Kalp krizi geçirip geçirmeyeceğimizi kesin olarak öğrenmemiz mümkün mü?
"Daha yeni kalp kontrolüne gitmişti ama bir ay sonra kalp krizi geçirdi" veya "Riskin düşük demişlerdi ama yapılan anjiyoda bir damarı yüzde 90 tıkalı çıktı" Bu tür cümleleri etrafımızda sık duyuyoruz. Eminiz sizin çevrenizde de bu cümlelerde anlatılana yakın şeyler yaşayan yakınlarınız ya da arkadaşlarınız vardır. Peki bunun nedeni ne? İşte bilimsel veriler ışığında bilinmesi gerekenler. Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun özel haberi.
ABONE OL"Kalp-damar hastalıkları riskimiz var mı?" diye yaptırdığımız tetkik ve tahlillerden sonra bazen "Böyle bir riskiniz yok" cümlesiyle evimize gönderiliyoruz. Bazı markerlar riskimiz olmadığına işaret etse de kısa süre sonra yapılan bir anjiyo kimi zaman tamamen tıkalı bir damar veya damarlara işaret edebiliyor. Bu durumda “kalp-damar hastalıkları açısından risk göstergesi olarak kabul edilebilecek kan testleri ve diğer değerlendirmeler sorunu ortaya koymakta yetersiz mi ve bunları boşuna mı yaptırıyoruz” sorusu geliyor akla.
Akla gelen ikinci soru ise “Altın standart anjiyo ise kalbinden şüphesi olan her hastaya anjiyo önerilebilir mi” sorusu. Uzmanlara göre kalple ilgili kan testleri ve diğer yöntemlerin hepsi yanılgı payı içeriyor. “Her hastaya anjiyo önerilebilir mi” sorusuna ise “hayır” yanıtı veriliyor.