İran'ın suikast timi oldukları iddia edildi! 7 sanığa delil yetersizliğinden beraat!
İsrail asıllı Türk vatandaşı ve iş insanı Yair Galler'e, suikast hazırlığında olduğu gerekçesiyle İran'ın Türkiye'deki timi MİT operasyonuyla çökertilmişti. Aylar süren yargılama sonucunda savcı sanıkların tümü hakkında "askeri casusluk" suçlamasıyla ceza istedi. Mahkeme heyeti, 1'i yabancı uyruklu 7 kişi, suç işlediklerine dair kesin bir delil bulunamadığından beraat etti. Savcı mütalaasında ne dedi, bağlantıları nasıl kurdu? Habertürk Muhabiri Ceylan Sever'in özel haberi...
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) takibi sonucu çökertildiği ileri sürülen çete üyeleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame ile İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyordu.
İddianameye göre; İsrail asıllı Türk vatandaşı Yair Geller, İran kaynaklı bir saldırı tehdidi altındaydı. İranlı Saleh Moshtagh Bighouz ve Osman Çolak, Geller’e yönelik İran kaynaklı eylem planlaması içinde yer alıyordu. Diğer Türk vatandaşları da, İranlı devlet yetkililerinin talimatlarını yerine getirmek için birlikte hareket ediyordu.
İRANLILAR YÖNETİCİ, TÜRKLER ÖRGÜT ÜYESİ
Suç örgütü üyeleri potansiyel olarak sürekli suç işleme niteliğine sahip kişilerden oluşuyordu. Suç işleme konusunda uzmanlaştıkları soruşturma süresince elde edilen delilerden ve tespiti yapılan eylemlerden anlaşılıyordu. Liderliğini Yasin Taheremamkendi’nin yaptığı suç örgütünde Saleh Moshtag Bighouz örgütün yöneticisi idi. Devrim Dereli ve Sabri Dereli de Saleh Moshtag Bighouz’a bağlı hareket ediyorlardı. Nihat Biçer, Osman Çolak, Murat Bozkurk, Erkan Mengen’in ise örgüt lideri Yasin Taheremamkendi’den aldıkları emir ve talimat doğrultusunda ortak hareket ediyordu.
SAVCI ASKERİ CASUSLUK SUÇUNDAN CEZA İSTEDİ
Yargılama boyunca 8 duruşma yapıldı. Sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Duruşma savcısı mütalaasında sanıkların ilişkilerine ve eylemlerine yönelik görüşünü bildirirken “askeri casusluk” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçlarından 17 yıldan 24 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmalarını istedi.
İSRAİLLİ ASILLI İŞ İNSANINA SUİKAST PLANI
Mütalaaya göre; Yasin Taheremamkendi liderliğinde kurulan organize suç örgütü Türkiye’deki Yair Geller’e yönelik siyasi ve ideolojik nedenlerden dolayı eylem planlıyordu. Osman Çolak Yair Geller’in Beşiktaş’taki evinin fotoğraflarını çekip Yasin Taheremamkendi’nin İran hattına gönderdi. Nedeni ise Yair Geller’in CNC İleri Teknoloji ve Mühendislik Ltd. Şti. sahibi olmasıydı. Şirketin havacılık ve savunma alanında faaliyet göstermesi, bu alanda teknoloji, yazılım ve cnc tezgahları üretmesi sebebiyle İranlılar kendilerine tehdit veya muhalif görüyordu. Bu nedenle Galler’in yaşadığı yer ve işyerinin bilgilerini toplayarak sonrasında eylem yapmayı planlıyordu.
İRAN DEVLETİ İSTEDİ, ADRES TESPİTİ YAPTI
Osman Çolak’ın eylemleri bununla da sınırlı değildi. Kullanıcı kimliği tespit edilemeyen başka bir İran hattıyla yazışıyordu. Buradan gelen talimatlar doğrultusunda Zonguldak’ta oturan rejim karşıtı İranlı Shahnam Golshani’nin ikametini tespit etti. Çektiği fotoğrafları hem İranlılara hem de Nihat Biçer’e gönderdi. Osman Çolak ve Nihat Biçer’in İranlı hat ile yazışmalarından Shahnam Golshani’nin evinin tespitinin “İranlı devlet yetkilileri” tarafından yapılması istendi. Daha sonra başka bir grup Zonguldak’a giderek Golshani’yi tehdit etti. Shahnam Golshani Zonguldak’ta verdiği ifadesinde söz konusu olayın İran devleti ile yaşadığı olaylar sebebiyle olduğunu beyan etti.
İRANLI ÇETE YÖNETİCİSİ İSRAİLLİ İŞ İNSANIYLA AYNI YERDE
Savcı mütalaasında, “her ne kadar Yasin Taheremamkendi’nin İran numarasıyla bu aşamada irtibatı tespit edilemese de söz konusu eylemle, Yasin Taheremamkendi’nin liderliğindeki suç örgütü tarafından planlandı ve harekete geçirildi” dedi.
İranlı Saleh Moshtagh Bighouz Türkiye’ye çok sık geliyordu. Onun ulaşımını ve konaklamasını ise Sabri Dereli ile Devrim Dereli sağıyordu. Saleh Moshtagh Bighouz son 6 aylık süreçte her Türkiye’ye gelişinde İstanbul’a geldi. Yair Galler’in iş yerinin bulunduğu Çatalca’ya gittiği de HTS kayıtlarından tespit edildi. Hatta Yair Geller de o sırada iş yerindeydi.
TAKİP EDİLEMEDİĞİ İÇİN İNTERNETTEN GÖRÜŞTÜLER
Örgüt üyeleri, kendilerine karşı operasyonel çalışmaya karşı da oldukça tedbirliydi. Birden fazla telefon hattı kullanıyorlardı. Özellikle Osman Çolak sürekli cep telefonu görüşmelerinde WhatsApp veya başka internet üzerinden hizmet sağlayan programları tercih ediyordu. Bu programlar üzerinden yapılan görüşmelerin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgileri değerlendirilemiyordu. Bu durumu bildiklerinden suça konu olabilecek görüşmeleri bu programlar üzerinden yaparak polis çalışmalarına karşı koymak ve delil bırakmamayı hedefliyorlardı.
MAHKEME OY BİRLİĞİYLE BERAAT KARARI VERDİ
Savcı mütalaasında ceza istemiş olsa da mahkeme başkanı ve üyeleri aynı kanaatte değildi. Mahkeme, sanıkların suçu işlediklerini gösterir her türlü şüpheden uzak mahkumiyetlerine yeterli, inandırıcı ve kesin delil elde edilemediğinden “şüpheden sanık yararlanır” ilkesini göz önüne alarak hepsinin oy birliğiyle, beraatine karar verdi.
