İbrahim Yıldız yazdı: Tarihi fırsat kaçtı!

İşte İbrahim Yıldız'ın değerlendirmesi:

"Galatasaray, dünyanın sayılı takımlarından Bayern Münih’e İstanbul’da 3-1 yenilirken şaşırtıcı istatistiklere imza attı.

Şampiyonlar Ligi’nin gediklisi olmuş Alman ekip karşısında Sarı-Kırmızılıların nasıl oynayacağı merak konusuydu.

Önce golcü Icardi’nin sakatlığı, sonra nasıl bir 11’le sahaya çıkılacağı konusunda yorumlar yapıldı.

Maça dakikalar kala Icardi’nin sahaya çıkacağı anlaşıldığında taraftar maça farklı bir umutla baktı.

Icardi’nin performansı, golcü kimliği takım adına her zaman büyük motivasyon oluyor. Bayern Münih maçında da böyle oldu.

Attığı penaltı golündeki vuruş ustalığı ve özelliği dikkat çekerken “işte Icardi bu” dedirtti.

Karşılaşmanın ilk 45 dakikasına bakıldığında sanki Galatasaray’ın karşısında sıradan bir takım vardı.

Ceza sahasından çıkmakta zorlanan Alman takımı ilk golü atmasına rağmen, oyun kurma ve mücadele gücünden uzaktı.

Sarı-Kırmızılı oyuncular önde baskı yaparak, rakibin pas trafiğini engelledi. Dünya devi bir takımın nasıl ezik ve etkisiz olduğunu görmek taraftarı fazlası ile sevindirdi.

Gerçekten büyük coşku ve müthiş bir atmosfer vardı sahada.

Okan Buruk’un planı tutmuştu. Baskı, kazanılan topları hızlı kullanma ve şutlar çalışılmıştı elbette. İlk yarı oynanan oyun kalite, performans, mücadele, istek anlamında bakıldığında tüm hepsi Galatasaray lehineydi.

Bayern Münih gibi bir takıma karşı bu kadar büyük üstünlüğü kimse beklemiyordu açıkçası.

İlk yarıdaki istatistiklerde de müthiş rakamlar görüyoruz. 16 şut atan Sarı-Kırmızılılar, ceza sahasında 18 kez topla buluştu. Rekor sayılabilecek sonuç.

Bayern Münih sanırım hiçbir maçın ilk yarısında bu kadar ezik oynamamıştır.

Tarihe geçen bu rakamlara karşın, gol vuruşunda etkili olamayan Galatasaraylı oyuncular çok büyük bir fırsatı kaçırdılar.

Kerem Aktürkoğlu 3 net gol pozisyonunu değerlendirebilse, bırakın Avrupa’yı Dünya’nın her yanında manşetlerdeydi.

Ne demişler kaçan balık büyük olurmuş.

Ya da futbol deyimi ile atamayana atarlar.

Öyle de oldu.

İkinci yarı yine baskılı oynayan, fırsatlar bulan Galatasaray’dı.

Ancak 70. Dakikadan sonra oyunun hakimiyeti rakibin eline geçti. Bunun temel nedeni yorgunluktu. Okan Buruk, hamlelerde geç kaldı. Orta alan tamamen oyundan koptu. Fiziksel güçsüzlük kendini gösterdi.

Bir başka sorun ise Sarı-Kırmızılı takımın sol kanatta sorun yaşadığı. Kazımcan da Angelino da kalite olarak bu yeri dolduramıyorlar. Okan Hoca, Angelino ile başlasa daha mı iyi olurdu tartışması elbet yapılıyor şimdi.

Karşılaşmanın en dikkat çeken oyuncusu Abdülkerim oldu. Hata yapmadığı gibi sol bekin açıklarını kapatmaktan yoruldu.

Her şeye rağmen, muhteşem bir ilk yarı izledik. Çok büyük şansızlık yaşandığı bir gerçek olsa da, bu tür maçlar da yakalanan gol pozisyonlarının sonuçlandırılmasının gerektiğini de vurgulamak gerekir.

Bunu da herhalde kalite ile açıklamak mümkün."