da resmini çekmiştik. Çünkü maktulün evini bulduğumuzda belki çok işimize yarayacaktı” dedi.

        REKLAM

        KİMLİĞİ TESPİT EDİLDİ

        Kayıp başvurularına da baktığını söyleyen Kuşoğlu, cesedi bulunan kişinin eşkaline uyan bir kayıp başvurusu olmadığını belirtti. Kuşoğlu şöyle devam etti: “Çok uzun zaman geçmemişti. Olay yerinde bize bilgi geldi. Cesedi bulunan kişinin sabıkası olduğu için parmak izinde kimliği ortaya çıkmıştı. Şunu unutmamamız lazım Olay yeri incele ekipleri, her zaman tüm birimlere yardımcı olan çok önemli bir yerdir. Birçok olayda katkıları çok büyük olur. Kimliği belirlenince bizim işimiz artık katili bulmaktı. Nasıl bulacaktık? Tabi önce evinde kimler yaşıyor ona bakacaktık ve onun tüm irtibatlarını mercek altına alacaktık.”

        BAĞCILAR’DA OTURUYODU

        Kısa sürede kimliği tespit edilen maktulün profili ortaya çıkarıldı. Öldürülen kişi Bağcılar’da oturuyordu. Evliydi. Cinayet uzmanı Kuşoğlu ve ekibi eşine haber vermek için maktulün Bağcılar’daki evine gitti. Kuşoğlu ve ekibini maktulün eşi karşıladı. İlk izlenimlerde kadında garip bir durum yoktu. Cinayet acaba bu evde mi işlenmişti? Bu evde işlendiyse eşinin yasak aşk ilişkisi mi vardı? Eşi ile yasak aşk yaşadığı kişi mi kocasını öldürmüştü? Tüm bu sorular yapılacak soruşturmada ortaya çıkacaktı.

        KOCASININ ÖLDÜĞÜNÜ DUYUNCA AĞLADI

        Kuşoğlu ve ekibi, genç kadınla konuşmak için eve girdiler. Cinayet uzmanı Kuşoğlu, o gün izlere uzanan detayları şöyle anlattı: “Biz önce kocasının nerede olduğunu sorduk. Kocasının nerede olduğunu bilmediğini eve gelmediğini söyledi. Arada öyle yapıyormuş dedi. Tabi biz kadınla konuşurken mimiklerine sorduğumuz sorulara verdiği cevaplara da bakıyorduk. Bu tür ikili görüşmelerde teknik sorularımız vardır. Ve bu teknik sorularımızla karşımızdaki kişinin yalan söyleyip söylemediğini anlayabiliyoruz. Biz her ihtimali göz önünde bulundurarak, eşinin öldürüldüğünü alıştıra alıştıra söyledik. Belki de olayla ilgisi yoktur. Ona temkinli davranmak zorundaydık. Kocasının öldüğünü duyunca ağlamaya başladı.”

        REKLAM

        ŞÜPHELERİMİZ ARTTI

        Kadının ağlamasının kocasının öldüğünden çok, korku veren bir ağlamaya benzediğini söyleyen cinayet uzmanı Kuşoğlu, kendisini sakinleştirmek için çalıştıklarını da belirterek, “Kadının ağlaması bize inandırıcı gelmedi. Bir pişmanlık ağlamasıydı bu. Tabi eğer maktul bu evde öldürülmüşse bizim mutlaka bir ipucu bulmamız gerekiyordu. Arkadaşlarım ağlayan kadınla ilgilenirken, ben de lavaboya gitme bahanesiyle, önce lavaboyu kontrol ettim. Lavaboda bir iz yoktu. Ama şüphelerimiz artmıştı. Bize göre maktul bu evde öldürülmüştü.”

        YORGAN VE BEZ PARÇASI

        Evin diğer odalarına bakan cinayet uzmanı Kuşoğlu’nun aklında cesedin sarılı olduğu yorgan vardı. Bu evde o yorganların kenarlarına benzer şekilde dikilmiş yorgan var mıydı? Kuşoğlu, başka bir odaya göz attığında, doğru izin üzerinde olduğunu anladı. Çünkü evde maktulün sarılı olduğu yorgana benzer şekilde hazırlanmış yorganlar vardı. Yorganların kenarındaki dikiş izleri ve ipleri dahi aynıydı. Kuşoğlu, mutfağa baktığında o anda cinayetin çözüldüğünü anladı. Karşısında yere serilmiş ve ucu kesilmiş bir bez parçası vardı. Bu bez parçası maktulün ağzından çıkan bez parçasıyla aynıydı.

        EŞİ SORGULANMAK ÜZERE GAYRETTEPE’YE GETİRİLDİ

        Görülen manzaraya göre katil bu evden çıkmıştı. Cinayet uzmanı Kuşoğlu, gördüklerini arkadaşlarıyla paylaştı. Ve o şöyle devam etti: “Bu gördüklerimiz önemli delilerdi. Kadını alıp şubeye götürüp sorgulama kararı aldık. Tabi üstlerimize durumu haber vererek bunu yaptık. Evdeki bez parçasını da aldık. Kadına seni şubeye kadar götürmemiz gerek dedik. Kadının yüz ifadesi değişti. Yaşadığı korku yüzüne vurdu.”

        KOCASINI ÖLDÜRDÜĞÜNÜ İTİRAF ETTİ

        Cinayet masasında sorguya aldıklarında, kısa bir süre sonra kadının ağlayarak cinayeti itiraf ettiğini söyleyen Kuşoğlu şöyle devam etti: "Kocasının kendisini dövdüğünü ve kötü davrandığını söyleyerek artık dayanamadığını anlattı. Bu yüzden kocasını bıçakla öldürdüğünü söyledi. Kocasını öldürdükten sonra, yorgana sarıyor. Kendince sözde izleri siliyor. Ama geriye birçok iz bırakmış farkında değildi. Sonra taksiyle gidip kocasının cesedini Yenikapı’ya atıyor. Biz tabi taksiciyi de aldık.”

        BİRÇOK CİNAYETİ ÇÖZDÜLER

        Türkiye’nin en önemli birimlerinden biri olan İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Masası, bir cinayet vakasını da böylece çözmüş oldu. Yorganın dikişlerinden ve bir bez parçasından yola çıkarak cinayeti kısa sürede çözen 45-46 kodlu cinayet masasının ekibi yani Mehmet Kuşoğlu ve ekibi ile bölge amirleri başkomiser Mesut Gezer, birçok önemli cinayet dosyasını çözdü. Yıllarca cinayet masasında çalışan Mehmet Kuşoğlu, emekli olduktan sonra memleketi Gaziantep’e yerleşti.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa